Gayrimenkul sektörü... Türkiye'nin gözbebeği. Son 20 yılda, inşaatçı olarak tanımlanan şirketler yavaş yavaş kendilerine konut geliştirici demeye başladılar. Geliştirmeyi proje geliştirmek olarak düşünürsek, Türk gayrimenkul sektörünün başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Her yer proje, her semtte bir markalı konut projesi... Ancak kavramın özüne döner, geliştirilen şeyin sürdürülebilir bir yaşam stili olduğunu anlarsanız, bu katma değeri üretmede sektörün hâlâ istenen seviyede olmadığını fark edebilirsiniz. Covid sonrası dönemde tüm dünya sancılı bir süreçten geçiyor. Enflasyon her yerde yüksek. Maliyet hesaplamak güç. Bütçe tutturmak imkânsız. Fiyatlardaki yükseliş, farklı riskleri de beraberinde getiriyor.
"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK OYUNCUSUYUZ"
Gayrimenkul sektöründe yeni bir anlayışın temsilcisi olan Venue International'ın kurucu ortağı Kaan Namlıcı, "Uzun vadede başarılı olmanın sırrı da tam burada" diyerek söze başlıyor.
Namlıcı, son 5 yılda önemli projelere imza attıklarını ifade ederek süreci özetliyor: "Venue International olarak cadde perakendeciliğinin önemli yatırımcısı ve geliştiricisi Hollandalı Vastned Retail N.V.'nin portföyünü satın alarak Türkiye'ye giriş yaptık. Bugün cadde perakendesinde 15 bin metrekarelik portföye sahibiz. Bu alanda Türkiye'nin en büyük oyuncusuyuz. Yatırım yapıp geliştirdiğimiz binalarda Chanel, Zara, Vakko, H&M, Starbucks ve MAC gibi kurumsal kiracılar yer alıyor. Portföyümüz ağırlıklı olarak 150 yıldır İstanbul'un alışveriş ve sosyal sahnesi olan bilinen İstiklal Caddesi üzerinde... Türkiye'nin en değerli caddesinde yer alan neredeyse tüm yabancı markalar bizim iş ortağımız konumunda."
TURİZMDE DE DÜNYA MARKASI OLMA HEDEFİ
Kaan Namlıcı'nın dediği gibi Venue cadde perakendeciliği, nitelikli konut ve sıra dışı otel yatırımlarıyla başta İstanbul olmak üzere dünya metropollerinde yaşam sahneleri tasarlıyor. Başta Nişantaşı'nın en prestijli lokasyonu Abdi İpekçi Caddesi olmak üzere şehrin özel noktalarında butik yaşam alanları inşa ediyor. Venue'nün iddialı olduğu bir diğer alan ise turizm. Venue International bir süre önce Beyoğlu'nun ikonik binası Afrika Han'ı satın aldı. Venue bu noktada Marriott ile iş birliği içerisinde. Global otel markası Moxy'yi ,Türkiye'ye ilk kez getirmeye hazırlanıyor. Moxy sıra dışı bir konaklama markası. Yeni nesil bir turizm anlayışının eseri.
TÜRKİYE'NİN MARKA ELÇİSİ
Namlıcı; "Cadde mağazacılığında dünyanın en iyi markalarını Türkiye'de ağırlıyoruz. İşimiz sadece bina yatırımı yapmak değil. O binaları ihtiyaçlara uygun olarak hazırlamak, altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek, bazen tasarlamak, düzenli olarak bakımını sağlamak da bizim işimiz. Kendimizi Türkiye'nin marka elçisi gibi görüyoruz. Hizmetimiz global markalara ve Türkiye'yi ziyaret eden turistlere dokunuyor. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için çalışıyoruz. Dünyanın kendi alanında en iyi markalarıyla çalıştığınızda, iyi değil mükemmel olmak zorundasınız" diyor.
VAKKO HOTEL & RESIDENCE İLK KEZ NİŞANTAŞI'NDA
Benzer anlayışla turizmde de atılım içerisinde olduklarını aktaran Namlıcı; "İşimizi en iyilerle yapmak ve geliştirmek isteriz. Moxy ilk kez bizimle Türkiye'ye giriş yapıyor. Aynı zamanda turizme farklı bir boyut getirmek için Vakko ile yüzde 50-50 ortak bir şirket kurduk. Abdi İpekçi'de sahip olduğumuz en değerli binalardan birini otele dönüştürüyoruz. Bu proje, yakında Vakko Hotel & Residence olarak hizmet verecek. Moxy ile Beyoğlu'na, Vakko Hotel & Residence ile Nişantaşı'na değer katacağız. Ancak burada durmayacağız. Sultanahmet'te büyük bir adayı dönüştürerek benzersiz bir turizm projesi olan Taşkonak'ı hayata geçireceğiz. Bunu Kapadokya projemiz takip edecek. Dünyada kendi segmentinde benzersiz hizmet veren ne kadar turizm markası varsa, bizim amacımız bu isimlerin Türkiye'de olmasını sağlamak" yorumunda bulunuyor.
YAŞAM SAHNELERİ TASARLAMAK
Venue her yıl büyüyen bir gayrimenkul portföyüne sahip. Şirketin amacı özel projelere yatırım yaparak hem metrekare hem de rakamsal olarak büyümek. Kaan Namlıcı, burada gelecek hedeflerinden söz ederken, "ama" demeyi ihmal etmiyor: "Amacımız modern, sürdürülebilir, çizgi dışı yaşam stilleri inşa ederek, şehir ve ülke markalarımıza uluslararası değer katmak. Hayat merkezinde insan olan bir sahne. Ve bu sahne moda, stil, gastronomi, kültür ve sanat ile bir arada anlam kazanıyor. Venue olarak, insan odaklı projelerimizle şehirde yeni sahneler yaratmaya devam edeceğiz. Nicelik elbette önemli. Ancak bizim için nitelik daha değerli. Maliyeti daha düşük, toplu projeler bizi cezbetmiyor. Biz nitelikli ve butik işlere imza atmak istiyoruz. İnşa ettiğimiz eserlerin kalıcı olmasını hedefliyoruz."
HAYAT CADDEDE GÜZEL
Kaan Namlıcı'ya göre Venue Internetional'ın bir misyonu var: Yaşamı caddeye taşımak. Namlıcı; "Açık bir caddede yürüyüp, aileniz ve sevdiklerinizle dolaşıp sosyalleşmekten mi hoşlanıyorsunuz yoksa alışveriş merkezinde olmaktan mı? Alışveriş merkezleri bile caddeler yaratmaya çalıştıklarına göre yanıt belli" diyor ve ekliyor: "İstanbul'da yaşayıp, İstiklal, Bahariye, Bağdat Caddesi, Valikonağı ya da Abdi İpekçi'de güzel bir anısı olmayan yoktur. Venue International olarak biz bu anılara yatırım yapıyoruz." Doğası gereği Türk insanının dışarıda olmayı, özgürce dolaşmayı sevdiğini belirten Kaan Namlıcı; "Amacımız bu hissi ülkemizin her şehrine taşımak" diyor. Namlıcı, caddeye dönüşü sağlamak, cadde ve semtlerin değerini artırmanın Venue'yü yaratan temel his olduğuna işaret ediyor ve ekliyor: "Düşüncem net: Hayat caddede güzel."
İYİNİN ÖTESİNE GEÇMEK İÇİN ÇALIŞIYOR
Venue International, sektörün çok da ilgilenmediği farklı alanlara giriş yapıyor. Semt hikayeleri, şehir markası, destinasyon pazarlaması gibi kavramlardan söz ediyor. Geliştiricinin görevi sadece bina yapmak değil, bina yaptığı alanın marka değerine katkıda bulunmaktır sözünü gündeme getiriyor. "Ev sahibi bir kişi değil, kavramdır. Bir kurum, şehir hatta ülke ev sahibi olabilir" diye söze giriyor Kaan Namlıcı ve devam ediyor: "Türkiye'nin en büyük kurumsal cadde perakende yatırımcısı olarak yıllardır dünyanın en iyi markalarına ev sahipliği yapıyoruz. İşimiz sadece perakendeye uygun binalar inşa etmek ya da yatırım yapmak değil. Perakende sürecinin tamamını düşünmek, müşteri deneyimini önceliklendirmek, kurumsal kiracılarımıza hem doğru bir alan hem de eksiksiz bir hizmet sunmak zorundayız. Venue International olarak caddelerimizi, şehirlerimizi hatta ülkemizi temsil ettiğimizin farkındayız. İşte bu nedenle iyinin ötesine geçmek için çalışıyoruz."
KALICI İLİŞKİ KURMAK ÖNEMLİ
Namlıcı, bu süreçte müşteri hizmetlerinin önemine de dikkat çekiyor: "Pek çok gayrimenkul geliştiricisi, projedeki tüm mülkler satıldıktan sonra o binayla ilişkisi bitti sanıyor. Oysa bana göre birine gayrimenkul satmak, o kişiyle ömür boyu devam edecek bir ilişki kurmak demek. Kullanıcı hataları bir yana binanın da mülkün de sorumlusu sizsiniz.
O bina için hayal ettiğiniz yaşam stilinin devamlılığını da, alıcıların mutluluğu ve konforunu da düşünmeli... İlişkilerinizi sürdürmelisiniz. Sürdürmezseniz, sadece satıcı olursunuz. Kalıcı ilişkiler kurar ve alıcılarınızı düşünmeye devam ederseniz... İşte o zaman marka olursunuz."
2023'TE SEKTÖRÜ NELER BEKLİYOR?
Cadde mağazacılığında nasıl bir yıl yaşıyoruz? 2023'te karşımıza neler çıkacak? Kaan Namlıcı, bu iki soruya yanıt almak için en doğru isimlerden biri. Namlıcı öngörülerini pandemiye dönerek paylaşıyor: "Cadde mağazacılığı pandemide kapanmaların etkisiyle büyük darbe yedi. Neredeyse tüm mağazalar kapandı. Hepimiz evimizde kapalı kaldık. Dışarı çıkmayı çok özledik. Sektörde sermaye yapısı bozuk şirketler bu dönemde elendi. Ancak biz caddeye dönüşün çok güçlü olacağını biliyorduk. Öyle de oldu."
BÜYÜME BEKLENTİSİ
Ayakbastı sayısındaki senelik artışın düzenli olarak devam ettiğine dikkat çeken Kaan Namlıcı; "2023'te de aynı oranda büyüme göreceğiz. Pandemi bize açık havada olmanın değerini gösterdi. Alışveriş yapın ya da yapmayın... Şehrin içinde olmak, yürümek, şehrin doğal dokusunu hissetmek, akışta olmak bize iyi geliyor.
Bize hep sorarlar, online alışverişin büyümesi caddeyi kötü etkilemiyor mu? Hayır diyorum her zaman" diyor.
YATIRIM ALANI BELLİ
Venue International Kurucu Ortağı Kaan Namlıcı: "Online kıymetli ve pratik. Ama insan doğası gereği dışarıya çıkmak, sosyalleşmek istiyor. Alışverişini ya da yemek siparişini online yapıyor ya da caddeye çıkıyor. Cadde mağazaları bu noktada alışveriş merkezlerine göre daha şanslı. Şehrinde merkezi bir caddede küçüklüğünden bugüne mutlu bir anısı olmayan tek bir insan yoktur Türkiye'de. İşte biz Venue olarak o anlara yatırım yapıyoruz. Yaşam caddede güzel. Biz yarattığımız yaşam sahneleriyle bunu daha güzel hale getirmeye devam edeceğiz" diyor.