Kullanımı son yıllarda zaten azalmış olan nakit para artık hayatımızın daha çok dışında kalmaya başladı. İnternetten alışveriş artış gösterdi. Etkiye çok açık olan ve merkezi otoritelerin hakimiyeti altındaki itibari paralar da eskisi kadar muteber değil artık. Bu durum insanları alternatiflere yöneltti. 2009’da hayata geçen, dikkat çekici performansı ve güçlü altyapısıyla varlığını sürdüren Bitcoin’in hız, maliyet ve düşük masraf avantajları zaten biliniyor. Dahası merkeziyetsiz yapısı ve doğrudan teknolojiye dayalı olması fırtınalı havada güçlü bir sığınak gibi görülmesine neden oldu. 

Akademetre’nin Paribu adına yaptığı, Türkiye’nin en kapsamlı kripto para araştırması Kripto Para Bilinirlik ve Algı Araştırması’na göre kripto parayla işlem yapanların yüzde 72,7’si işlem deneyiminden memnun. Araştırmada küçük bir örneklem kümesini oluşturan Z Kuşağı mensuplarının tamamının kripto parayla işlem yapmaktan memnun olduğunu görüyoruz. En çok işlem yapanlar ise yüzde 68,7 ile Y Kuşağı'nın temsilcileri. Türkiye’de dikkate değer bir kitlenin kripto para işlemi yaptığını görüyoruz. Ancak istatistikler ekosisteme henüz dahil olmamış büyük bir kesimin olduğunu da gösteriyor. 

Başta Bitcoin olmak üzere kripto para birimleri, arkalarındaki teknolojiyle finansın kabuk değiştirdiği, yenilendiği, hızlandığı ve bir güven güncellemesi yaptığı bir sistem getirdi. Hep bir alternatif olarak anılagelen Bitcoin, artık sektörün esas oyuncusu haline geldi. Üstelik bu oyuncunun arkasında merkezi bir otorite değil, teknolojinin ta kendisi var. Tarih bize her zaman şunu gösterdi: Teknolojiye direnmek mümkün değil. Bazı gelişmelere bir süre adapte olmak geciktirilebilir. Ancak daima ileri adımlar atan teknolojiyle aradaki takip mesafesini artırmak mümkün değil...