Dijital dönüşüm konusunda Türk iş dünyasının hevesli olduğunu gözlemliyorum. Meraklıyız ve hevesliyiz, bu gayet iyi bir kıvılcım. Ancak bilgi birikimimizi deneyimle, yanılarak, hata yaparak, kendimize artı yönler bularak ilerlemek; düşsek bile kalkmak önemli. Bizdeki hevesi sağlamlaştırmak için var olan önemli markaların bir araya gelerek iletişim kurması ve gerek kamu gerek özel sektör bileşenlerinin bir çatı altında bulunarak ileriye dönük stratejileri belirlemesi gerekiyor. Gayet potansiyeli olan bir ülkeyiz, nüfusumuzun yaş ortalaması 35 yaş altında ve oldukça genç bir nüfustan yararlanmak da bize düşüyor...

Dijital dönüşümde altyapı güçlendirmeleri yaparak donanım bazında gençlerimize ulaşmamız gerekiyor, bu konuda özel sektörün daha fazla yatırım yapması gerektiğini düşünüyorum. Diğer yandan veri analitiği ve güvenliği konusunda ciddi çalışmalarımızı sürdürürsek bu alanlarda isimleşmiş markalar çıkarmamız da dijital ekonomimiz açısından önemli olacaktır... Genel olarak hevesi ve tutkusu yüksek olan bir mirasın bekçiliğini yaptığımızı biliyoruz ve tarihten aldığımız güçle ileriye dönük dijital hamlelerimizi yapmamız gerekiyor.

DAHA FAZLA İNOVASYON VE İLERLEME GEREKİYOR

Türk şirketleri ve girişimler, dijital dönüşüme heves ve merak duyuyor özellikle savunma sanayisi alanında yaptıklarımız da bunun somut örneklerinden biri. Öte yandan YZ teknolojilerine ilgi ve yatırım var. Sektörün içinden biri olarak benim gözlemim de önem verdiğimize yönelik; ancak bu alanda sıkılmadan çalışmak gerekiyor çünkü bir kez düşünce pes edilecek bir alan değil... Bugün trend olan bir teknoloji iki yıl sonrası için çok eski bir ürüne dönüşebilir, riskleri göz önüne almak gerekiyor... Üstelik kamu dünyası ile özel sektör el ele vererek bir de yanlarına üniversiteleri ekleyerek dijital ekosistem içerisinde Türk markalarını geliştirebilir... Küresel gelişmelere baktığımızda, Türk iş dünyasının öne çıktığı bazı stratejiler ve anlayışlar da var. Özellikle KOBİ'ler arasında dijital pazarlama ve e-ticaret alanlarında gösterilen girişimcilik ve başarılar, dikkat çekici. Ayrıca, Türk şirketlerinin uluslararası pazarlara açılma ve küresel rekabet gücünü artırma çabaları da önemli. Bununla birlikte, her şirketin kendi alanında öne çıkan stratejileri ve başarı hikayeleri bulunabilir, ancak genel olarak Türk iş dünyasının daha fazla inovasyon ve dijital dönüşüm alanında ilerlemesi gerektiği söylenebilir.

HATALARDAN DERS ÇIKARILMALI

Kuşkusuz dijital dönüşüm stratejilerinde yapılan hatalar da var, hevesin yanında... Bu hatalardan ders çıkarmak mühim olan. Çünkü hata yapmak çok insani bir şey, hata yaparak öğrenmek en kıymetli öğrenme biçimlerinden biri. Çünkü biliyorsunuz ki bir musibet bin nasihattan iyidir, derler. Ancak önemsememiz gereken belli başlı noktalar var. Trend bir alandan söz ediyoruz, bu nedenle yüksek ve güçlü bir öngörü bizim sektörümüz için önemli. Yani yeterli strateji belirleme ve sağlam temellerle sağlam adımlar atmak önemli. Strateji olmadan yapılan hamleler uzun vadede başarıyı sağlayamaz. Bununla birlikte dijitale olan merakımızı pratik alandan teorik alana kadar her yerde görmeliyiz. Bizler artık ders kitaplarına bu konuları koymalıyız ki yeni kuşaklar halihazırda teknolojinin içine doğmuşken neyin ne olduğunu okullarda da öğrenmeli. Burada özel sektöre de pay düşüyor aslında... Okulların dijitalleşmesini sağlarken kamu kurumlarına destek verilebilir ve bu alanlarda Türk şirketleri yatırımlar yapabilirler. Bunlara değersiz gözüyle bakmak hatayı doğuracaktır.

Öte yandan dijitalleşirken bile hâlâ insan olduğumuzu unutmak başlı başına bir hata bence. Çünkü hâlâ 'insanız' ve duygularımız bizlerin artısı; eksisi değil. O nedenle aşırı bir dijitalleşmede insanı merkeze almayan hamleler uzun vadede zarar edecektir. Teknolojiye aşırı odaklanmak, diğer önemli unsurları göz ardı etmek anlamına gelir ve başarısızlığa yol açabilir.

Şirketler dijital yatırımlarında önceliklendirme yaparken ilk maddeye 'insan' odaklı olabilmeyi koymalı. Duyguyu ve bir hal hatır sormayı göz ardı etmememiz gerekiyor. Bununla birlikte şirketler, dijital yatırımlarında müşteri memnuniyetini geliştirme gibi konulara ağırlık vererek satış-pazarlama konusunda deneyimlerini iyileştirebilirler. Dijitalleşme süreçleri ile kendi çalışanlarının iş yüklerini hafifletici araçlarını şirket bünyelerine katabilirler veya dijital pazarlama alanlarındaki yatırımlarla şirket satışlarında artışa gidebilirler. Anlaşılacağı üzere sözünü ettiğimiz tüm süreçler hâlâ 'insan yanlısı' noktalar. İnsanlara yararlı olması açısından bu teknolojilere yatırımlar yapılmalı...

"Strateji olmadan yapılan hamleler uzun vadede başarıyı sağlayamaz. Bununla birlikte dijitale olan merakımızı pratik alandan teorik alana kadar her yerde görmeliyiz"

TÜRKİYE DİJİTAL DÖNÜŞÜM MERKEZİ OLABİLİR

Yapay zeka (YZ) trend değil artık, kalıcı bir teknoloji. Cerebrum Tech olarak YZ dendiğinde akla gelen bir marka olmak ekip arkadaşlarımla hayalini kurduğumuz bir düştü ve şimdi ufak ufak bunun gerçekleşmesine tanıklık etmek muazzam hoş bir duygu. Bunun bilincinde olarak trendleri takip ediyoruz ve YZ teknolojilerine yönelik geliştirmeler yapmaya odaklanıyoruz. Türkiye'yi dijital dönüşümün merkezi yapmak istiyoruz, farklı dijital markalar oluşturarak ülkemizin dijital ekonomisine katkıda bulunmak istiyoruz... YZ teknolojileri, iş dünyasında çoklu ve tekrarlı işleri yapmada bizlere yardımcı olacak aslında. Metal yakalı arkadaşlarla yan yana çalışmaya alışmalısınız derim ben çünkü bizler 1 yıldır akıllı asistanımız Cere ile pek çok etkinlikte yer aldık ve birlikte uyum içerisinde çalışıyoruz. Çoğu kez verilerin çok olduğu ve sınıflandırmanın zorlu olduğu alanlarda iş dünyasını büyük bir değişim bekliyor. Türkiye de kendi mühendisleriyle, pazarlamacılarıyla, sosyal medyacıları ile bu alanda değerli isimler yaratabilir, gençlerimizin potansiyeline inanıyorum.