
“Bana göre toplumların gelişmesi ve ortaya çıkan yeni düşünce sistemleri ile lüks kavramı eski tanımından oldukça farklı. Öncelikle genel anlamı ile benim için lüks nedir diye baktığımda; lüksü herkesin hak ettiğini ve paylaşılabilir ise daha değerli bir nosyon olduğunu düşünüyorum. Peki, bu ne demek? Lüks, siz evinizde rahatça otururken; dışarıdaki insanların da rahat bir hayat yaşadığını bilmek… Fakat tıkanan kapitalist sistemin yol açtığı ve tüm dünyayı saran ekonomik kriz sebebi ile bu pek de mümkün değil... Marka, yaşam, alım/satım alanında lüks kavramına bakarsak; tüketime indirgenmiş bir lüks anlayışından hoşnut değilim. Bu anlamda lüks; konfor ve dayanıklılık sağlamalı. Yine değişen lüks, bir bakıma kişiye özel olmalı. Örneğin; temsil ettiğimiz George Smith markası artık özel istekleri kendi tasarımları ile buluşturuyor. 300 yılı aşkın süredir üretilen ve belli bir tasarıma sahip olan koltuklar, kişinin ergonomisine özel olarak üretiliyor. Kişisel olarak en büyük lüksüm ise işim… Çünkü yaptığım işten çok motive, özgür ve mutluyum. Aileme ayırabildiğim zaman, seçici olduğum için ortaya çıkan işler ve temsil ettiğim markalardan dolayı ortaya çıkan işlerin gururunu yaşayabilme zevki de benim için önemli bir lüks.”