USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Mehmet Öğütçü

YAZARLAR

1.10.2024 09:16:00

TÜRKİYE BİR ÜRETİM ÜSSÜ OLABİLİR

Türkiye, Çinli üreticiler için Avrupa'ya açılan bir kapı olma özelliği taşıyor ve aynı zamanda hızla büyüyen bir otomotiv pazarı sunuyor. Yatırımın öne çıkan sebepleri ise dört başlık altında sıralanabilir:

1-Türkiye'nin stratejik konumu: Türkiye, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya'ya yakınlığı sayesinde Çinli üreticilere bu bölgelere kolay erişim imkanı sunuyor. Özellikle Avrupa Birliği ile olan Gümrük Birliği anlaşması, Türkiye'yi Çinli markalar için cazip bir üretim ve ihracat üssü haline getiriyor.

2-Yükselen iç pazar talebi: Türkiye, genç nüfusu ve büyüyen orta sınıfıyla büyük bir iç pazar potansiyeli sunuyor. Elektrikli araçlara olan ilgi ve hükümetin teşvikleri, Çinli markaların bu pazara olan yatırım iştahını artırıyor.

3-Elektrikli araç pazarındaki büyüme: Türkiye'de elektrikli araçlara yönelik hem devletin hem de tüketicilerin artan ilgisi, Çinli markaların Türkiye'ye yatırım yapma isteğini güçlendiriyor.

4-Üretim maliyeti avantajı: Çinli otomobil markaları, üretim maliyetlerini düşürmek ve verimli bir tedarik zinciri oluşturmak için Türkiye'yi bir üretim üssü olarak kullanmayı tercih edebilirler.

BYD'NİN YÜKSELİŞİ

BYD, dünya çapında elektrikli araçlar ve batarya üretimi alanında hızla büyüyen marka. Şirket, Tesla gibi global devlerle rekabet edebilecek kapasitede gelişmiş batarya teknolojisi ve geniş ürün yelpazesi ile öne çıkıyor. Türkiye pazarına da giriş yapan BYD, elektrikli araçlara yönelik artan talebi karşılamayı hedefliyor. BYD'nin Türkiye'de başarılı olmasının nedenlerinden biri markanın, rekabetçi fiyat politikası ve ileri teknoloji çözümleri ile tüketicilerin dikkatini çekmesi. Ayrıca, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre olma çabaları, BYD gibi yeşil enerji ve elektrikli araçlara odaklanan şirketler için büyük fırsatlar sunuyor. Çinli otomobil markalarının Türkiye pazarına yatırım yapması, iki taraf için de kazan-kazan durumu yaratıyor. Türkiye, otomotiv endüstrisinde daha güçlü bir oyuncu haline gelirken, Çinli markalar da Avrupa ve çevre pazarlara erişim sağlıyor. BYD gibi markaların öncülüğünde, Türkiye'nin elektrikli araç pazarındaki rolü hızla büyüyebilir.

TOGG VE BYD REKABETİ NASIL OLUR?

TOGG ve BYD arasındaki rekabet, Türkiye'deki elektrikli araç piyasasının gelişiminde hem markalar hem de tüketiciler açısından önemli etkiler yaratabilir. Bu iki marka arasındaki çekişmenin daha derin sonuç ve dinamiklerini şöyle özetleyebiliriz:

Altyapı ve şarj istasyonları: Türkiye'de elektrikli araç kullanımının artması, şarj altyapısının gelişmesine bağlı... Hem TOGG hem de BYD, bu alanda yatırımlar yapmak zorundalar. TOGG, yerli bir girişim olarak hükümetin desteğiyle elektrikli araç altyapısına yönelik projelerde avantajlı olabilir. Öte yandan BYD, global tecrübesi ve mevcut şarj teknolojilerindeki uzmanlığıyla daha hızlı adımlar atabilir.

Pazarın segmente edilmesi: BYD, dünya genelinde farklı segmente hitap eden geniş bir ürün yelpazesine sahip. Bütçe dostu modellerden lüks segment araçlara kadar çeşitli seçenekler sunarak geniş bir müşteri kitlesine ulaşabilir. TOGG ise henüz yeni bir marka olduğundan, belirli segmentlere odaklanmak zorunda kalabilir ve ilk aşamada daha dar bir kitleye hitap edebilir. Özellikle Türkiye pazarında, BYD'nin daha uygun fiyatlı modelleri sunma potansiyeli, rekabeti derinleştirebilir.

İhracat ve bölgesel pazarlar: Türkiye, Çinli otomobil üreticileri için Avrupa'ya açılan bir kapı niteliği taşıyor. BYD, Türkiye'yi sadece iç pazarda değil, Avrupa pazarına yönelik bir üs olarak da kullanmayı hedefleyebilir. Bu da hem yerel üretim yaparak hem de Türkiye'den diğer pazarlara ihracat yaparak avantaj sağlayabilir. TOGG, benzer şekilde Avrupa ve çevre pazarlara ihracat yapmayı planlasa da henüz yolun başında. Ancak TOGG'un 'Türk Malı' kimliği, özellikle yakın coğrafyalardaki Türk Cumhuriyetleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi pazarlarda avantaj sağlayabilir.

Tüketici eğilimleri ve marka sadakati: Türkiye'deki tüketicilerin elektrikli araçlara olan ilgisi giderek artıyor, ancak pazar hala gelişme aşamasında. TOGG, yerli bir marka olarak milli duyguları ve yerli üretim algısını kullanarak sadık bir tüketici kitlesi yaratabilir. Ancak BYD gibi global markalar, özellikle uzun süredir dünya pazarında varlık gösteren bir geçmişe sahip oldukları için kalite, güvenilirlik ve teknoloji açısından daha fazla güven verebilir. Bu durum, markalar arasındaki rekabetin sadece teknoloji ve fiyat değil, aynı zamanda duygusal bağ ve marka sadakati üzerinden de şekilleneceğini gösteriyor.

Sürdürülebilirlik ve yeşil teknolojiler: BYD, sadece elektrikli araçlarda değil, aynı zamanda batarya üretimi ve yeşil enerji çözümleri konusunda da öncü bir marka. Türkiye'nin enerji politikaları, karbon emisyonlarını azaltma ve yeşil dönüşüm hedeflerine odaklandıkça, 'BYD'nin bu alandaki uzmanlığı' markayı cazip hale getirebilir. TOGG da bu trende uyum sağlamak için sürdürülebilirlik ve çevre dostu teknolojilere yatırım yapmalı.

YATIRIMLARIN TÜRKİYE'YE GETİRECEĞİ FIRSATLAR

1-Yerli üretim ve istihdam: Çinli otomobil markalarının Türkiye'de üretim tesisleri kurması, yerel ekonomiye katkı sağlarken istihdam olanaklarını da artıracak. Özellikle genç nüfusa yönelik yeni iş fırsatları yaratılması, Türkiye'nin ekonomik büyümesine olumlu katkıda bulunacaktır.

2-Teknoloji transferi: Çinli markaların Türkiye'ye getirdiği gelişmiş batarya teknolojileri ve elektrikli araç üretim teknikleri, Türkiye'nin otomotiv sektöründe daha rekabetçi hale gelmesine yardımcı olabilir. Bu, yerli üreticilerin de teknoloji seviyesini artırmasına katkıda bulunabilir.

3-İhracat fırsatları: Türkiye, Çinli otomobil markaları için sadece bir iç pazar değil, aynı zamanda Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına yönelik bir ihracat üssü olarak kullanılabilir. Bu, Türkiye'nin ihracat gelirlerini artırma potansiyeli doğurabilir.