Dalida Özatay Erus / [email protected]
1929 yılında yaşanan Büyük Buhran’dan sonra yeni markalar doğarken halihazırdaki markalar ise kârını artırdı. Pazardaki ihtiyacı gören bazı şirketler, ürün kategorilerini zenginleştirdi. Diğer yandan, krizde dahi satış rakamlarında azalma kaydetmeyen markalar ise bu kez reklam kampanyalarına odaklandı. Hepsinin amacı, durgunluk yaşanan o günlerde şirketlerini korurken daha da güçlenmekti. Günümüze kadar gelen şirketlerin, o günlerde başlattıkları ‘oyun kurucusu’ rollerini, nasıl karakteristik bir yapıya çevirdiklerinin kısa hikayesine birlikte göz atalım...
UNITED TECHNOLOGIES CORPORATION (UTC)
SIKORSKY HELİKOPTERDEN OTIS ASANSÖRE
United Aircraft and Transport Corporation, 1929 yılında Boeing şirketinin kurucusu William Boeing ile Pratt&Whitney’nin kurucusu Frederick Rentschler’in bir araya gelmesi ile kuruldu. Şirket, sivil ve askeri havacılık olmak üzere tüm havacılık pazarlarına hizmet etmek için uçak motoru ve uçak gövdesi üretimi gerçekleştirdi. Kısa süre sonra United’ın portföyüne Sikorsky Aviation Corporation, Wichita, Kansas Stearman uçak şirketi ve Standart Steel pervane şirketi de eklendi. Ardından United Airlines da olmak üzere bazı havayolu şirketleri bünyeye dahil oldu. İş alanını hızla genişleten şirket, 1975’te United Technologies Corporation adını aldı. Otis asansörleri ve Carrier klima, United Technologies Corporation çatısı altında yer alan ve günlük hayatımızda sıkça kullandığımız markalar arasında bulunuyor.
HP
GÜNÜN İHTİYACINI KARŞILADI
Büyük Buhran’dan 10 yıl sonra kurulan HP, aslında bir garaj markası olarak doğuyor. Adını kurucuları Bill Hewlett ve David Packard’dan alan şirket, ilk olarak ses osilatörü üretiyor. İşsizlik sorununun çok fazla yaşandığı o yılların ardından David Packard, “Biz, para kazanmaktan önce iş olması için şirketi kurduk. Madem iş yok biz iş kurup çalışalım dedik” yorumunda bulunuyor. 1938'de Disney'de çalışan bir ses mühendisi, yeni çizgi filmi Fantasia’da kullanmak üzere Hewlett Packard’ın ürettiği 200A ses osilatörünün tasarımını değiştirerek 200B olan ses osilatörünü satın alıyor. Bu
satın alma, markayı daha da ileriye taşıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında HP’nin ürettiği ses osilatörleri, bu kez radar üretiminde kullanılıyor. HP, 1947'de halka açılıyor.
UNILEVER
ÜRÜN YELPAZESİNİ GENİŞLETTİ
1930 yılında Hollandalı margarin üreticisi Margarine Unie ile İngiliz sabun üreticisi Lever Brothers’ın birleşmesiyle kurulan Unilever, durgunluğa rağmen büyümeye devam etti. Bu büyüme; kısmen hakim olunan pazarlarda yeni ürünlerin geliştirilmesi, kısmen de dondurulmuş ve hazır yemek gibi farklı kategorilerin bünyeye katılmasıyla hızlandı.
P&G
RADYO TİYATROLARINA SPONSOR OLDU
1929 Krizi sırasında ve sonrasında kârını artıran şirketlerden biri olan P&G, günün getirdiklerini doğru gözlemliyor. Duraklamanın yaşandığı günlerde, tüketici ürünü üreten şirketler zor günler yaşasa da ‘sabun devi’ olarak işaret edilen P&G, farklı bir uygulamaya geçiyor.
Marketler siparişlerini azaltsa da insanların sabun ihtiyacının devam ettiğini gözlemleyen şirket, ürünlerin tanıtımına ağırlık vererek yeni reklam kanalları arayışına giriyor. Ev kadınlarını hedefleyen radyo programlarına sponsor olan P&G, 1939'a gelindiğinde 21 radyo tiyatrosunun sponsoru oluyor. Bu aksiyonu ile ‘Soap Opera’ kavramını da geliştiren marka, 1950’li yıllarda sponsorluk işlerini bu kez TV dizilerine taşıyor.
COCA-COLA
ALTYAPININ GÜCÜNÜ ORTAYA KOYDU
1886 yılında kurulan Coca-Cola, 1929 Krizi’ni yara almadan atlatıyor. Hatta kurulduğu Atlanta’da kâr getiren tek şirket oluyor. Finansal anlamda zaten güçlü olan şirket, o dönemde hammade fiyatlarının düşük olması, satışlarının fazla azalmaması, pazarlamaya inanması ve tanıtım yapmaya devam etmesi ile krizden başarıyla çıkıyor. Markanın en önemli çalışması ise Archie Lee liderliğinde gerçekleşen reklam kampanyaları oluyor. Coca-Cola, 1934’ten sonra da kârını hızla yükseltiyor.