USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Kültür&Sanat

17 Mayıs 2025 10:38

Marcel Dzama'nın 'Ay Işığıyla Dans'ı Pera Müzesi'nde

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 20'nci kuruluş yılında, günümüz sanatının özgün isimlerinden Marcel Dzama'yı, Türkiye'deki ilk kişisel sergisiyle ağırlıyor. 'Marcel Dzama: Ay Işığıyla Dans - Arkadaşı Raymond Pettibon'dan Küçük Bir Yardımla' başlıklı sergi; çizim, film ve heykel gibi farklı disiplinlerdeki üretimlerini bir araya getirerek sanatseverleri, sanatçının çok yönlü dünyasıyla buluşturuyor.

Marcel Dzama'nın 'Ay Işığıyla Dans'ı Pera Müzesi'nde

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, 20'nci kuruluş yılında, sanat dünyasında kendine özgü bir yol izleyen ve yaratıcı vizyonuyla tanınan sanatçı Marcel Dzama'yı Türkiye'deki ilk kişisel sergisiyle sanatseverlerle buluşturuyor. 'Marcel Dzama: Ay Işığıyla Dans -Arkadaşı Raymond Pettibon'dan küçük bir yardımla' başlıklı bu sergi, Dzama'nın görsel sanatlar, film ve heykel gibi farklı disiplinlerdeki üretimlerini bir araya getirerek izleyiciyi büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor. Serginin küratörlüğünü üstlenen Alistair Hicks, Dzama'nın çalışmalarını şu ifadelerle yorumluyor: "Taşkın ve bazen de fazla dokunaklı şiirler gibi abartılı çalışmaları başımızı döndürebilir. Dzama, izleyiciyi dahil etmeye hevesli; imgelemi oldukça baştan çıkarıcı olabilir."

SANATÇININ PRATİĞİ ÇİZİM VE RESİMLE SINIRLI KALMIYOR

Dzama'nın eserleri, ilk bakışta popüler kültürden ve güncel siyasetten tanıdık ögeleri bir araya getiren çok katmanlı ve mizahi bir anlatı sunuyor ancak yakından incelendiğinde, sanat tarihine dair zengin birikimi ve dünya tarihinden evrensel meseleleri ele alış biçimi ortaya çıkıyor. Sanatçının pratiği yalnızca çizim ve resimle sınırlı kalmıyor; diorama, kukla, kostüm, sahne tasarımı, film, şarkı, fanzin ve heykel gibi pek çok farklı disiplini kapsıyor. Farklı anlatım biçimlerini bir araya getiren bu üretim anlayışı, Dzama'nın dünyasını daha da derinleştirirken; sanatıyla kurduğu ilişkide sınırları ortadan kaldırıyor. Çeşitli projelerde Spike Jonze, Maurice Sendak, Beck, Kim Gordon, Raymond Pettibon, Bob Dylan ve New York City Ballet başta olmak üzere, çeşitli disiplinlerden isimlerle gerçekleştirdiği iş birlikleri de sanatçının çok yönlü yaklaşımını ve geniş ilgi alanlarını gözler önüne seriyor.

ÜÇ TEMEL TEMAYI MERCEK ALTINA ALIYOR

Sergi, Dzama'nın sanat pratiğinde öne çıkan üç temel temayı mercek altına alıyor: Kötü yönetimlerin eleştirisi, çevresel yıkım ve savaşın sebep olduğu felaketler. Dzama, bu konuları kimi zaman kara mizahla kimi zaman da Dadaizm'in en önemli temsilcilerinden, adaşı Marcel Duchamp'tan esinlendiği satranç metaforuyla ele alıyor. Dzama'nın sanatsal dili, yalnızca politik çöküşleri ve otoriter yapıları eleştirmekle sınırlı kalmıyor, aynı zamanda sanatın şekil değiştiren, yeniden tanımlanan ve izleyiciyi dahil eden yapısını da vurguluyor. Pettibon'la iş birliği, bu anlamda Dzama'nın kolektif yaratım sürecine olan ilgisini de gözler önüne seriyor.

RAYMOND PETTIBON'LA ORTAK ÇALIŞMALAR

Sanatsal üretim sürecinde bireysel kimliğin yanı sıra kolektif iş birliklerine de büyük önem veren Dzama'nın, New Yorklu sanatçı dostu Raymond Pettibon ile ortak çalışmaları serginin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Dzama ve Pettibon, satranç tahtasındaki iki rakip gibi bir yaratıcı diyalog içinde eserlerini ortaya çıkarıyor. Dzama'nın gerçeküstü karakterleri, Pettibon'un politik eleştirileri ile birleşerek izleyiciyi toplumsal meseleler üzerine derinlemesine düşünmeye davet ediyor. Öte yandan bu çalışmalar, sanatın bir diyalog alanı olarak nasıl işleyebileceğine dair güçlü bir örnek oluşturuyor.

EN ÇOK OKUNANLAR