USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Murat  Yeşildere

YAZARLAR

1.08.2022 14:47:00

KİM OLURSAN OL, GEL!

Yaklaşık dört ay önce, 'yıllar sonra' ilk kez okyanus aşırı bir uçuşla ABD'nin Doğu kıyısını ziyaret etme şansını yakaladım. Ayağımı basar basmaz; gözlemlediğim ilk değişiklik, perakende ve hizmet sektöründe, sahada olan, hizmet veren çalışanların büyük kısmının, muhtemelen profesyonel kariyerlerini yıllar önce tamamlamış, 60'lı yaşların üzerindeki çalışanlardan oluşmasıydı. Trump döneminin ekonomik sıcaklığını hâlâ hisseden ABD'de işsizlik çok düşük seviyelerde seyrederken, işverenler muhtemelen düşük gelir grubu işlerde çalıştıracak çalışan bulamadıklarından, yaş konusundaki sınırlamalarını neredeyse tamamen kaldırmışlardı.

BÜYÜK İSTİFA EĞİLİMİ

Bu bağlamda, Covid salgını sırasında ABD'den başlayarak dünyaya yayılan 'Büyük İstifa' eğiliminin ABD dışındaki ülkelere yansıması farklı oldu. ABD dışında 'Büyük İstifa' dalgasının etkisi altına aldığı birçok ülkede, işten ayrılan her seviyede çalışanların hemen ardından ya da eş zamanlı farklı profesyonel fırsatları kabul ettiği gözlemlendi. ABD'de ise işlerinden istifa eden, sayıları aylık dört milyon civarında seyreden çalışanın ya eve gitmeyi ya da hayatlarına radikal olarak farklı devam etmeyi (girişimci olmak, tamamen iş gücünden ayrılıp (erken) emekli olmak, gig ekonominin parçası olmak, vs.) tercih ettiğini görüyoruz.

İŞ GÜCÜNE ULAŞMAKTA ZORLUK ÇEKİLİYOR

Dolayısıyla benim sınırlı kişisel gözlemlerim ve makro işaretler; Amerikan işverenlerin, hızla boşalan koltukları dolduracak iş gücüne ulaşmakta zorluk çektiklerini kanıtlıyor. Bu çerçevede, temmuz ayı başında Financial Times Gazetesi'nde yayınlanan bir makale*, konunun boyutlarının nereye ulaştığına dair yeni bir açılım getirdi. Buna göre Amerikan işverenlerin, iş ilanlarında, sabıka kaydı olanların da başvurusunu teşvik etmeye başladığı görülüyor. Yapılan farklı araştırmalar, sabıka kaydı olan adayların da başvurusunu teşvik eden iş ilanlarının son bir yıl içinde yüzde 50 civarında arttığını gösteriyor. Özetle ABD, boş koltukları doldurmak konusundaki çaresizliğini 'kim olursan ol, gel' yaklaşımı ile gösteriyor. İstihdam konusunda, ABD kadar çaresiz olmasa da, demografik trendler nedeniyle nüfus yetersizliği yaşayan ve önümüzdeki üç yıl içinde, yılda 400 bin göçmen alma davetini dile getiren Kanada'da ise Indeed istihdam ajansının araştırması, işverenlerin neredeyse yüzde 80'inin lisans derecesi ve sertifikasyonu, işe alımlarda artık önemsemeyeceğini gösteriyor.

TÜRKİYE'DE DİNAMİKLER ÇOK DAHA FARKLI

Büyük İstifa dalgasının Türkiye'ye ulaşamayacağını ve ülkemizde istihdam dinamiklerinin çok farklı olduğunun altını çizelim. Bununla birlikte, yetkin iş gücüne aç, gelişmiş ülkelerin, 'koltukları doldurmak' konusundaki çaresizliği sizce hangi ülkelerin yeteneklerini daha da çok kaybetmesine sebep olacak? Tabii ki, İsveç, Norveç, Danimarka ve özellikle Finlandiya gibi ülkeleri... Siz ne sandınız?

* "Help truly wanted, even if you've been in jail"; Pilita Clark, Financial Times; 3 Temmuz 2022.

DİĞER YAZILARI