Yönetimde çeviklik kavramı, birçok şirkette farklı biçimlerde algılanıyor ve bu konuda bir kafa karışıklığı bulunuyor. Kimi organizasyon çevikliği hızlı yanıt verme olarak görürken; kimi süreçleri yalınlaştırma, kimisi ise karar verme sistemini etkinleştirme olarak tarif ediyor. Aslına bakıldığında gerçek anlamda çeviklik, kurumun neredeyse bütününe sirayet eden bir organizasyon kurgusu ve biçimi olarak öne çıkıyor. Sadece 1-2 departmanın değil, kurumun bütününün hiyerarşiden arındırıldığı, siloların ortadan kalktığı ve şelale yapısının terk edilip tekrarlanan bir kurguyla tüm paydaşları kapsayan bir yapıya geçişi ifade ediyor. Kısacası çeviklik bir çalışma biçimi veya proje/departman yönetim aracı değil; kurumsal bir kurgu felsefesi olarak görülmeye başlandı.

CEO’LAR ÖNCÜ OLMALI

CEO’lar, şirketleri genelinde bir dijital yeniden yapılanma süreci başlatmalı, siber alanda değişime uyumu artırmalı . Teknoloji altyapısının kökten yeniden şekillendirilmesi sürecini ve iş gücüne beceri ve yetkinlik kazandırma eğitimlerini planlı bir şekilde uygulamalı. Şirketlerini tehdit eden siber güvenlik risklerinin her yönüyle anlaşılmasını teşvik etmeli ve en iyi güvenlik uygulamalarını işletmenin DNA’sına yerleşmesini sağlayacak programları devreye almalılar. Hem sistemlerin hem de insan kaynağının yeniden şekillendirilmesi hedefini gerçekleştirmek için CEO’lar, öğrenim ve gelişim ekiplerine gereken stratejik desteği ve kaynakları sağlamalı.