USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Abdulkadir Karagöz

YAZARLAR

1.05.2021 15:00:00

Mobilya sektöründe insan kaynağının önemi

Sektörün uluslararası alandaki ihracat potansiyeli her geçen gün daha çok artıyor. Ekonomik alandaki gelişmeler ve düşük üretim maliyetleri Türkiye'nin üretim merkezi olmasına olanak sağlıyor.

Türkiye'de son yıllarda çok da fark etmediğimiz ancak her geçen gün büyüyen ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan mobilya sektörü, gelecek dönemlerde daha çok gündemimizde olacak. Üreticilerin marka değeri oluşturma çalışmaları, ulaşılabilir olması, sektör trendlerini yakından takip etmesi ve bu yönlü çalışmaları desteklemesi de pazarın uluslararası alanda daha çok iş birliği fırsatları oluşturmasını sağlıyor. Sektörün insan kaynağını incelediğimizde dört ana unsurun belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Bunları; satış personeli, ustalık, tasarım becerisi yüksek yetenekler, uluslararası pazarı yakından takip eden pazarlama kadrosu olarak sıralayabiliriz.

TASARIM BECERİSİ YÜKSEK YETENEKLERE İHTİYAÇ DUYULUYOR

Perakende satış mağazalarında müşteriyle ilk andan itibaren sürdürülen iletişim, ürün gamını iyi okuyan, tüketici alışkanlıklarına hakim bir satış personelinin müşteriyi ikna süreci daha kısa sürüyor. Satış personellerinin özenle seçilmesi, alana özgü eğitim programlarına dahil olması ve çalışma şartlarının tatmin edici düzeyde olması uzun vadede şirkete önemli katkılar sağlayacaktır. Endüstrinin önemli bir kısmı, atölye tipi ve küçük ölçekli işletmelerin olduğu bir görünüme sahip. Ancak son yıllarda orta ve büyük ölçekli şirketlerin sayısı gittikçe artıyor, sektör teknolojiyle daha iç içe hareket ediyor ve üretim kapasitesini artırıyor. Tasarım becerisi yüksek yetenekler bu noktada devreye giriyor. Çünkü mobilya sektöründe endüstriyel üretimlerin yanı sıra kişiye, kuruma özgü tasarımlar önemli bir gelir hacmi oluşturuyor. Hedef kitlenin taleplerini doğru anlayacak ve özgün tasarımlar yapabilecek yeteneklerin daha fazla istihdam edilmesi sektöre yeni bir soluk getirecektir. Bu bağlamda üniversitelerin tasarım bölümleriyle ortak eğitim programları geliştirmeleri ve yetenekli tasarımcıların bu alanda kendilerine daha fazla istihdam alanı bulması sektöre dinamizm katacaktır.

USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ

Sektörün endüstriyel üretim tarafındaki teknoloji her geçen gün gelişiyor. Ancak sektörde öne çıkan önemli bir faktör, el işçiliğinin bazı ürün modellerinde vazgeçilmez olduğu... Hepimizin bildiği üzere el işçiliği, ustalık gerektiren bir meziyet. Dolayısıyla usta-çırak ilişkisi istenilse de kolaylıkla terk edilecek bir mesele değil. Örneğin; tasarımcının ortaya koyduğu çizimleri gerçeğe dönüştürmek, müşterinin almak istediği hissi ürüne yansıtmak, özenle edinilmiş bilgi birikimine ve ustalığa ihtiyaç duyar. Bu nedenle sektörün teknolojiyle uygun dönüşümünün yanında usta-çırak müessesini sürdürebileceği yapılar oluşturması, sektörün farklı segmentlerde işçiliğiyle ön plana çıkacak markalar oluşturmasına katkı sağlayacaktır.

DOĞRU İLETİŞİM MODELLERİ

Sektörün uluslararası alandaki ihracat potansiyeli her geçen gün daha çok artıyor. Ekonomik alandaki gelişmeler ve düşük üretim maliyetleri Türkiye'nin üretim merkezi olmasına olanak sağlıyor. Günümüz koşullarında sadece ürünü üretmek değil, onu doğru bir iletişim modeliyle pazara sunmak belirleyici oluyor. Bu nedenle de sektörde ihracatı hedefleyen şirketlerin uluslararası pazarı yakından takip eden, ihracat süreçlerini iyi bilen kadrolar oluşturması gerekiyor. Bu alanda çalışacak kişilerin şirketin üretim kapasitesini, yetkinliğini, hedef pazarın kültürünü bilecek ve doğru iş birliği modelleri kurabilecek bir yetkinliğe sahip olması şart. Böylelikle rekabette etkin bir politika izleyebilecek, ihracat hedeflerini kısa sürede yakalayacak bir yapıya daha hızlı dönüşebilecektir.

DİĞER YAZILARI