USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Mustafa Gültepe

YAZARLAR

1.11.2024 09:43:00

YENİ İŞ BİRLİKLERİNİN TEMELLERİNİN ATILMASINA ZEMİN HAZIRLIYORUZ

Ülkelerin kalkınmasında üretimin ve ihracatın hayati önemi bulunuyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu önemi daha Cumhuriyet kurulmadan önce toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde, "Siyasal, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa devam edemez, az zamanda söner" sözleriyle dile getirmişti. Atatürk, Türkiye'nin sanayileşme hamlesinin temellerini tekstil ve hazır giyimle attı. Bu iki sektörün ülkemizin kalkınmasında, istihdamında ve dışa açılmasında özel bir yeri var. 80'li yıllarda ihracatla dışa açılmanın öncülüğünü bu iki sektör yaptı. Yıllarca bu iki sektör ihracatta zirvedeydi. Her iki sektörde küresel oyuncu ve üretimde marka ülkeyiz. Küresel hazır giyim ihracatının yüzde 3,5'ini biz gerçekleştiriyoruz. Avrupa Birliği'nin tekstilde ikinci, hazır giyimde üçüncü büyük tedarikçisiyiz. Bugüne kadar bu iki sektörde en yüksek ihracat gerçekleştirdiğimiz yıl olan 2022'yi hazır giyimde 21,2, tekstilde 10,4 olmak üzere toplamda 31.6 milyar dolar ihracatla kapattık. Gerek küresel talepteki daralma, gerekse iç konjonktüre bağlı nedenlerle rekabetçiliğimiz zayıfladığı için son iki yıldır ihracatta işlerin yolunda gittiğini söyleyemeyiz. 2023'te 19.3 milyar dolarlık hazır giyim, 9.5 milyar dolarlık tekstil ihracatı gerçekleştirdik. Geçen yıl tekstil ve hazır giyim ihracatımız toplamda yaklaşık 29 milyar dolara geriledi. İki sektörümüzün ihracatındaki kan kaybı ne yazık ki bu yıl da devam ediyor. Ocak-Eylül döneminde hazır giyim ihracatında yüzde 8,5, tekstilde yüzde 1,8 eksideyiz.

İMALAT SANAYİ İSTİHDAMININ YÜZDE 25'İNİ HAZIR GİYİM VE TEKSTİL SAĞLIYOR

İhracattaki daralma istihdamımıza da ne yazık ki olumsuz yansıyor. 2022'de 738 bini hazır giyimde, 484 bini tekstilde olmak üzere 1 milyon 222 bin istihdamımız vardı. Temmuz 2024 itibarıyla istihdamımız 1 milyona geriledi. 1.5 yılda 200 binin üzerinde kayba rağmen imalat sanayindeki toplam istihdamın yaklaşık yüzde 25'ini bu iki sektörümüz sağlıyor. Veriler aslında birçok şeyi anlatıyor. Türkiye ekonomisi için lokomotif rol oynayan, katma değerli üretimi, istihdamı, ihracatı ile kritik öneme sahip iki sektörden bahsediyoruz. Bu iki sektör, gelecekte de önemini koruyacak. Biz de bu inançla uzun vadeli hedefler doğrultusunda yolumuza devam ediyoruz.

GELECEK PROJEKSİYONU

Ülkemizin hazır giyimde 40, tekstilde ise 20 milyar dolarlık ihracat potansiyelinin bulunduğuna inanıyoruz. Stratejilerimizi ve oyun planlarımızı bu hedeflere göre kurguluyoruz. İstanbul'u moda merkezi, Anadolu'yu üretim üssü yapmak istiyoruz. İstanbul'u moda merkezi yapma idealimizin önemli adımlarından birini 2022'de attık.

İstanbul Hazır Giyim ve Moda Fuarı IFCO'yu moda endüstrimize ve ülkemize kazandırdık. Yine aynı yıl Kumaş, İplik ve Tekstil Aksesuarları Fuarı TEXHIBITION'ın da ilki düzenlendi. IFCO ve TEXHIBITION'ı kısa sürede Avrupa'nın en büyük hazır giyim ve tekstil fuarları haline getirdik. Her yıl ikişer kez düzenlediğimiz IFCO ve TEXHIBITION'da firmalarımızı 150'yi aşkın ülkeden gelen binlerce seçkin alıcıyla buluşturuyoruz.

YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

Avrupa Birliği (AB) hemen her sektörümüzde olduğu gibi hazır giyim ve tekstilde de en büyük pazarımız konumunda bulunuyor. Toplam ihracatımızın yaklaşık yüzde 42'sini, hazır giyim ihracatımızın yüzde 60'ını, tekstil ihracatımızın ise yüzde 37'sini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Bu büyük pazarda payımızı koruyabilmemiz için yeşil dönüşümü gerçekleştirmek zorundayız. Önümüzde dönüşümün anayasası niteliğindeki Yeşil Mutabakat var. Dolayısıyla tüm sektörlerimizin Yeşil Mutabakat'a uyumunu sağlamak zorundayız. Hazır giyim ve tekstil, ihracatla dışa açılmada olduğu gibi ikiz dönüşümde de ilklere imza atan sektörlerimiz arasında yer alıyor. Bu iki başlık yıllardır temel önceliğimizi oluşturuyor. Yeşil Mutabakat daha gündemde yokken biz bu iki konuda kafa yormaya, projeler üretmeye başlamıştık. Bakanlıklarımızla, AB ile iş birlikleri yapıyor, projeler geliştiriyoruz. AB'nin aday ülkeler için uyguladığı 'Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı' (IPA) kapsamında en çok proje geliştirip uygulayan ihracatçı birlik konumundayız. IPA 2 kapsamında geliştirdiğimiz 'Tasarımdan Üretime: Türkiye'de Hazır Giyim Sektörünün Dijital Dönüşüm Projesi'nin uygulama süreci 2022'de başladı. Kısaca METAMORPHOSIS olarak adlandırdığımız proje çerçevesinde İHKİB Dijital Dönüşüm Merkezi'ni (DDM) firmalarımızın hizmetine sunduk.

AB'DEN 37 MİLYON EURO HİBE DESTEĞİ ALMAYA HAK KAZANDIK

'Karbon Ayak İzinin Takibi ve Azaltılması' projemizi ise IPA 3 kapsamında geliştirdik. TİM ve İHKİB öncülüğünde hazırlanan ve tekstil ihracatçılarının da aralarında bulunduğu tüm paydaşları bir araya getiren projemizin uygulama süreci Haziran 2025'ten itibaren başlayacak. Ayrıca Temmuz 2024 itibarıyla Avrupa Dijital İnovasyon Merkezleri Programı çerçevesinde hazırladığımız proje için de hibe desteğimiz onaylandı. Tüm bu projeler kapsamında Avrupa Birliği'nden almaya hak kazandığımız hibe desteği toplamda 37 milyon euroya ulaştı. Söz konusu destekleri moda endüstrimizi geliştirmek, dijital ve yeşil üretim kapasitemizi artırmak, markalı üretime geçişi hızlandırmak için kullanıyoruz. Aynı zamanda bu projelerle moda endüstrimizi AB Dijital Tek Pazar Stratejisi'ne hazırlıyoruz. Sektörün farkındalığını arttırmak için de yoğun bir çalışma yürütüyoruz. İHKİB olarak kurumsal karbon ayak izi ölçümü ve hesaplanması, ürün yaşam döngüsü, iklim değişikliği, sera gazı emisyonu gibi konularda eğitim programları düzenliyoruz. Çevre dostu üretim yapan fabrikalara dönüşümü destekliyoruz. Ayrıca firmalarımız için yeşil dönüşüm konusunda hazırladığımız başlangıç düzeyindeki kılavuzları İHKİB'in web sitesinden paylaşıyoruz. İkiz dönüşümün önemini biliyor, kararlı bir şekilde yola devam ediyoruz.

REKABETÇİLİĞİMİZİ ZAYIFLATAN SORUNLARA ÇÖZÜM BULMALIYIZ

Türk hazır giyim ve tekstil endüstrisi bugüne kadar bütün önemli sınavları geçerek süreci avantaja çevirmeyi başardı. Yeşil dönüşümü de avantaja çevireceğimize inanıyorum. Girdi maliyetleriyle kur paralel hareket etmediği için hazır giyimde Avrupa'daki birçok ülkeden bile pahalı hale geldik. Üretimimize ve istihdamımıza da zarar veren bu sarmaldan bir an önce çıkmamız gerekiyor.