Dünya ekonomisinde son yıllarda ciddi dalgalanmalar yaşanıyor. Giderek artan korumacılık eğilimli politikalar karşılıklı ticaret savaşlarını tetikleyerek küresel piyasalarda belirsizlik oluştururken küresel ticareti maalesef olumsuz etkiliyor. Bunların yanında, IMF'nin ocak ayı küresel büyüme beklentilerine bakıldığında; 2024 için yüzde 3,2 olan büyüme beklentisi ile 2025 ve 2026 için yüzde 3,3 olarak öngörülen büyüme tahminleri tarihsel ortalamanın gerisinde kalıyor. ABD Başkanı Donald J. Trump'ın izleyeceği politikaları içermeyen tahminlerde dahi küresel ticaret hacmindeki artışın tarihsel ortalamanın altında kalacağı öngörülüyor.
Yine de tüm bu zorlu küresel konjonktüre rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomik programın olumlu sonuçlarını almaya devam ediyoruz. Ekonomimiz 2024'te yüzde 3,2 oranında büyürken, net mal ve ihracatın büyümeye katkısı 1,1 puan oldu. Böylelikle Türkiye ekonomisi 18 çeyrek yani son 4,5 yıldır kesintisiz büyümeye devam etti. Bu büyüme oranıyla ülkemiz, verisi açıklanan AB ve OECD ülkeleri arasında üçüncü ve G-20 ülkeleri arasında beşinci oldu.
Milli gelirde yaşanan olumlu gelişmeler, enflasyon ve işsizlik rakamlarında da görülüyor. Ocak ayında işsizlik yüzde 8,4'e gerilerken bu oran 2013'ten bu yana en düşük işsizlik oranı oldu. Bununla birlikte tüketici fiyat endeksi şubat ayında yüzde 39,05 ile son 20 ayın en düşük seviyesine geriledi. Ayrıca gıda ve alkolsüz içeceklerde de yıllık enflasyonun son üç yılın en düşük seviyesine indi.
220'DEN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ
İhracat ise gurur kaynağımız olmaya devam ediyor. 2024 ihracatımız yüzde 2,4 oranında artarak 261,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılı üçüncü çeyrek itibarıyla, küresel ihracattan aldığımız yıllıklandırılmış pay yüzde 1,08'e yükseldi. 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken 55 ilimiz ihracatını artırdı. İhracatçı firma sayımız 180 bin 544'e yükseldi ve ilk kez ihracat yapan firmalarımız 7 milyar dolar katkı sağladı. 220'den fazla ülke ve bölgeye 12 bin 806 ürün ihraç edilirken, 61 ülkeye ve 7 coğrafi bölgeye rekor ihracat gerçekleştirildi. Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payı yüzde 41,1'e yükseldi. 2024'teki başarımız 2025 yılında da kaldığı yerden devam ediyor. 2025 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 oranında artarak 21.2 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracatımız, Ocak-Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,1 artarak 41.9 milyar dolara ulaştı. Şubat ayı itibarıyla son 12 aylık ihracatımız yüzde 1,5 artışla 263 milyar dolara yükselerek rekorunu tazeledi.
Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığı olarak desteklerimizle ihracatçılarımızın yanında olmaya devam ediyoruz. 2024'te mal ve hizmet ihracatını desteklemek amacıyla toplam 24.7 milyar TL'lik kaynak ihracatçılarımızın kullanımına sunuldu. 2025'te ise bu rakam önemli ölçüde artırılarak, 25.5 milyar TL'si mal, 7.3 milyar TL'si hizmet ihracatına yönelik olmak üzere, yaklaşık 33 milyar TL'lik bir bütçeyle firmalarımız etkin bir şekilde desteklenmeye devam edecek. Diğer taraftan, 262 milyar mal ihracatımızın yanında, hizmet ihracatımıza da ayrı bir vurgu yapmak isterim. Hizmetler sektörümüz Ticaret Bakanlığımızın özel önem verdiği bir alandır, bu alandaki ihracatımız da hepimizi gururlandırıyor. Hizmet ihracatımız 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 8,2 artarak 115.2 milyar dolar seviyesine ulaştı. 2024 hedefimiz olan 110 milyarı geride bırakan hizmet ihracatımızın 2025 için belirlediğimiz 121 milyar doları da aşması için Bakanlığımızın yoğun çalışmaları sürüyor.
KATMA DEĞERLİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRETİMLE İHRACATTA YENİ REKORLARA ULAŞILACAK
2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için 375 milyar dolar hedefini koymuştuk. Mal ve hizmet ihracatımız birlikte 2024'te toplamda 377.1 milyar dolara yükselerek, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. 2025 için ise Allah'ın izniyle 390 milyar doları aşacağımıza inanıyorum. Ticaret Bakanlığı olarak bu başarıyı daha da ileriye taşımak ve ekonomimizin büyüme ve istikrar hedeflerine katkı sağlamak için çalışmalarımıza kararlılıkla devam etmekteyiz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ihracat odaklı büyümeyi sürdürüyor, küresel ticarette ülkemizin rekabet gücünü artırmak için adımlarımızı kararlılıkla atıyoruz. Katma değerli ve yüksek teknolojili üretimi artırarak ihracatta yeni rekorlara ulaşmayı hedefliyoruz.
Dünya ekonomisinin dönüşüm sürecinde yeşil ve dijital dönüşüm, Türkiye'nin ihracat stratejisinin merkezinde yer alıyor. Avrupa Birliği'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gibi düzenlemelerine uyum sağlamak ve düşük karbonlu üretim modeline geçişi hızlandırmak adına, ihracatçılarımıza destek mekanizmaları sunuyoruz. Öte yandan, e-ihracat ve dijital ticaret altyapısını güçlendirerek, KOBİ'lerimizin ve girişimcilerimizin küresel pazarlara entegrasyonunu hızlandırıyoruz. Bakanlık olarak yürüttüğümüz etkili ticaret diplomasisi çalışmalarımız çerçevesinde ihracatçı sektörlerimizi, uluslararası fuarlar, ticaret heyetleri ve e-ticaret platformları ile destekleyerek, 'Made in Türkiye' markasının küresel rekabetçilikteki yerinin güçlenmesine öncülük ediyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak, ihracatçılarımızın, esnaf ve sanatkârlarımızın yanında olmaya devam edecek, Türkiye'nin üretim gücünü, ihracat kapasitesini ve marka değerini artırmak için var gücümüzle çalışacağız. 2025'te de Türkiye, ihracatıyla büyüyen, teknolojiye dayalı ve sürdürülebilir üretim modeliyle dünya ticaretinde öncü bir aktör olmaya devam edecek.
2025 İHRACAT EYLEM PLANINDA 77 EYLEM BULUNUYOR
Bu inançla 2025'e, daha büyük hedefler ve güçlü bir vizyonla adım attık. Küresel ekonomideki zorluklara rağmen, Türkiye'nin ihracat gücünü daha da ileriye taşımak ve uluslararası pazarlardaki konumumuzu güçlendirmek amacıyla titizlikle hazırladığımız ve geçtiğimiz aylarda kamuoyuyla paylaştığımız 2025 Yılı İhracat Eylem Planı'nı hayata geçiriyoruz. 2025 Yılı İhracat Eylem Planı'nı, ihracatçılarımızın ihtiyaçlarına doğrudan yanıt verecek şekilde TİM, TOBB ve DEİK başta olmak üzere reel sektör temsilcilerimizle yürütülen geniş kapsamlı istişarelerin bir ürünü olarak hazırladık.
Bu doğrultuda, Türkiye Yüzyılının Ticaret Yüzyılı olması hedefi ile hazırlanan Eylem Planında yer alan, mal ve hizmet ihracatını artıracak yeni destek mekanizmaları ve projelerden, ticari diplomasinin güçlendirilmesine, gümrük süreçlerini kolaylaştıracak faaliyetlerden ihracatın finansmanına yönelik yenilikçi çözümlere kadar geniş bir yelpazede 77 adet eylem kurguladık. Bahse konu eylemler kapsamında, mevcut desteklerimizi ihracatçılarımıza maksimum faydayı sağlayacak şekilde kullandırmanın yanı sıra yeni destek mekanizmalarımızı ve projelerimizi de devreye sokuyoruz.
Örneğin, mevcut konjonktürü ve imkanları göz önünde bulundurarak, ihraç ürünlerimizin uygun finansman kaynakları ile cazip hale getirilmesi ve ihracatçılarımızın bu imkanlara erişebilmesi hedefiyle; teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı stratejilerimizi de ön planda tutarak, alıcı kredileri kapsamını genişletilerek, CIRR üzerinden uygun faiz oranlarıyla ürün ve hizmetlerin sunulabileceği yeni bir mekanizma oluşturacağız. Böylece, küresel pazarlarda daha güçlü bir yer edinmek isteyen ihracatçılarımız, ürünlerini uluslararası standartlarda daha avantajlı finansman imkanları ile ihraç ederek Türkiye'nin ihracat odaklı büyüme hedeflerine katkıda bulunabileceğiz.
Ayrıca 2022'de Bakanlığımız, Türk Eximbank ve İGE A.Ş. iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz prefinansman modeli, ihracatçılarımıza sunduğumuz finansman imkanlarını güçlendirdi. Bu model sayesinde, uygun görülen ihracatçılarımız, Türk Eximbank'a kredi başvurusunda bulunarak öncelikli değerlendirme avantajından yararlanabiliyor. Bu başarılı uygulamadan hareketle, kısa süre önce faaliyetlerine yeniden başlayan Türk Ticaret Bankası ile yeni bir prefinansman modelini hayata geçiriyoruz.
SAVUNMA SANAYİ İHRACATI BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK
Malumunuz olduğu üzere ülkemiz son yıllarda savunma sanayinde bölgesinde ve küresel düzeyde adından en çok bahsettiren ülkelerden biri haline geldi. Savunma sanayimiz dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamanın ve küresel barışa katkı vermenin yanı sıra ihracat ve istihdam alanlarında da ülkemize katkı sağlayan sektörlerin başında geliyor. Sektörde istihdam edilen kişi sayısının da son dönemde 80 bin kişinin üzerine çıktığı görülüyor. 2002'de 248 milyon ABD Doları olan savunma ve havacılık alanındaki yurt dışı satışlarımızın, 2024 yılında 27 katın üzerinde büyüyerek 7.1 milyar ABD Dolarına ulaşmış olması, 2002'de yüzde 20 düzeyinde olan yerlilik oranının, 2024'te yüzde 80'in üzerine çıkmış olması sektörün gösterdiği muazzam başarıyı ortaya koyuyor. Ayrıca, ülkemizin kilogram ihracat birim değeri 2024 yılında 1.42 dolar olarak gerçekleşirken, aynı yıl savunma ve havacılık sektöründe ihracat birim değeri 65.4 dolar seviyesine yükseldi. 2025'in ilk iki ayına ait veriler incelendiğinde ise savunma ve havacılık ihracatımızın sadece iki ay için 816 milyon doların üzerinde gerçekleştiği ve bu rakamların geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 29,6'lık bir ihracat artışını işaret ettiği dikkat çekiyor. Özellikle insansız ve yapay zeka destekli, yenilikçi savunma sanayi sistemlerimizden tüm dünyada daha çok bahsedilmeye başlandığı malumunuzdur. Savunma ve havacılık sanayimiz, Amerika Birleşik Devletleri'nden Etiyopya'ya kadar tüm coğrafyalara ürün ihraç eder konuma geldi. Sektörün ülkemizin dijital dönüşümüne öncülük etmesi amacıyla savunma sanayii şirketlerinin yeşil ve dijital dönüşüm olgunluğunun artırılması, dışa bağımlılığının azami ölçüde ortadan kaldırılması, kuantum teknolojileri, yapay zekâ, otonom sistemler, hipersonik teknolojiler gibi derin ve çığır açan teknolojilerden faydalanabilmesi için Ticaret Bakanlığı olarak hem sektör örgütlenmelerinin hem de firmalarımızın her zaman yanındayız.
KÜRESEL TİCARİ DENGELER DEĞİŞİYOR
ABD Başkanı Donald J. Trump'ın ikinci başkanlık döneminde de ulusal çıkarları önceleyen korumacı bir yaklaşım sergilemesi ve ilk başkanlık döneminde uyguladığı korumacı politikaların, ikinci döneminde güçlenerek dünya ticaretinde yeni bir denge oluşturması bekleniyor. Bu politikaların, ticari gerginliklere ve ekonomik dengesizliklere yol açabileceği öngörülüyor. Nitekim, Trump'ın yeni başkanlık dönemiyle, ABD'nin en büyük üç ticaret ortağı olan Çin, Meksika ve Kanada'dan ithal edilen ürünlere yönelik yeni tarife artırımları ve karşı tarife uygulamaları gündeme gelmiş durumda.
Bakanlık olarak mal ihracatına yönelik pazara giriş ve pazar çeşitlendirmesi çalışmalarımız kapsamında, küresel siyasi ve ekonomik konjonktür dikkate alınarak geleneksel pazarlarımızdaki muhtemel daralmanın ihracatımıza etkilerinin azaltılması ve alternatif pazarlara ihracatımızın arttırılması hedefleri doğrultusunda her yıl olduğu gibi 2025'te de ihracatımızda öncelik arz edecek ülkelerin belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalarda, ülkemiz dış ticaretinin temel belirleyicilerinden olan ikili ve çok taraflı ticaret anlaşmaları kapsamında diplomatik ilişkilerimiz, bölgesel pazarın alım gücü, büyüklüğü, dışa açıklığı gibi pazarın yapısını belirleyen makroekonomik göstergeler, büyüme-pay matrisi ve pazar çeşitlendirmesi analizleri temel alınarak detaylı ve nesnel analizler yapılmıştır. Söz konusu çalışmalarda Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamındaki 18 ülke ile İslam İşbirliği Teşkilatı Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi kapsamında incelenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkeler de dikkate alındı.
Tüm bu analizler ve değerlendirmeler sonucunda, Ticaret Bakanlığımız tarafından yürütülen 5973 sayılı İhracat Destekleri Hakkında Karar çerçevesinde ilave destek uygulanmak üzere 55 ülke 2025 yılında ihracatta 'hedef ülkeler' olarak belirlendi. Anılan karar çerçevesinde Yurt Dışı Marka Tescil Desteği, Birim Kira Desteği, Tanıtım Desteği, Marka ve TURQUALITY® Desteği, Küresel Tedarik Zinciri Destekleri ve Sektörel Ticaret Heyeti gibi desteklere konu faaliyetin hedef ülkede gerçekleştirilmesi halinde 20 puan ilave destek sağlanıyor. Söz konusu Karar uyarınca hedef ülkeler arasından belirlenen ülkelerde fuarlara katılım sağlayan firmalar için desteğe esas tutar, 20 puan artırımla ortalama maliyetlerin yüzde 70'i şeklinde uygulanıyor.
Diğer taraftan, pazar çeşitlendirme çalışmalarımızı tamamlayıcı olarak geleneksel pazarlarda derinleşme ve tutundurma faaliyetlerimiz doğrultusunda ticari ve kültürel ilişkilerimizin geliştiği Körfez ülkeleri başta olmak üzere, İslam ülkelerine yönelik olarak 'İslam İşbirliği Teşkilatı Üyeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi' hayata geçirildi.
YEŞİL MUTABAKAT EYLEM PLANI GÜNCELLENECEK
İhracatımızda yüzde 41,5 payı ile önemli bir ticaret partnerimiz olan AB'nin ekonomi ve ticaret politikalarında attığı her adım ve her mevzuat değişikliği Gümrük Birliği kapsamında ülkemiz açısından hem fırsat hem de risk doğuruyor. Bakanlığımız, Gümrük Birliği kapsamında ülkemiz ve AB arasında tesis edilen ticari ve ekonomik bütünleşmeyi korumak amacıyla gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Bu çerçevede, Bakanlığımız koordinasyonunda ilgili tüm kurumların katılımıyla Bakan Yardımcıları düzeyinde oluşturulan Çalışma Grubunun ilk çıktısı 'Yeşil Mutabakat Eylem Planı'na ilişkin 2021/15 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, 16 Temmuz 2021 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
Öte yandan, Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) sürecinin değişken ve dinamik yapısı dikkate alınarak yaşanan son gelişmeler ışığında Eylem Planı'nın güncellenmesi ihtiyacı doğmuş olup, güncellenmiş eylem planının 2025'in ilk yarısında yayımlanmasını hedefliyoruz.
AYM kapsamında, önemli ticaret ortağımız olan AB ile ticaretimizi etkileyecek pek çok yeni düzenleme bulunuyor. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) bunlar arasında başta yer alıyor. Enerji yoğun sektörlerde (demir-çelik, alüminyum, gübre, çimento, elektrik ve hidrojen) 1 Ekim 2023 itibariyle başlayan geçiş döneminde emisyon raporlama yükümlülüğünün bulunduğu SKDM'nin 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren mali yükümlülükler itibariyle yürürlüğe girmesi beklenmekte. Öte yandan, sınırda karbon düzenleme uygulamalarının yalnızca AB tarafından değil, 2027 yılında uygulamaya geçecek olan Birleşik Krallık gibi birçok ülke tarafından da hayata geçirilmesi planlanıyor.
KARBONSUZLAŞMA YOL HARİTASI HAZIRLANDI
*SKDM kapsamındaki ürün ihracatımızın yüzde 45'inin AB'ye gerçekleştirildiği dikkate alındığında, Bakanlığımızca uygulamanın AB ile ticaretimize olumsuz yansımalarının asgari düzeye indirilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bu doğrultuda, SKDM raporlama uygulamasına ihracatçılarımızın hızlı adaptasyonunu sağlamak için Bakanlığımızca, gerek sektörel gerekse genel bilgilendirme toplantıları gerçekleştiriliyor. Ayrıca, emisyon yoğun sektörlerde (SKDM sektörleri olan demir/çelik, alüminyum, çimento ve gübre) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından EBRD iş birliği ile karbonsuzlaşma yol haritaları hazırlandı.
*Ticaret Bakanlığımız tarafından, ülkemiz ihracatının yeşil dönüşüm sürecinden olumsuz etkilenmemesi ve ihraç pazarlarımızın kaybedilmemesi adına KOBİ'ler başta olmak üzere, firmalarımıza yeşil dönüşüm ve SKDM kapsamında kapsamlı destek paketi sağlanıyor.
*23/02/2024 tarihli ve 32469 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İhracat Destekleri Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 8191 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 'Avrupa Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği' yürürlüğe girdi. Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği, tüm sektörlerden ihracatçı firmalarımıza yönelik kapsamlı bir danışmanlık destek paketidir.
*Responsible® Programı adı altında uygulanan Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği ile yeşil mutabakata uyum projesi kapsamında şirketlerin alacakları danışmanlık hizmeti giderleri için finansman desteği sağlanacak. Ayrıca, Yeşil Mutabakat süreciyle ilgili her türlü bilginin yer aldığı, şirketlerimizin merak ettiği konularda Ticaret Bakanlığı uzmanlarına danışabileceği ve destek kapsamındaki şirketlerimizin tüm danışmanlık süreçlerinin yürütüleceği portal 'responsible.gov.tr' adresinden erişime açıldı.
*Bu program sadece büyük ölçekli firmalarımızı değil, özellikle KOBİ'lerimizi ve büyük şirketlerin tedarikçileri olan küçük ve orta ölçekli işletmeleri de hedefliyor. Amacımız, tüm ihracatçı firmalarımızı yeşil dönüşüm sürecine dahil etmek ve onların Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum sağlayarak sürdürülebilir bir ekonomik yapıya geçişlerini desteklemektir.