USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Ufuk  Tarhan

YAZARLAR

1.09.2021 00:00:00

Gelecek, sosyal girişimde

Bundan sonra sürdürülebilir kapitalizm içinde ilerlemek zorunda olan istisnasız tüm şirketlerin, sosyal girişimciler istihdam etmesi, sosyal girişimlerle iç içe çalışması gerekecek.

Girişimcilik ve girişim denildiğinde, yakın zamana kadar akla sadece özel sektör ve kâr maksimizasyonu için kurulan şirketler gelirdi. Geleneksel kapitalizmde girişimcilerin yani maddi kazanç amacıyla kurulmuş ve kâr etmek zorunda olan şirketlerin giriştikleri alanlarda müşterilerini, yatırımcılarını, çalışanlarını, tedarikçilerini ve diğer paydaşlarını; daha doğrusu işlerini birinci derecede etkileyen tüm ekosistemi daima, daha çok ve daha hızlı büyüyerek yüksek gelirlerle memnun etmeleri gerekiyordu. "Du" diyerek geçmiş zaman kipi kullanıyor olmakla beraber; bu zorunluluklar silsilesi hâlâ geçerli. Ancak özellikle son yıllarda, her ölçekteki girişim ve şirket sadece kâr odaklı olmanın yol açtığı olumsuzluklar nedeniyle yoğun bir 'sosyal + çevresel etkiye dikkat etme', bütün stratejilerini ve operasyonlarını sürdürülebilirlik ilkelerine göre yapılandırma baskısı altına girdi.

İnsan faaliyetleriyle yıkıcı etkileri giderek artan küresel ısınmanın, kontrolsüz nüfus artışının, ülkeler arasındaki sosyal-ekonomik eşitsizliklerin yarattığı uçurumların büyümesinin, derinleşmesinin ve her geçen gün daha da yüksek ivmeyle oluşan göç dalgalarının yarattığı sorunlar, kapitalizmin ehlileşmesi yönünde ciddi bir ihtiyaç, devinim başlattı. Bu baskı ile ortaya çıkan ve bir nevi, insanlığı ve doğayı zehirlediği öne sürülen kapitalizmin panzehiri olarak görülen 'sürdürülebilir kapitalizm' ortaya çıktı. İlk mahsullerinden biri de 'sosyal girişimcilik'teki büyük gelişme oldu.

SOSYAL GİRİŞİMCİLİK NEDİR?

Toplumsal ve çevresel problemleri çözmek, oluşmasını önlemek ve ortadan kaldırmak amacıyla kâr etmeyi ve maddi kazancı ön planda tutmaksızın, kitlesel faydaya ve olumlu etki yaratmaya odaklanmış yapılanmalardır. Sosyal girişimler; sivil toplum örgütleri, aktivist topluluklar, kooperatifler ya da sosyal fayda amaçlı şirketler şeklinde, ancak ağırlıklı olarak 'filantropik' felsefe ile örgütlenirler. Bu yapıların da amacı aynen şirketler gibi inovatif çözümlerle, tüm insanlık için sistemsel hataları düzeltecek, çok daha iyilerini sağlayacak yaratıcı buluşlar, radikal değişiklikler gerçekleştirilmesidir. Bir sosyal girişim olmanın en belirleyici koşulu; tüm strateji ve faaliyetlerin toplumsal-evrensel boyutta pozitif etki yaratması, hem insan hem de çevresel faktörler ve doğa adına kesinlikle 'sürdürülebilirlik' ilkelerine hizmet etmesi, insanlar arasında yardımlaşmayı teşvik etmesidir. Sosyal girişimciliği, 'pazarlama aracı' olarak görenler yandı! Bu akım ilk başladığında şirketler ve sektörler tarafından bir miktar pazarlama cinliği gibi kullanılmaya çalışılsa da bilhassa Z Kuşağı'nın iş ve sosyal hayata katılımı ile sosyal girişimcilik büyük bir ivme kazanmaya, yayılmaya başladı. Her yaştaki insan için bu alanlardaki işler ve eğitim olanakları, tercih sıralarında da hızla yükselişe geçti. Ben zaten yıllardır filantropinin, yardımlaşmanın yükseleceğini, aslında sosyal girişimciliği kast ederek 'yeşil yaka işlerin ve yeşil şirketlerin, organizasyonların' patlama yaşayacağını, dünyayı da kurtarırsa bu akımın kurtarabileceğini anlatıp duruyorum. İşte şimdi o zaman geldi ve artık sosyal girişimcilik, roket hızı ile ilerler oldu.

SOSYAL GİRİŞİMCİLİK İLKELERİ

-Çatı motivasyonumuz, dünyayı tüm unsurları ile daha iyi bir yer haline getirmek.

-Dünya, hepimizin ortak evi, tüm olan bitenden her birimiz ve hepimiz sorumluyuz.

-Herkese ses ve el vermeli, kapsayıcı olmalıyız.

-Yatırımcıların dikkatini çekip, daha fazla kaynağın bu alana akmasını sağlamalıyız.

-Yetenekli insanlar kazanmalı ve bu alanda çalışacak parlak beyinleri çoğaltmalıyız.

DİĞER YAZILARI