Bir önceki yazımda, 'imalat sektöründe dijital iş modeli inovasyonu' konusunu ele almıştım. Devam niteliğindeki bu yazımda ise konuyu pratik boyutuyla bir vaka çalışması üzerinden ele almak istedim. İlk yazımın sonunda belirttiğim gibi lider imalat şirketleri için inovasyon bir tercih gibi görünebilir, çünkü genellikle her şey yolunda gitmektedir. Ancak, 'Trumpf Group' örneğinde de görüleceği üzere, lider şirketler için bile büyümenin sürdürülebilirliği noktasında bir zorunluluk haline geldi. Başarılarını sürdürebilmek isteyen bu oyuncular için inovasyon, 'kekin kreması' değil, 'yumurtası'dır. Trumpf, inovasyon odaklı dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik stratejileriyle yalnızca hayatta kalmayı değil; aynı zamanda bugünün ve geleceğin imalat ortamında başarı hikayeleri yazmayı hedefleyen lider şirketlerden biri olduğu için, vaka çalışması niteliğindeki bu yazımın öznesini teşkil ediyor. Dünya genelinde ileri teknoloji makineler, lazer sistemleri ve elektronik ürünler üreten Almanya merkezli Trumpf Group bir atölyeden küresel bir teknoloji devine dönüşüm hikayesini, inovasyona ve dijitalleşmeye dayalı iş modelleriyle yazmış ve yazmaya da devam ediyor. 1923 doğumlu şirket, günümüzde akıllı üretim süreçleri, dijital ağlarla entegre çözümler ve sürdürülebilirlik odaklı inovasyon stratejileriyle hem kendi operasyonlarını hem de müşterilerinin üretim süreçlerini dönüştürüyor.
İNOVASYON ODAKLI DİJİTAL DÖNÜŞÜM: 'SMART FACTORY' KONSEPTİ İLE AKILLI ÜRETİM
Trumpf'ın dijital dönüşüm sürecindeki en büyük inovasyonlarından biri, akıllı fabrika konseptidir. Bu yenilikçi yaklaşım, üretim süreçlerinin dijital ağlarla entegrasyonunu ve otomasyonun artırılmasını sağlıyor. Bu konsept, müşterilere daha verimli ve esnek üretim imkanları sunarak, onların rekabet avantajı elde edebilmesine olanak tanıyor. Dijitalleşme sayesinde, müşteriler üretim süreçlerini gerçek zamanlı olarak izleyebiliyor, analiz edebiliyor ve optimize edebiliyor. Trumpf, akıllı fabrika konseptini yalnızca bir ürün olarak değil, kapsamlı bir çözüm ekosistemi olarak sunuyor. Bu ekosistemde, fabrikalar sensörler ve veri analitiği araçlarıyla donatılıyor, üretim hatası oranları azaltılırken verimlilik de artırılıyor. Özellikle, nitelikli iş gücü eksikliği yaşayan firmalar için bu çözümler, üretkenliklerini artırmanın yanı sıra operasyonel maliyetleri düşürmek için de ideal bir seçenek...
DİJİTAL HİZMETLER: 'MYTRUMPF' VE 'PAY-PER-PART' İŞ MODELLERİ
Trumpf; dijital dönüşüm sürecinde yalnızca üretim süreçlerini değil, iş modellerini de dijitalleştirdi. Şirketin sunduğu 'MyTRUMPF' adlı çevrimiçi platform, müşterilere makine verilerine erişim, yedek parça siparişi ve teknik destek hizmetleri sunuyor. Bu platform, müşterilerin üretim süreçlerini daha verimli hale getirmelerine yardımcı olurken, Trumpf'a ise iş modeline dijital iş modeli inovasyonu çerçevesinde değer katıyor. Şirketin, diğer bir yenilikçi dijital iş modeli inovasyonu ise 'parça başına ödeme' (Pay-per-Part) konsepti... Trumpf'ın tam otomatik lazer makinelerini başlangıç maliyeti olmadan kullanabilme imkanı veren bu modelde, müşteriler yalnızca ürettikleri parça başına ödeme yapıyor. Bu esnek dijital iş modeli inovasyonu, özellikle üretim kapasitesini optimize etmek isteyen ancak büyük yatırımlara girmekte tereddüt eden firmalar için cazip bir seçenek sunuyor. Şirketin, buraya kadar bahsetmiş olduğum yenilikçi yaklaşımlarını tesadüf olmaktan çıkaran, iç (kurum içi girişimcilik) ve dış (açık inovasyon) fikir kaynaklarından da bahsetmem gerekir.
KURUM İÇİ GİRİŞİMCİLİK: 'INTERNEHMERTUM' PROGRAMI
Trumpf'un dijital dönüşüm sürecinde öne çıkan bir diğer yaklaşımı ise çalışanlara yönelik girişimcilik ve kuluçka programı olan 'Internehmertum'... Bu program, çalışanların yenilikçi fikirlerini hayata geçirmelerini ve şirket içinde girişimcilik kültürünü geliştirmelerini hedefliyor. Program kapsamında, çalışanlar yeni fikirlerin peşinden gitmek ve projelerini doğrulamak için zaman ve kaynak desteği alıyor. "Katılımcılar diledikleri zaman şehir limanında bulunan odaları kullanabilirler. Tamamen projelerine konsantre olabilmelerini ve tabiri caiz ise, bürokratik engellerden onları koruyabilmelerini sağlıyorum" diyen Trumpf'ın İnovasyon Yöneticisi Ann-Sophie Reinelt, bu girişimcilik modelinin çalışanlara sağladığı özgürlüğün altını çiziyor. Bu kurum içi girişimcilik programı, Trumpf'un yalnızca dış kaynaklı inovasyona değil, şirket içindeki yaratıcı potansiyele de ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Çalışanların girişimcilik yolculuklarına verilen bu destek, Trumpf'ın inovasyon kültürünü her geçen gün derinleştirirken, yeni iş modellerinin gelişimine de katkı sağlıyor.
"Trumpf, inovasyon odaklı dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik stratejileriyle yalnızca hayatta kalmayı değil; aynı zamanda bugünün ve geleceğin imalat ortamında başarı hikayeleri yazmayı hedefleyen lider şirketlerden biri olduğu için, vaka çalışması niteliğindeki bu yazımın öznesini teşkil ediyor."
AÇIK İNOVASYON: 'TRUMPF VENTURE' PROGRAMI
Trumpf, yenilikçi startup'larla iş birliği stratejisinin merkezine koyan bir şirket... Kurumsal Risk Sermayesi (CVC: Corporate Venture Capital) birimi 'Trumpf Venture', yenilikçi girişimlere yatırım yaparak onların büyümesine destek oluyor. Örneğin, dijital dönüşüm noktasında bulut tabanlı bir platform üzerinden sac işleme makinelerinin programlanmasını sağlayan ScaleNC'ye yapılan yaklaşık dört milyon Euro'luk yatırım, startup'ın Almanca konuşulan ülkelerde büyümesini ve ABD pazarına açılmasını sağladı. Yeşil dönüşüm kapsamında, lityum-iyon bataryaların geri dönüşümü konusunda yenilikçi bir süreç geliştiren Battery Resourcers'a yatırım yaptı. Değer önermesi, eski bataryaları ve üretim artıklarını doğrudan yeni bataryalarda kullanılabilir katot aktif materyaline dönüştürerek, maliyetleri, emisyonları ve enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmak olan Ascent Elements de yatırım yapılan bir diğer girişim olarak öne çıkıyor. Şirket, sadece nakdi yatırım değil, aynı zamanda 'know-how' temini, müşteri olma ve bulma, ya da geliştirme ortağı olarak 'akıllı para (smart money) yatırımı da yapıyor.
SONUÇ: SEKTÖR LİDERLİĞİ İÇİN İNOVASYONA BAĞLILIK ŞART
Trumpf Group, görüldüğü üzere startup iş birlikleri ve kurum içi girişimcilik programlarıyla ortaya koyduğu yenilikçi konseptleri ve dijital iş modeli inovasyonları ile çığır açan bir şirket... Bu yaklaşımlar, hem şirkete hem de müşterilere önemli avantajlar sunuyor. Müşteriler, üretim süreçlerini daha verimli ve esnek bir şekilde yönetebiliyorken, Trumpf da yenilikçi çözümleriyle pazar liderliğini pekiştiriyor. İmalat sektöründe faaliyet gösteren şirketlere ilham veren bir örnek olarak öne çıkan Trumpf'ın dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerinde de inovasyona olan bağlılığı ve dijital iş modeli inovasyonuyla değer yaratma istekliliği şüphesiz şirketin gelecekte de sektör liderliğini sürdürmesini sağlayacak.