600 milyar doların üzerinde ihracat ile en büyük küresel ihracatçılar arasında yer alan ve on yıllardır Hyundai otomobilleri, LG marka televizyonları, Samsung cep telefonları, dijital ekranları, yarı iletken malzemeleri ile dünyaya nam salan Güney Kore efsanesinin, son birkaç yıldır ihracat kalemleri renkleniyor! Güney Kore markasını artık duyduğumuzda, K-Pop yıldızı Blackpink'i, 21 milyon dolara mal edilip, bir milyar dolardan fazla para kazandıran Netflix dizisi Squid Game'i, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye, 92. Oscar Ödülleri'nde; En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Uluslararası Film ve En İyi Orijinal Senaryo ödüllerini kazanan Parazit filmini hatırlıyoruz. Hatta Psy'nin seslendirdiği Gangnam Style'ı ve meşhur dansını da bu grubun içine dahil edebiliriz.

GÜNEY KORE FİLM VE DİZİLERİ HIZLA POPÜLERLEŞİYOR

New York Times Gazetesi'nin haberine (6/7 Kasım 2021) göre, Netflix platformunda sadece son birkaç yılda yayına giren Güney Kore film ve dizilerinin sayısı 80'i geçmiş. Son dönemde Netflix'te en popüler 10 yapımın üçünün altında Güney Kore imzası var. Daha çarpıcı olan ise Netflix platformunun Güney Kore'de izlenebilir hale girmesinden bu yana sadece beş yıl geçmiş olması. Buna rağmen elde edilen büyük başarının ardından, yetkililerden alınan özel izinle, Seul'un merkezindeki Olimpik Park'ın içine Netflix tarafından dev bir Squid Game anıtı yerleştirilmiş. Ama Güney Kore film ve TV endüstrisinin Hollywood'a yönelik inceleme ve araştırmalarının süresi 10 yıldan daha da öncesine dayanıyor. Bu çabaları 'kültürel ihracatın' parçası olarak gören Güney Kore'nin bir başka başarısı ise Oxford İngilizce Sözlüğü'ne geçtiğimiz eylül ayında Kore kökenli 26 kelimenin eklenmiş olması! Bu kelimelerin arasında olan, belki de en çarpıcısı, yazıma da başlık olan 'hallyu' kelimesi; yani Kore dalgası! Dikkat edin, gümbür gümbür geliyor!

GELİR VE SINIF AYRIMININ YARATTIĞI EŞİTSİZLİKLER ÖNE ÇIKIYOR

Çarpık gelir dağılımına eleştirel ama çarpıcı bir bakış getiren Parazit filminin, geçen yıl Oscar Ödülü'ne layık görülmesi büyük bir etki yaratmıştı. Aslında film, bizi sadece sinema tekniği ve senaryo açısından değil; süper kahramanların giderek azaldığı küresel arenada, sinema kahramanlarının da 'kusurlu' olabileceğini göstererek etkilemişti. Parazit filmi ve Kore yapımları genel olarak film karakterlerinin inanması zor durumlarda çaresizlikle mücadele ederken; sevgi, aşk, aile gibi samimi ve içten kavramlara sarılmasını perdeye/ekrana aktarıyor. Güney Kore'de başarılı olan yapımların birçoğunda da benzer hikayeler ve içerikler var; gelir ve sınıf ayrımının yarattığı eşitsizlikler en popüler olan temalar arasında yer alıyor. Squid Game dizisinin yönetmeni Hwang Dong-hyuk'a şöhreti getiren ilk yapımı, 2011'de yönettiği Dogani isimli film. Dong-hyuk bu çalışmasında, işitme engelliler okulunda yaşanan bir cinsel taciz skandalını, gerçek hayattan uyarlayarak beyaz perdeye aktarmıştı. Büyük ilgi gören filmin ardından, gelen tepkilere karşı koyamayan Güney Kore Hükümeti'ni tacizci öğretmenleri açığa alarak büyük bir temizlik yaptırmak durumunda bırakmıştı. Güney Kore'nin sinema ve dizi endüstrisindeki başarısını konuşurken, Türk dizilerinin 70'in üzerinde ülkeye ihraç edildiğini ve 700 milyondan fazla izleyiciye ulaşmasını da kutlayalım. Ama hatırlatalım, Türk dizi sektörünün yarattığı yıllık ihraç değeri, daha bir yaşına ulaşmayan Squid Game'in yarattığı parasal değerin gerisinde kalıyor. Kore dalgasından öğreneceklerimiz var mı sizce?