Tüketicilerin elektrikli araçlara olan ilgisini, araç satın alma eğilimlerini, bağlanabilirlik ve tüketici güveni gibi talep yönlü eğilim ve endişeleri ortaya koyan Deloitte 2023 Küresel Otomotiv Tüketici Araştırması, 24 ülkeden 26 bini aşkın tüketiciyle yapıldı. Araştırmaya 1.006 kişi katıldı.
ÖNE ÇIKAN KRİTERLER
Tercihleri maliyet belirliyor: Tüketiciler araç kullanma maliyetlerini düşürmeye çalıştıkça elektrikli araçlara olan ilgi artıyor. Bir sonraki araç tercihleri sorulduğunda, tüketicilerin yüzde 54'ü benzin/dizel, yüzde 30'u hibrit elektrikli araç, yüzde 10'u tamamen pille çalışan elektrikli araç ve yüzde 4'ü şarjlı hibrit elektrikli araç yanıtını veriyor. Daha düşük yakıt maliyeti dünyada olduğu gibi Türkiye'de de elektrikli araç seçmenin ilk nedeni. Daha iyi sürüş deneyimi, daha az bakım ihtiyacı, devlet teşvikleri ve içten yanmalı araçlara uygulanan ek vergiler diğer nedenler olarak sıralanıyor. Sürdürülebilirlik ise Türkiye'deki tüketicinin ilk beş motivasyonu arasına girmiyor. Tüketicilerin yüzde 53'ü bağlantılı teknolojiler için, ayrıca ödeme yapmayıp araç satın alma fiyatının içinde önden ödemiş olmayı tercih ediyor. Bu durum, aylık abonelikler gibi yeni gelir akışları oluşturmayı hedefleyen otomotiv markaları için zorluk oluşturuyor.
En büyük endişe şarj süresi: Elektrikli araçlarla ilgili Türkiye'deki tüketicilerin en büyük endişesi yüzde 47 ile şarj için gereken süre. Bunu yüzde 42 ile sürüş menzili ve halka açık elektrikli araç şarj altyapısının olmaması izliyor. Küresel pazarın aksine Türkiye'de elektrikli araç almayı düşünen tüketicilerin üçte ikisi araçlarını halka açık şarj istasyonlarında şarj etmeyi planlıyor. Bunun ana sebepleri, evlerine şarj kutusu kurma imkanlarının olmaması ve yüksek kurulum maliyetleri. Elektrikli araç talebindeki artış, istasyonları da dönüştürüyor. Tüketiciler, şarj ünitelerinin yanı sıra içecekler, atıştırmalıklar, Wi-Fi bağlantısı, tuvalet gibi hizmetlerin de bulunduğu yakıt istasyonlarını tercih ediyor. Tüketicilerin yaklaşık üçte ikisi, halka açık bir şarj istasyonunda araçlarının boş durumdan yüzde 80'e kadar şarj olması için 10 ila 40 dakika arasında bekleyebileceklerini ifade ediyor.
Tüketici en çok bayiye güveniyor: Türkiye'deki tüketicilerin yüzde 62'si en çok aracını servise götürdüğü ya da satın aldığı bayiye güvenirken ancak yüzde 32'si aracın üreticisini/markasını ilk sıraya koyuyor. Tüketicilerin yüzde 42'si araçlarının ürettiği verileri yönetme konusunda en çok otomotiv markalarına ve araç satıcılarına güveniyor. Yükselen fiyatlar tüketiciler için önemli bir zorluk olsa da yakıt maliyetlerini düşürmeye yönelik güçlü istek yalnızca Türkiye'de değil, dünyada da elektrikli araç satın alma eğilimini artırıyor. Sektör oyuncuları, mobilite deneyimini geliştiren katma değerli hizmetlerle yeni gelir akışlarının kilidini açmak için elektrikli araçlara geçişten yararlanmak istiyor. Bu dönüşüm her ne kadar ürün odaklı görünse de tüketiciler, maliyet, güven ve ürün kalitesini önceliklendiriyor. Daha derine indiğimizde ise pürüzsüz müşteri deneyimi ve artan çok kanallı kolaylık beklentisi karşımıza çıkıyor.
(Deloitte Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri Özlem Yanmaz)