Türkiye'nin en önemli gider kalemini enerji ithalatı oluşturuyor. Son yıllarda bu alanda hayata geçirilen projelere baktığımızda oran, her geçen yıl önemli ölçüde düşüyor ancak henüz istenen düzeye ulaşmış değil. Dışa bağımlılığı minimuma indirmek için yapılan yatırımlar ve araştırmalar tüm hızıyla devam ediyor. Akdeniz ve Karadeniz'de hidrokarbon aramaları, güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları, Mersin ve Sinop'taki nükleer enerji tesisleri projeleri başta olmak üzere hayata geçirilen bu çalışmaların her birinin ortak amacı; Türkiye'nin enerji ihtiyacındaki dışa bağımlılığı minimum düzeye indirmek, gelecek nesillere enerji güvenliği garanti altına alınmış bir ortam oluşturmak. Sektörde nitelikli insan kaynağının oluşturulmasına yönelik projeler de hayata geçiriliyor. Teknolojinin gelişmesiyle yeni enerji kaynaklarının tespiti, bunların kullanılabilir hale getirilmesi ancak yetişmiş insan kaynağının etkin çalışmalarıyla sonuçlanır.

BURS VE EĞİTİM PROGRAMLARI

Türkiye'nin enerji kaynaklarının çeşitliliğini artırmak için yaptığı yatırımların yanında üniversitelerin, kamu kurumlarının ve özel sektörün iş birliğiyle hayata geçirilen burs programlarıyla, dünyanın farklı noktalarında enerji alanında eğitim gören öğrencilerimiz bulunuyor. Sadece Akkuyu Nükleer Enerji Santrali projesinde, şimdiye kadar 200'ün üzerinde nitelikli mühendis, yurt dışındaki eğitimlerini tamamlayarak ülkeye dönüş yaptı. Türkiye'deki üniversitelerde de bu alanlarda lisans ve yüksek lisans eğitim programları her geçen gün artıyor.

ENERJİ SEKTÖRÜ İSTİHDAMINDA DOMİNO ETKİSİ YARATAN PROJELER

Avrupa'da nükleer enerji endüstrisinde doğrudan yapılan bir istihdam, birlik genelinde ortalama 3.2 ilave kişiye ilave istihdam oluşturuyor. Bu durumun orta ve uzun vadede Türkiye'de de benzer sonuçlar oluşturacağını şimdiden görebiliyoruz. Enerji alanında yapılan yatırımlar ve bu alanın oluşturduğu istihdam sadece nükleer enerjiyle sınırlı değil, güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi projeleri de tüm hızıyla devam ediyor. Ankara'da kurulan ve dünyanın büyük entegre güneş teknolojileri fabrikası Kalyon PV'de şimdiye kadar yapılan istihdam, binlerle ifade ediliyor. Şirketin sektöre yönelik Ar-Ge çalışmaları yaptığı bölümde ise katma değeri yüksek ürünler ve projeler hazırlanıyor. Domino etkisi yaratan bu projeler, enerji alanında istihdam fırsatlarını artırıyor ve alt sektörleri destekleyerek Türkiye'nin ekonomisine doğrudan katkı sağlıyor. Enerji sektörünün geleceğine ilişkin yapılan projeksiyonlara baktığımızda güneş ve rüzgar kaynaklı enerjinin, elektrik üretiminde hakim konuma geleceğini, bu oranın 2050'de %62'ye ulaşacağını görüyoruz. Bu durum; sektörün nitelikli personel ihtiyacının hangi alanlara göre şekilleneceğini açık bir şekilde gösteriyor.

NİTELİKLİ ARAŞTIRMACILARA İHTİYAÇ DUYULUYOR

Bir diğer önemli konu ise enerji depolama çalışmaları... Güneş, rüzgar ya da nükleer fark etmeksizin üretilen enerjinin depolanması...

Enerji depolama ve batarya teknolojileri alanlarında, şebeke kayıplarını önleyecek çalışmalarda görev alacak nitelikli araştırmacılara ihtiyaç duyuluyor. Enerji alanında kariyer hedefi olanların hangi alanlara yoğunlaşmaları gerektiğini açık bir şekilde görüyoruz. Sektörün bu noktada hem burs programlarını hem de eğitim programlarını daha çok finanse edeceğini, araştırma projelerine daha fazla yatırım yapacağını söyleyebiliyoruz.