USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Emlak

18 Ekim 2021 13:58

"İhtiyacımız, toplumun tamamında deprem güvenliği bilincinin gelişmesidir"

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD), 1984 yılından bu yana inşaat sanayisini yurt içi ve yurt dışında temsil eden bir sivil toplum örgütü. Dernek, sektörün gerçek gücünü ortaya koyabilmek ve güç birliğini sağlamak amacıyla sanayici üyeler yanında sektör dernekleri ve paydaş üyeleri de üyeliğe kabul ederek; Türkiye'de örneğine az rastlanan bir çatı kuruluş olarak örgütlenmiş durumda. Kentsel dönüşüme bir de İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu'nun gözünden baktık

"İhtiyacımız, toplumun tamamında deprem güvenliği bilincinin gelişmesidir"

* Bugün Türkiye genelinde kentsel dönüşüm uygulamalarını nasıl buluyorsunuz? İstanbul ve büyük şehirler özelinde neler söylersiniz?

Türkiye'nin tüm şehirlerinde depreme karşı güvenli yapılara kavuşmak için kentsel dönüşümü hızlandırmalı, kentsel dönüşümün mümkün olmadığı yerlerde binaları yenileme ve güçlendirme çözümlerini iyi değerlendirmeliyiz. Depreme hazırlık; toplum olarak uzun zamandır orta-uzun vadeli planlar yaparak aşmamız gereken hayati konulardan biri.

Gelecekteki refahımız, çocuklarımıza sağlıklı, güvenli binalar ve kentler bırakmak için bugün konforumuzdan fedakârlık yaparak, orta-uzun vadeli planlarla hareket etmemiz büyük önem taşıyor. Deprem kuşağında yer almamız nedeniyle depreme karşı daha hazırlıklı olmamız gereken ülkemizde, maalesef büyük yıkımlar ve acılar yaşamaya devam ediyoruz.

Geçen yıl 30 Ekim'de Ege Bölgesi'nde meydana gelen depremde yaşadığımız kayıplar, güvenli binalara sahip olmamızın ne denli hayati önem taşıdığını, önceliğimizi can ve mal güvenliğine vermemiz gerektiğini hepimize bir kez daha hatırlattı. Görüyoruz ki; binalarımızın yüksek risk taşıması, en başta dönüşümün hızlandırılması ve güçlü yapılara kavuşmamız için daha birçok adımın atılması gerektiğine işaret ediyor.

* İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği kentsel dönüşümün sektöre, ekonomiye ve yaşam standartlarına katkılarını nasıl değerlendiriyor? Daha hızlı ve başarılı kentsel dönüşüm projeleri için ne gibi adımlar atılmalı?

Mevcut durumumuzun ülkemizin, sektörümüzün gelişmişlik seviyesiyle daha uyumlu hale gelmesi gerekiyor. Sektörümüz dünya çapında gelişmişlik seviyesine sahip. Gerek müteahhitlik, gayrimenkul geliştirme imkanlarımızla; mühendislik, müşavirlik, mimarlık hizmetlerimizle gerekse inşaat malzemesi üretim kapasitesi, teknolojisi ve fiyatlarıyla bu işi gerçekleştirmek için dünya çapında geçerli yeteneklere sahibiz. İhtiyacımız, ortak bilincimizi geliştirerek ritmimizi yükseltmektir. Ülkemizin de sınırlı kaynakları olduğunu biliyoruz. Deprem riskinin ve acısının büyüklüğünün de ne kadar fazla olduğunun farkındayız. Kaynaklarımızı öncelikle deprem güvenliği için kullanmalıyız. Tüm ümidimizi uzun vadeli kredilere, desteklere bağlamadan, deprem güvenliğini geliştirme bilincimizi artırıp kaynaklarımızın kullanım önceliğinin deprem güvenliğine aktarılmasını sağlarsak, güvenli yapılara geçme motivasyonu da artacaktır. Halkımızın deprem güvenliği bilincini tespit etmek ve geliştirme stratejilerini belirlemek adına uzun vadeli bir seferberlik başlatılması gerektiğine inanıyoruz. Kısa vadeli çözüm arayışları bizi istenen sonuca ulaştırmayacaktır. Hane halkının, kaynaklarının bir kısmının öncelikle deprem güvenliğini geliştirmeye aktarılabilmesi ve oluşan bilinçle beraber kamunun desteklerinin de daha verimli şekilde değerlendirilmesi, depreme karşı güvenli yapılara geçme hızını artıracaktır. Deprem güvenliğini geliştirme faaliyetlerimiz ile hayatta kalmasına vesile olacağımız her can, vereceğimiz ulvi mücadelede temel motivasyonumuz olacaktır.

* Dönüşüm sürecinin hızlanması için neler yapılmalı?

Kentsel dönüşümü hızlandırmak için binalar üç gruba kategorize edilerek; 'kesinlikle yıkılması gerekenler', 'güçlendirilerek kullanılabilecekler', 'deprem riski olmayan binalar' olarak tasnif edilmeli. Alan dönüşümü esas alınmalı. Ayrıca ülkemizde kentsel dönüşüm kapsamında tek uygun çözüm olarak vurgulanan 'yıkım ve yeniden yapımın' yanı sıra, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi yıkılıp yeniden yapılamayacak yapılarda 'güçlendirme/yenileme' çalışmalarının da önemli bir seçenek olduğunun farkında olmalıyız.

"DAHA FAZLA ÇABAYA VE BİLİNCE İHTİYACIMIZ VAR"

* Şu anki durumu rakamlarla nasıl ifade edersiniz?

Ege Depremi'nden sonra açıklanan rakamlara göre halen 6.7 milyon konutun riskli tanımında olduğunu biliyoruz. TÜİK verilerine göre her konutta 3.4 vatandaşımızın barındığı görülüyor. Dolayısıyla şu anda 22 milyon vatandaşımız halen riskli binalarda oturuyor. Geçmişten kalan bina stoğunda oluşan sorunlu alanları değiştirmek için daha fazla çabaya ve bilince ihtiyacımız var. Yine açıklandığı üzere önümüzdeki 5 yılda 1.5 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamında depreme güvenli hale getirileceğini biliyoruz. Bunun için bugünkü fiyatlarla ortalama bir hesap yaparsak kira ve taşınma yardımı için devletimizin 28 milyar TL destek vereceğini kabul ediyoruz. Ayrıca bu konutların yapımı için de 280 milyar TL gibi bir sermayeye, desteğe ihtiyaç var. Tüm bunların gerçekleştiğini düşünürsek 2026 yılında, yani 5 yılın sonunda da 17 milyon vatandaşımız yaşamını hâlâ riskli binalarda sürdürecek.

* Dernek bu konuda ne gibi farklı çalışmalara imza atıyor?

Türkiye'de deprem nedeniyle çok büyük yıkımlar, derin acılar yaşandı. Türkiye İMSAD olarak bir daha aynı acıların yaşanmaması için üzerimize düşen her türlü vazifeyi yerine getirmeye hazırız. 2020 yılında pandemi sebebiyle internet ortamında gerçekleştirdiğimiz Türkiye İMSAD 'Gündem Buluşmaları'nda dünya, Türkiye ekonomisi ve sektörümüzde yaşanan son gelişmeleri değerlendirmeye, üyelerimizle bilgi alışverişinde bulunmaya devam ettik. Kasım 2020'de 38. Gündem Buluşmaları toplantımızda ülkemizin deprem gerçeğini ele aldık. Yapı sektörünün temsilcileri Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) başkanı ve Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) başkanının katıldığı toplantıda, ülkemizin değişmeyen gündemi haline gelen 'deprem'i, artık risk olmaktan çıkarmamız gerektiğini konuştuk. Bu toplantının akabinde Türkiye İMSAD olarak aralarında yer aldığımız, inşaat sektörünün önde gelen 8 sivil toplum kuruluşu ile deprem gerçeği karşısında yapılması gerekenlere dikkat çekip, farkındalığı artırma amacıyla 'Depreme Karşı Tekiz' diyerek 'Ortak Bildiri Basın Toplantısı'nda bir araya geldik. Bildiride, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığını hatırlatarak, kentsel dönüşümün önemine bir kez daha vurgu yaptık.

Ege Depremi'nde yıkılan binalar ve yitirilen canların, yetkin mühendisliğin, projeye uygun imalatın, doğru ve kaliteli malzeme kullanımı ile yapım faaliyetleri denetiminin hayati önemini bir kez daha ortaya koyduğunu anlattık. Diğer STK'lar ile birlikte faaliyette bulunduğumuz alanlarda sahip olduğumuz deneyimi yapıcı bir biçimde Hükümet ile el ele ülkenin hizmetine sunmak konusunda mutabık kaldık.

Bildiri, şu 7 başlık altında toplandı: 'Ehil Yapı Müteahhidi, Güçlü Yapı Denetimi, Yetkin Mühendislik Sistemi, Mesleki Yeterlilik Belgeli İşgücü, Kaliteli Malzeme, Çok Yönlü İmar Mevzuatı ve Bilinçli Kamuoyu'... Türkiye inşaat malzemeleri sanayisini temsil eden Türkiye İMSAD olarak, deprem gibi hayati bir konuda çözüm üretmeye, sorumluluk almaya devam edeceğiz.

EN ÇOK OKUNANLAR