USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Prof. Dr. Uğur Sadioğlu

YAZARLAR

1.03.2025 10:55:00

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE AKILLI KENTLER

Türkiye'de kent ve çevre politikaları gündeminde olan önemli kavramlardan akıllı kentler ve kentsel dönüşümün birlikte, uyumlu ve geleceğe dönük değerlendirilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüm kavramı kamuoyunda olumsuz bir algıya sahip olsa da artık genel olarak afete hazırlık sürecinde kabul görmeye başladı. Akıllı kentler ise başından beri olumlu bir beklenti ile politika yapıcılar, uygulamacılar ve akademisyenler tarafından çalışılıyor. Bu iki kavramın ilişkilendirilmesi için öncelikle kısa bir tarihsel anlatıya ihtiyaç var. Tarihsel süreçte akılda kalan ve bugüne varlığını taşıyan tüm kentler bilime ve bilgiye dayalı akıllı planlama üzerine kuruldu. Aksi örnekler zaten kent olamadı ve bugün ne akıllarda ne de kaynaklarda yer almıyor.

ANTİK KENTLER VARLIĞINI, AKIL ÜRÜNÜ SİSTEM ÜZERİNDE İNŞA EDİLMELERİNE BORÇLU

Antik kentler, ticaret kentleri, sanayi kentleri ve sanayi sonrası kentler varlığını ve yaşamını sürdürmeyi bu bilgiye dayalı akıl ürünü sistem üzerinde inşa edilmelerine borçlu. Bu kapsamda her dönemde doğal afetler (deprem, sel, yanardağ patlaması, taşkın vb. olaylar), savaşlar, yangınlar, toplumsal yıkıcı hareketler ve sosyal-ekonomik gerileme gibi sebepler kentleri yıktı ya da çöküntü sürecine sokarak gerilemesine yol açtı. 20. yüzyılda gelişmiş ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde kentlerin aşırı büyümesiyle afetlerin yıkıcı etkilerinin yol açtığı büyük can ve mal kayıpları daha görünür oldu.

KALİTESİZ YAPI STOKUYLA DOLU ŞEHİRLER ORTAYA ÇIKTI

Afete hazırlık çalışmaları küresel ve ulusal ölçekte daha fazla önem verilen bir politika gündemi oldu ve kentsel dönüşüm uygulamaları öne çıktı. Gelişmiş ülkelerde sanayileşme sürecinde planlı bir kentleşme süreci izlendiği, yapı inşa ve denetimi konusunda uzmanlaşmış yeterli kadroların ve düzenlemelerin olması ve takibinden dolayı doğal ya da insan kaynaklı afetler sonrasında can ve mal kayıpları azaltıldı. Gelişmekte olan ülkelerde ise hızlı kentleşme sürecinde plansız, yapı denetimsiz ve kalitesiz yapı stokuyla dolu şehirler ortaya çıktı. Bu değişkenler birbiriyle çakıştığında gelişmekte olan ülke kentlerinde maalesef afetler sonucunda büyük yıkımlar, can ve mal kayıpları yaşanıyor. İşte kentsel dönüşüm bu noktada gelişmekte olan ülke yaşam alanlarının yenilenmesi, planlı kentleşmenin sağlanması ve aynı zamanda yaşam kalitesi yüksek sosyal-mekansal alanların oluşturulması için fırsatlar sunuyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI AKILLI KENTLER İÇİN ALAN AÇIYOR

Başarısız ve kamu yararı öncelikli olmayan kentsel dönüşüm girişimleri toplumun ve bireylerin kentsel dönüşüme karşı direnç göstermesine sebep olsa da yakın dönemde Türkiye'de ve farklı ülke örneklerinde yaşanan büyük afetler kentsel dönüşüme olan ilgiyi ve isteği artırdı. Bu çerçevede kentsel dönüşüm uygulamaları akıllı kentler için de önemli bir alan açıyor. Kentsel dönüşümün özellikle büyük ölçekli, kentsel bölgeleri ilgilendiren örneklerinde sadece yapı stokunun yenilenmesine değil, bir bütün olarak kentteki yerel hizmetlerin üretilmesi, sunulması, yerel topluluk ile yerel hizmetlerin buluşturulması, kentteki altyapı ile yeni dijital teknolojilerin uyumlaştırılması süreçlerinde akıllı kentlerin geliştirilmesine odaklanılmalıdır. Kentlerin altyapısı ve yapı stoku yıkılıp, temizlenip yerine yenileri inşa edilirken akıllı kentlerin dijital, ekonomik, sosyal ve altyapıya ilişkin tüm unsurları da tasarlanmalı ve kente kazandırılmalıdır. Bunlardan daha önemlisi akıllı kentlerden yararlanacak ve onu işler kılacak olan akıllı insanlar için kentte öğrenme mekanlarının ve süreçlerinin korunması ve sürdürülebilir olması gerekir.