USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Selçuk  Kiper

YAZARLAR

3.02.2016 11:13:00

İkili görüşmelerin en dinamik buluşma noktası

Davos’u anlamak için buraya gelmek şart. Her sene toplantılara katılma hakkı olmamasına rağmen binlerce kişi Davos’a sırf oradaki havayı soluyup ‘oradaydım’ demek için akın ediyor. Davos’un yarattığı en önemli avantajlardan biri de ikili görüşmelere yönelik farklı bir atmosfer sunması…

Davos her sene olduğu gibi bu sene de Ocak ayının 3’üncü haftasına damgasını vurdu. Bu sene gazetelerde gözünüze çarpmış olabilir. Leonardo Di Caprio, Kevin Spacey, Will.i.am ve Bono gibi ünlüler de yaptıkları konuşmalarla dikkat çekti.

Her sene toplantılara katılma hakkı olmamasına rağmen binlerce kişi Davos’a sırf oradaki havayı soluyup ‘oradaydım’ demek için akın ediyor.

Bazı yazıları okuyunca şaşırıyorum. Bir köşe yazısında Doğuş Grubu’nun Göbeklitepe için yaptığı geceden söz edilmiş ve gecenin ne kadar etkili olduğu anlatılmış. Bu kadar önemli bir konu, bu kadar özenli hazırlanan bir gece ve  harcanan tonla para… Ancak davette toplam 60 kişi vardı ve bunların bir kısmı zaten Doğuş Grubu yöneticileriydi… Bunun sebebi ne yazık ki seçilen gün ve

saatin Klaus Schwab’ın davetine denk gelmiş olmasıydı. Her ne kadar doğru olmasa da, “Ben kendim yaparım, sizden bir şey istemiyorum” derseniz, Davos’un ajandasına giremiyorsunuz. Türkiye’den giden ajans, her şeyi kendi organize etmek isteyince sonuç iyi olmamış.

 

200’ÜN ÜZERİNDE İKİLİ GÖRÜŞME ODASI

Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Şimşek ile ayaküstü yaptığımız konuşmadan da bahsetmek istiyorum. Kendisine işsizlik ile ilgili düşüncelerimi açtığımda bana işsizliğin haklı olarak yeni iş alanları ve imkanları yaratılarak çözüleceğini ve bunun yabancı sermaye girişi ile mümkün olduğunu anlattı. Zaten istatistikler de tüm dünyada yeni iş imkanlarının büyük çoğunluğunun 5 yaşından küçük firmalar tarafından yaratıldığını gösteriyor. Ayrıca Sayın Şimşek, işsizlik oranının yüzde 9’un altına düşmesinin çok zor olduğunu söyledi. Ben, özellikle üniversite mezunlarında bunun tamamen karşıtı bir düşünce savunuyorum ve başka çözümler olduğunu düşünüyorum. Tabii şimdi bunu ispat etmek bana kaldı. Bu nedenle burada yazıyorum ve bu konudaki her gelişmeyi sizlerle paylaşacağım. Teorim, sabah işe giderken trafik uygulamalarına bakıp kırmızı yolları seçmememize benzer bir uygulama… Umarım Türkiye’deki gençlerin ve Türkiye’nin geleceği için ben haklı çıkarım. Bu sene Davos’ta başka bir ilk daha yaşandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaptığı ikili görüşmeler iyi geçtiği için katılması gereken panellerden birine katılmadı. Davos’un yarattığı en önemli avantajlardan biri de ikili görüşmelere yönelik farklı bir atmosfer sunması…

Birçok kişi Davos’a bunun için geliyor… 200’ün üzerinde ikili görüşme odası, 10’ar dakikalık sürelerle rezerve ediliyor. Birçok sorun bu odalarda çözülüyor, birçok iş bu odalarda başlatılıyor.

 

‘DÖRDÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİ’ KİTABI ÇOK KONUŞULDU

Türkiye’yi temsilen önemli girişimcilerimizden Hamdi Ulukaya da ordaydı. Her ne kadar Amerika’da olsa da biz kendisini özelikle Suriye konusundaki girişimi ile ülkemizin değerli bir girişimcisi olarak görüyoruz. Ben Prof. Klaus Schwab’ın yemeğine koşarken, kendisi de bir panele yetişmeye çalışıyordu. Ayaküstü sohbetimiz, bana kendisinin ne kadar iyi bir girişimci olduğunu ve burnunun yeni projeleri çok iyi kokladığını iki dakikada gösterdi.

Prof. Klaus Schwab’ın ‘Dördüncü Sanayi Devrimi’ başlıklı kitabı, Davos başlamadan 1 hafta önce yayınlanınca, konferans boyunca konuşulan konuların başında yer aldı. Bir diğer konu ise terör, siber ataklar ve siber güvenlik oldu.

DİĞER YAZILARI