Küresel ticaret geçen yıl 2 trilyon dolar daraldı. Talebin gerilediği bir dönemde, emek yoğun sektörlerimiz, yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturmakta zorlandı. Depremler, bölgesel savaşlar ve çatışmalar da ticaretimize olumsuz yansıdı. Kayıplarımızı telafi etmek için alternatif pazarlara yöneldik. Tarihimizin en fazla heyet organizasyonuna imza attık. Toplam 222 alım ve ticaret heyeti organize ettik. 2023'te ihracat ailemize 18 bin firma daha kattık. Toplam ihracatçı firma sayısında 120 bine, 10 sektörde en yüksek ihracat değerine ulaştık. 23 sektörde 1 milyar dolar ihracat sınırını aştık. En çok ihracat yaptığımız üç ülke Almanya, ABD ve Irak şeklinde sıralandı. 113 ülkeye ihracatımızı arttırırken 66 ülkede ihracat rekoru kırdık. 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptığımız ülke sayısını 50'ye çıkardık. Kilogram ihracat birim değerimiz 1,57 dolar oldu.
2023 RAKAMLARI ÇOK DEĞERLİ
27 ihracatçı sektörümüz var. 2023'te bu sektörlerimizden kimyevi maddeler, hazır giyim, çelik ve demirin de aralarında bulunduğu 13'ünün ihracatında düşüş oldu. Sözünü ettiğim 13 sektörden 12'sinde küresel talep geriledi. Ancak yedi sektörde Türkiye'nin ihracatında küresel talepteki daralmadan daha fazla düşüş var. Tablo bize bu sektörlerde pazar kaybı yaşadığımızı gösteriyor. Örneğin, en büyük ihracatçı sektörümüz olan otomotiv, geçen yıl 42 ülkede pazar kaybı yaşadı. En çok ihracat yapan sektörler arasında üçüncü sırada yer alan hazır giyimin 39, beşinci sıradaki çeliğin 43 ülkede pazar kaybettiğini görüyoruz. Yaşanan pazar kayıplarına rağmen 2023'te elde ettiğimiz ihracat rakamı daha büyük bir anlam kazanıyor.
YOL HARİTAMIZI BELİRLEDİK
Geçen yıl toplam ihracatın yüzde 41'ini Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yaptık. Diğer Avrupa ülkeleriyle söz konusu oran yüzde 56'yı geçti. Yakın ve Orta Doğu ile Kuzey Amerika'yı da eklediğimizde yüzde 80'e ulaşıyoruz. Bu tablo bize bir şey gösteriyor. Alternatif ve potansiyel pazarlarımızı uzak yakın demeden yine radarımızda tutacağız. Ancak ağırlıklı olarak ithalat potansiyeli yüksek büyük pazarlara yöneleceğiz. Konjonktürel olarak baktığımızda işimizin 2023'ten daha kolay olmadığını biliyoruz. Çünkü yılın ikinci yarısından önce küresel ekonomilerde bir canlanma beklenmiyor. Dünya Bankası 2024 için küresel büyüme beklentisini yüzde 2,4'e düşürdü.
Gelişmiş ekonomilerin büyüme hızı ise sadece yüzde 1,2 olarak öngörüldü. Küresel ticaretteki sınırlı büyüme beklentisinin elbette bize de bir takım olumsuz yansımaları olacak. Bazı sektörlerimiz geçen yıl olduğu gibi yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturmakta zorlandıkları için rakip ülkelerle rekabette zorlanacak.
27 sektörümüzün katılımıyla düzenlediğimiz delegeler çalıştayında tüm senaryoları göz önünde bulundurarak yol haritamızı belirledik. 2024'te ağırlıklı olarak ABD, Çin, Hindistan gibi büyük pazarlara odaklanacağız. ABD'ye beş, Çin'e üç, Hindistan'a iki ticaret heyeti organize edeceğiz.
"Katma değerin yolu; teknolojiden, Ar-Ge'den, inovasyondan, tasarımdan, sürdürülebilir üretimden ve markalaşmaktan geçiyor. Böyle bir altyapıyı hazırlamak için uygun koşullarda finansmana erişim büyük önem taşıyor"
2028 HEDEFLERİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Orta Vadeli Plan'da (OVP) 2024 için 267 milyar dolarlık mal ihracatı öngörülüyor. 135 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedefimizle birlikte çıtayı bu yıl 402 milyar dolara çıkardık. TİM Delegeler Çalıştayı'mızda 27 sektörümüzle yaptığımız projeksiyonda bu hedefe rahatlıkla ulaşabileceğimizi gördük. Öte yandan 12. Kalkınma Planı'nda 2028 için öngörülen 375 milyar dolarlık mal ihracatının yanı sıra hizmet ihracatında da 200 milyar dolara ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Ülkemiz çok daha fazlasını hak ediyor. İhracatçılar olarak ülkemize hak ettiğinin en iyisini vermeyi kendimize borç biliyoruz. Bu bilinçle ikinci yüzyıla Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma hedefiyle başladık. Cumhurbaşkanı'mızın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu hem öz güvenimizi hem de sorumluluğumuzu artırıyor. 12. Kalkınma Planı'nda 2028 için öngörülen 375 milyar dolarlık mal ihracatı ve 200 milyar dolarlık hizmet ihracatı hedeflerimiz ilk sınavımız olacak. Bu hedefleri delegeler çalıştayımızda mercek altına aldık. 27 sektörümüzün tümünün görüş ve önerileri doğrultusunda 2028 için yol haritamızı oluşturduk. 2023 ihracatımız açısından zor geçti. Küresel ekonomilerde 2022'de başlayan daralma geçen yıl da devam etti. 50 bini aşkın insanımızı hayattan koparan asrın felaketi, üretimimize ve ihracatımıza da büyük darbe vurdu. Pazarların daraldığı bir dönemde, emek yoğun sektörlerimiz yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturmada zorlandı. Bölgesel savaşlar ve çatışmalar ticaretimize olumsuz yansıdı. Kayıplarımızı telafi etmek için alternatif pazarlara yöneldik. Tarihimizin en fazla heyet organizasyonuna bu dönemde imza attık. 72 alım heyeti organize ettik, 150 ticaret heyeti düzenledik. Toplamda 1.5 milyon kilometre yol kat ettik. Bir başka ifadeyle, ihracatçılarımızla dünyanın çevresini 1 yılda 40 kez dolaştık.
TÜRK TİCARET BANKASI İKİNCİ ADRESİMİZ OLACAK
Katma değerin yolu; teknolojiden, Ar-Ge'den, inovasyondan, tasarımdan, sürdürülebilir üretimden ve markalaşmaktan geçiyor. Böyle bir altyapıyı hazırlamak için uygun koşullarda finansmana erişim büyük önem taşıyor. Finansman ihtiyacının çözümü için 2023'te önemli adımlar katettik. Türkiye'nin milli sermayeli ilk özel bankası olan Türk Ticaret Bankasını ihracatçılarımıza kazandırdık. Türk Ticaret Bankası bundan böyle ihracatçılarımızın ikinci adresi olacak. Finansmana erişim konusunda geçen yılın ilk yarısında zorlandık. Sorun ikinci yarıda büyük ölçüde çözüldü. Biz de kamu ve özel 11 bankamızla uygun koşullu finansman için protokol imzaladık. Protokol uyarınca 5 bin civarında firmamız 1.7 milyar dolarlık kredi kullandı.