Dijital teknolojilere adaptasyon ile tüketici davranışlarının değişimi ve finansal servislerin dijital dönüşümü. Günümüz müşterileri, kanal bağımsız olarak, aynı deneyim ile ödemelerini basit bir şekilde gerçekleştirmek istiyor. Aynı şekilde ihtiyaç duydukları bankacılık servislerine de alışkın oldukları, daha rahat kullandıkları uygulamalar üzerindenerişmeyi tercih ediyorlar. Finansal süreçlerde, sorunsuz deneyimden bahsederken,tüm bariyerlerin ortadan kalktığı, işlemlerin en hızlı şekilde tamamlandığı süreçleri düşünmemiz gerekiyor: Tek tuşla ödeme, temassız ödeme, görünmez ödeme (Uberdeneyimi gibi), tekrarlayan ödemeler ve gömülü finans bu uygulamalardan öne çıkanları.
ÖDEME SİSTEMLERİNDEKİ DEĞİŞİMİN TEMELİNDE 'DISRUPTION' VAR
Hedef müşterilere yakın olup, değişimi doğru yorumlayarak, teknolojinin desteği ile problemleri çözmeye yönelik ürün ve servisler sunan firmalar geleneksel finans kurumlarına yönelik rekabet avantajı elde ediyor. Bu firmalar, yeni değer teklifleri ile bankaların ya da geleneksel finans kurumlarının göz ardı ettiği segmentlere yenilikçi çözümler sunup, değer tekliflerini zenginleştirerek, pazarlarını genişletiyor; sonunda pazar liderlerini tehdit ediyorlar. Öte yandan, artan dijitalleşme bankacılığı teknolojik bir devrime hazırlıyor. Dijital ve gömülü bankacılık uygulamaları, herkesin bankacılık servislerine erişimini ve bu servislerden yararlanmasını mümkün kılıyor; yani bankacılığı demokratikleştiriyor. Bill Gates yıllar önce bu süreci: "Önemli olan bankacılık,bankalar değil" şeklinde dile getirmişti. Bugün, açık bankacılık ve BaaS (banking as a service) uygulamaları sayesinde, banka hizmetleri giderek daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale geliyor. Ayrıca, müşteriler ile bankalar arasındaki iletişim engeli kalkıyor. Teknik bilgi eksikliği artık bir engel olmaktan çıkıyor.
YAPAY ZEKA (AI) FİNANS SEKTÖRÜNÜN DE EN ÖNEMLİ GÜNDEMİ
AI, her sektörü olduğu gibi bankacılığı da derinden etkiliyor. Bankacılıkta, en yaygın AI uygulamalarını operasyonel görevler için robotik süreç otomasyonu; müşteri hizmetleri için sanal asistanlar veya sohbet robotları; dolandırıcılık tespiti ve risk yönetimini desteklemek için makine öğrenimi oluşturmakta. Bununla birlikte, AI ile bankalar azaltılmış hata oranları ve daha iyi kaynak kullanımı sayesinde daha düşük maliyetler sağlıyor. Yatırım tavsiye sistemleri, işe alımlarda adayları eleme, yetenek havuzunu doğru yönetme, ürünlerin kullanım alanlarını genişletme, alternatif risk skorlama, müşteri kayıp tahminleri ve şubelerde robot danışmanlar bankacılığı dönüştüren farklı AI çözümleri arasında. Bununla birlikte, AI harici tehditleri önlemenin yanı sıra, dahili tehditleri veya ihlalleri izleyerek; veri hırsızlığı veya kötüye kullanımı önleyecek düzeltici eylemler önerebilir. AI'ın en popüler kullanım alanı olan chatbot'lar da bankacılıkta yerini alıyor. Chatbotlar, bakiye sorgulama, ekstrelere erişim, para transferleri, yatırım önerileri vb. gibi görevlerin üstesinden etkin bir şekilde gelebiliyor, bu sayede çağrı merkezleri, internet bankacılığı gibi kanallardan gelen yük azalıyor.
AÇIK BANKACILIK DÖNEMİ BAŞLADI
Açık Bankacılık, API'ler vasıtsasıyla, bankacılık servislerini farklı şirket ya da uygulamalara açarak veya izni alınan müşteri bilgilerini farklı firmalar ile paylaşarak yeni finansal ürünlerin geliştirilmesini destekliyor. Farklı bankalardaki hesap bilgilerine tek bir uygulama üzerinden ulaşma ya da seçilen hesaptan ödeme başlatabilme açık bankacılıkla mümkün hale geliyor. Temassız ödemeler de artık hayatın bir parçası... Temassız ödemeden bahsederken, sadece temassız özellikli kartlar ile yapılan ödemeleri düşünmemek gerekiyor. Akıllı cihazlar üzerinden gerçekleşen mobil temassız ödemeler, mobil QR ya da 'Amazon Go' tarzı kasasız ödeme çözümleri bu kategoriye girmeye başladı. Giyilebilir teknolojilere de temassız ödeme entegrasyonu geliyor. Bugün akıllı saatler, sağlık bileklikleri, akıllı yüzükler ya da kıyafetler temassız ödeme opsiyonunu destekleyecek şekilde piyasaya sunuluyor. Öte yandan, ödeme süreçlerine pek çok yeni teknolojinin entegre edildiği, özellikle de IoT'nin ödeme adına kanalları çeşitlendirdiği bir dönemdeyiz. Yapay zeka destekli sohbet robotlarının benimsenmesini düşünürsek, bu robotların günlük kullandığımız nesnelere entegrasyonu ile alışveriş asistanlarınının kullanımında da önemli artış olacak.
GELENEKSEL POS'LAR YERİNE TELEFON YA DA TABLETLER ÖNE ÇIKIYOR
Akıllı telefonların hayatın her alanına girmesi ile birlikte, yeni bir kullanım alanını da temassız POS haline dönüşmesi oluşturuyor. Bu yöntem, POS maliyetine ve karmaşık banka süreçlerine girmeden, firmaların temassız ödeme almalarına imkan sağlıyor. Akıllı cihazlar üzerinden, finans kurumları hizmet verdiği firmalara SaaS modelinde pek çok farklı hizmetler de sunabilecek: Stok yönetimi, sadakat uygulaması, CRM, fraud yönetimi, vb.
ÖDEMELERİN DİJİTALLEŞMESİ İLE ÖNE ÇIKAN YENİ KANALLAR
Sosyal ağlara entegre edilecek 'buy botton'lar ile (ödeme butonu) uygulamadan çıkmadan pek çok ürünün satın alınması basitleşecek. İlerleyen dönemde chatbot'lar, dijital asistanlar, video konferans platformları ve sosyal mesajlaşma platformları üzerinden ödemelerin ya da para transferlerinin artacağını söyleyebiliriz. Geleneksel yöntemlere kıyasla, biyometrik yöntemlerin çok daha güvenli olması nedeniyle, yüz tanıma, avuç içi, parmak izi gibi farklı biyometrik yöntemlerin kullanımı ödeme süreçlerinde de artıyor olacak. Biyometrik uygulamaların fiziksel kartlara entegre olarak, işlemlerde pin yerine parmak izi kullanıldığı çözümler de sunulmaya başlandı.
BLOKZİNCİRİNİN BANKACILIKTA KULLANIMI ARTIYOR
Blokzinciri her geçen gün ödeme sistemlerindeki popülaritesini artırıyor ve ödeme ekosistemini de derinden etkiliyor. Blokzinciri, dijital ödeme sistemlerinde güvenliği sağlama, sahtekarlık/kopyalama süreçlerini engelleme, akıllı kontratlar sağlama amacıyla kullanılıyor. Blokzinciri, aracılara olan ihtiyacı ortadan kaldırdığından, kesintisiz bir şekilde, para transferlerini çok daha ucuza gerçekleştirmenin de önünü açıyor. Bu nedenle, bankaların da blokzincirini geleneksel ödeme süreçlerine entegre etmeyi düşünmeleri gerekiyor.
SINIR ÖTESİ ÖDEMELERE TALEP YÜKSELİŞİ
Araştırmalar, B2B sınır ötesi ödeme pazarının 2030 yılına kadar yüzde 43 artacağını öngörüyor. Bankaların günümüzün ihtiyaçlarını karşılayamayan sistemleri ve uluslararası düzenlemeler küresel transferleri zora sokabiliyor; çoğu transfer yurt içi transferden daha fazla maliyetle, oldukça karmaşık süreçlerle ve uzun bir şekilde muhabir bankalar aracılığıyla gerçekleşiyor. Fintekler, sınır ötesi ödemeleri daha hızlı, daha ucuz ve daha rahat hale getiren çoklu para birimlerini destekleyen ödeme uygulamaları ve cüzdanlarıyla bu alana girmeye başladı. Öte yandan, basit entegrasyonlar ile tercih edilen para biriminden global ödemeler alınmasına yönelik ödeme geçidi entegrasyonlarına ilgi de artıyor. Finans dünyasının dönüşümünün son hızla devam ettiği bu dönemde, bakalım bu trendler nasıl şekil alacak ve önümüzdeki dönemde hayatımıza hangi yeni uygulamalar girecek?