Küresel ölçekte artan ekonomik dalgalanmalar, yükselen enerji fiyatları, iklim değişikliği, doğal afetler, kaynakların azalması gibi sebepler, günümüzde özellikle döngüsel ekonomi yaklaşımını mecburiyet haline getiriyor. Bu yaklaşıma uyum sağlanabilmesinin en önemli unsurlarından birini ise malzeme bilimi oluşturuyor. Daha dayanıklı, çevreci ve verimli yapı malzemelerinin geliştirilmesi, atıkların azaltılmasından enerji tüketiminin düşürülmesine kadar birçok alanda ilerlemeyi sağlıyor.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE DÖNÜŞÜM: ATIKTAN DEĞERE GİDEN YOL
Dünya çapında toplam kentsel atık üretiminin yüzde 40'ına sahip olan inşaat sektörü, zaruri olarak çevre dostu ve enerji verimli malzemelere yöneliyor. Dolayısıyla bizler de, bu gelişmeleri yakından takip etmek ve Ar-Ge ekosistemimizi bu yeniliklere adapte etmek zorundayız.
AVRUPA YEŞİL MUTABAKATI: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOLUNDA SINAV ZAMANI
Çağın gereksinimlerine uygun malzemeleri üretmek, aynı zamanda rekabet gücünün korunması adına da elzem bir husus. Örneğin, sektörümüzün en büyük ihracat pazarlarının başında Avrupa Birliği ülkeleri geliyor. Avrupa Yeşil Mutabakat'ı da inşaat malzemesi sektöründe çağdaş, çevre dostu ve enerji verimli malzeme kullanımını şart koşuyor. Yani gelecek dönemde Avrupa'ya ihracatta en önemli unsur sürdürülebilir malzeme üretimi olacak diyebiliriz.
YEŞİL DÖNÜŞÜM REHBERİ İLE SEKTÖRE YOL GÖSTERİYORUZ
Türkiye İMSAD olarak bu yönelimleri erken tespit ederek, Avrupa Yeşil Mutabakat'ına geçiş sürecinde sektörümüze yol gösterici olacak "İnşaat Malzemeleri Sanayisinde Yeşil Dönüşüm için Ar-Ge ve İnovasyon Rehberi"ni hazırladık. Rehberin ana başlıkları arasında ise; sürdürülebilir ve iklim-nötr hale geçiş, sürdürülebilir üretimin göstergeleri ve ölçümü, düşük karbonlu yenilikçi üretim teknolojileri ve kurumsal karbon ayak izi, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş gibi konular yer alıyor. Bu konuların başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz.
YAPI MALZEMELERİ ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE GİZLİ KAHRAMAN ROLÜNDE
Ülkemizde 2023 yılında 70 milyar dolarlık enerji ithalatı gerçekleştirdi. Bu rakam, Türkiye'nin cari açığının 45 milyar dolar üzerinde kalıyor. Toplam enerjinin yüzde 33'ü ise konutlarda kullanılıyor. Konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 80'i ısıtma ve soğutma için harcanıyor. Bu harcama da yaklaşık 26.5 milyar dolara denk geliyor. Diğer taraftan ülkemizin yüzde 70'i deprem riski altında bulunuyor.
MALZEME BİLİMİ İLE DEPREME VE DOĞAYA DAYANIKLI ŞEHİRLER
Ülkemizdeki şehircilik anlayışı yeniden yapılanma sürecinde ve tüm şehirlerimizde kentsel dönüşüm faaliyetleri devam ediyor. Malzeme bilimindeki gelişimi takip etmek, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine önem vermek, ülkemize ve sektörümüze hem enerji hem de deprem güvenliği açısından yeni fırsatlar sunuyor. Bu fırsatlar sayesinde enerji verimliliği ve deprem dayanıklılığı daha yüksek, daha çevre dostu binalar inşa edebiliriz. Sözün özü; hem sektörümüzün hem de ülkemizin geleceğinde malzeme biliminin önemi büyük. Sonuç olarak ise, malzeme bilimi, ölçek ekonomisi ve gelişmiş sanayicilik seviyemiz ile ileri rekabet gücümüzü küresel arenada çok daha güçlü sergileyebiliriz.