En basit tabiri ile 'çarşı karıştı'. Haftalardır, hatta aylardır "Rusya Ukrayna'ya ne zaman girecek" üzerine bahis oynayan küresel kanaat önderleri dahi ne yapacağını düşünmeye başladı. Putin'in kararının sonuçlarını öngörebilmek mümkün olmasa da sıcak günler içerisindeyiz.

SİYASET, BOŞLUK KABUL ETMEZ

Avrupa'nın kıyısında kopmak üzere olan savaşı düşünürken, "Son dönemde ne değişti" diye aklımdan geçirdim; nasıl oldu da Rusya bu kararını, bu kadar rahatça hatta canlı yayında alabildi ve açıklayabildi? Bu soruya verebilecek tek yanıtım var; artık Avrupa'nın lideri Angela Merkel değil! Katılın, katılmayın, Avrupa'nın adı konulmamış lideri Merkel'in, Alman Başbakanlığı koltuğunu bırakarak aktif siyasi sahneden çekilmesi büyük bir liderlik boşluğu yarattı. Rahmetli Süleyman Demirel'in de dediği gibi "Siyaset boşluk, gevşeklik kabul etmez." İşte o boşluğu hemen dolduran da Putin oldu. Almanya kendi liderlik süreci ile uğraşırken artık Avrupa Birliği'nin parçası olmasa da İngiltere, Boris Johnson'un geleceğini tartışırken, geriye sadece Fransa Cumhurbaşkanı Macron kaldı. Onun konuya katkısını da, sosyal medyada hicvedilen meşhur 'masa' resmi ile ölçmek yanlış olmayacak. Özetle, Merkel'in yeri doldurulamadı.

ANGELA MERKEL'IN SİYASİ SAHNEDEN ÇEKİLMESİ LİDERLİK BOŞLUĞU YARATTI

GÖZLEMCİ VE GERÇEK BİR PROFİL

Kendi ifadesi ile 'ne karizmatik olan ve ne de iletişim becerileri güçlü olan' Angela Merkel'in konu ile ne alakası var, diyenleriniz olabilir. Ama Almanya'nın doğusundan yetişen, iyi bir bilim insanı olmasına rağmen siyasete atılıp, Almanya'nın ilk kadın başbakanı olan Merkel, liderlikte sanılanın aksine 'demir yumruğu' değil, samimiyeti ve şefkati temsil ediyordu. İletişim için elektronik posta ya da telefon mesajlarını kullanmayan, yüzyüze iletişimi tercih eden, makamındaki misafirlerine, kendi yaptığı kahveyi ikram edecek kadar mütevazı, tutkulu olduğu futbol maçlarında kaçan gollerde havaya zıplayıp bağıracak kadar doğal, gündemdeki lider Rusya Devlet Başkanı Putin'in taklidini, yakın çevresine yapacak kadar gözlemci ve 'gerçek' bir profildi Angela Merkel.

ABD'de 165 yıl önce 129 kadın işçinin can verdiği acı bir tarihe işaret etse de, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nüzü, son dönemde tarihe geçen en önemli kadın liderlerden biri, Angela Merkel'in başarılarını anarak kutluyorum.

AVRUPA'NIN GELECEĞİ NE OLACAK?

Tamamlamış olduğu fizik eğitimi sayesinde, güncel yaşanan siyasi krizin merkezindeki enerji konusunda 'racon kesebilecek' bilgiye sahipti. Türkiye'nin de başrollerinde olduğu 'mülteci' konusunu son yedi yıldır hem beyni hem de kalbi ile yönetti. Mültecilere bir yuva sağlamanın önemini odağa koyarken, Almanya'nın demografik dinamiklerinden yola çıkarak yüzbinlerce Suriyeli mülteciyi Almanya'ya kabul etme kararını verecek kadar da pragmatik bir liderden bahsediyoruz. Avrupa Birliği'ni bir arada tutmak için gösterdiği çabaları düşündüğümde, Merkel'in başbakanlıktan ayrılma mektubunun mürekkebi kurumadan Rusya ile Ukrayna arasında yaşananlar, maalesef Avrupa'nın geleceği ile ilgili olarak da ümit vermiyor. Haydi hayırlısı...