USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

06 Haziran 2020 15:14

Kimya sektörünün stratejik gücü öne çıkacak

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, kimya sektörününün geleceği ile ilgili öngörülerini Platin'e açıkladı

Kimya sektörünün stratejik gücü öne çıkacak

Kimya sektöründe dijital inovasyonun etkisiyle, dijitalleşmenin entegre olmasıyla siparişten itibaren tedarik, planlama, üretim, depolama ve süreç yönetimleri, verimliliğin artmasına sebep olacak. Yapay zeka, bulut sistemleri, bileşim teknolojileri ile dijital otomasyon sistemleri yeniden yapılanacak. Kimya sektörünün önemi daha çok anlaşılacak. Tarım, gıda, savunma, sağlık gibi stratejik sektörlerde hammadde, yarı mamul gibi tedarikte olmazsa olmaz olan Ar-Ge, tasarım, inovasyon gibi uygulamalarda özellikle verimliliği, farklılıkları oluşturan trendler ve çevreye duyarlı üretimler daha çok öne çıkacak. Döngüsel ekonomide üretmek kadar ‘recyling’ de çok önemli hale gelecek, doğayı korumak için ‘bio rafinery’ önem kazanacak. Tüm sektörlere bir şekilde değen ya hammadde ya da yarı mamul veren kimya sektörünün stratejik özelliği, her geçen gün daha çok hissedilecek. Örneğin; elektrikli otomobillerde boya, lastik, plastik, yapıştırıcı, kompozit gibi kimya alt sektörleri etkisini daha çok hissettirecek. Türkiye’de savunma, sağlık, gıda, petrokimya, ilaç, kozmetik, organik ve anorganik kimyasallar başta olmak üzere her sektörde sıra dışı projeler ve yenilikler başı çekecek.

SEKTÖRE ÖZEL KREDİ İMKANI SAĞLANMALI

Kimya sektörümüz Türkiye’de üretilmeyen ve katma değer sağlayacak üretimler başta olmak üzere, pandeminin su yüzüne çıkardığı tedarik zincirinde tek bir yere bağlı olmak yerine tedarik çeşitliliği konusundaki hedef ve yaklaşımı doğrultusunda üretim ve ihracatını artırmaya çabalayacak. Bu etkiyi yaratabilmesi içindown stream chemicals üretimi ve teknolojisine konsantre olmalıyız. Kimya sektöründe ölçek büyütmeye ve yeni yatırımlara ihtiyacımız her geçen gün artıyor.

Türkiye’de üretilmeyen yılda 50 milyar doları üstü ithal edilen kimyasalların ülkemizde üretilmesi gerekiyor. Büyük ölçekli dev yatırımlarda devletimiz Güney Kore modeli gibi yüzde 50’ye kadar makine-teçhizat hibesi vermeli... Şirketlerimizin ölçeklerini büyütebilmeleri için sermayeleri kuvvetlendirilmeli, teşvik edilmeli. Buna destek için de başta korumacılık olmak üzere, yurt içi toptan satış vadeleri Almanya-Fransa gibi en fazla üç ay ile sınırlandırılmalı… Şirketlerimiz üretim için sermaye bağlarken, satış için de sermayesini harcamamalı. Kimya sektörüne özel kredi imkanları sağlanmalı. Böylece katma değerli, teknolojik, stratejik, dönemin trendlerini içeren, hızlı lojistik faaliyetlerimizle dünyaya ürünlerimizi satmalıyız.

TEKNOLOJİ ODAKLI YENİ EĞİTİM ALANLARI

İKMİB’te yönetim kurulumuzla beraber, sektör temsilcisi arkadaşlarımız ile Kimya Teknoloji Merkezi kurmaya çalışıyoruz. Ayrıca yine başkanlığını yaptığım Kimya Sektör Platformu ile Kimya Şurası’nı yapıp sektörümüzün yol haritası çıkarmak, ihtiyaçların çözümüne katkıda bulunup geleceğe hazırlanmak için çalışmalara başladık. Bir diğer önemsediğim konu ise üniversite-sanayi iş birliğinde daha da etkin olmak. 8 yıldır düzenlediğimiz Ar-Ge Proje Pazarı ekinliğimiz ile hem öğrencilerimize hem profesyonellere destek olmaya çalışıyoruz. Sektör ihtiyaçlarına dönük ara personel, kimyagerler ve kimya mühendislerimiz için günün şartlarına, ivedilikle teknolojisine dönük yeni eğitim alanlarına geçilmeli. Yüksek teknolojiye dayalı katma değerli ürün üretip bunu ihraç etmenin yolu; yatırım ortamının en az dünya standartlarında olmasından ve yüksek teknoloji sanayisine, finansal, teknolojik, beşeri sermayemize yatırım yapmaktan geçiyor.

 

EN ÇOK OKUNANLAR