USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Burak Dağlıoğlu

YAZARLAR

1.01.2025 11:51:00

TÜRKİYE YÜZYILI, YATIRIMIN YÜZYILI, YAPAY ZEKA YÜZYILI

İnsanlık tarihi boyunca teknolojik devrimler, ekonomileri dönüştürmekle kalmadı, toplumların geleceğini de yeniden inşa etti. Bugün ise bu devrimlerin en güçlüsü olan yapay zeka (AI), sadece bir teknoloji değil, üretimden hizmet sektörüne, sağlıktan finansal sistemlere kadar her alanda önümüze koyduğu fırsatlarla ve risklerle dönüşüm yaratan dijital bir ekosistem olarak karşımızda duruyor. Yapay zeka, sanayi devriminin yerleşik iş yapış biçimlerine karşı geliştirdiği meydan okumalarla; daha hızlı, verimli ve akıllı bir dünya yaratmanın anahtarı haline geliyor. Küresel ekonomiye olan etkisi göz ardı edilemez seviyelere ulaştı bile... Yapay zeka yatırımlarının 2030 yılına kadar dünya ekonomisine 15.7 trilyon dolar katkı sağlaması bekleniyor.

FIRSATLAR VE RİSKLER

Artık yapay zekayı anlamak ve bu dönüşüme ayak uydurmak, hem ülkeler hem de şirketler için stratejik bir gereklilik haline geldi. Bugün yapay zekanın büyümesini yönlendiren beş temel küresel trend öne çıkıyor. Otonom sistemler, insan müdahalesine ihtiyaç duymadan üretimden lojistiğe kadar birçok sektörü dönüştürüyor. Veriye dayalı ekonomi sayesinde, şirketlerin karar alma süreçleri hızlanıyor. Yapay zeka aynı zamanda kişiselleştirilmiş hizmetlerle bireylerin ihtiyaçlarına odaklanırken, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda enerji yönetimi ve atık azaltma gibi alanlarda somut çözümler sunuyor. Ancak bu dönüşüm sunduğu fırsatların yanı sıra çeşitli riskleri de beraberinde getiriyor. Bu risklerin başında etik ve hukuki sorunlar, veri güvenliği ve gizlilik ihlalleri, önyargılı algoritmalar ve siber güvenlik tehditleri geliyor. Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesiyle birlikte, etik ve hukuki düzenlemeler bu teknolojik gelişmeleri geriden takip edebiliyor. Bu durum, yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz kullanımına da neden olabiliyor. Özellikle yapay zeka teknolojileri kullanılarak üretilen dezenformasyon maksatlı içerikler toplumsal huzur ve küresel barışa tehdit olabiliyor.

10 KRİTİK SEKTÖRDE ETKİLİ

Aynı zamanda, yapay zekanın etkisi özellikle 10 kritik sektörde kendisini gösteriyor. Sanayi ve üretim alanında yapay zeka, akıllı fabrikalar ve robotik otomasyon ile süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürüyor ve verimliliği artırıyor. Sağlık sektöründe ise yapay zeka destekli teşhis sistemleri, hastalıkların erken tespitinde devrim yaratıyor. Finans sektöründe risk yönetimi, sahtecilik tespiti ve müşteri deneyimi yapay zeka ile yeniden tanımlanıyor. Tarımda üretim süreçleri, otonom sulama sistemleri ve veri odaklı hasat zamanlaması ile daha verimli hale geliyor. Enerji sektöründe akıllı şebekeler ve sürdürülebilir enerji çözümleri öne çıkarken, lojistik ve taşımacılıkta yapay zeka destekli rota optimizasyonu ve otonom araçlar devrim yaratıyor. Eğitimde ise kişiselleştirilmiş öğrenme çözümleri, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.

ÜRETKEN YAPAY ZEKA DEVREDE

Son zamanlarda hepimizin gündeminde ise yeni bir yapay zeka trendi var. Yapay zekanın en yenilikçi alanlarından biri olan üretken yapay zeka (Generative AI), veri setlerinden öğrenerek tamamen yeni içerikler üreten sistemler olarak öne çıkıyor. Görüntü, metin, ses ve video gibi farklı formatlarda üretim yapabilen bu teknolojiler, yaratıcı endüstrilerden üretim süreçlerine kadar geniş bir alanda devrim oluşturuyor. Özellikle GPT modelleri, tasarımcıların, yazarların ve sanatçıların iş akışlarını dönüştürerek zamandan tasarruf sağlarken, yeni fikirlerin hızla hayata geçirilmesine imkan sunuyor. Üretken yapay zeka; moda, oyun geliştirme, reklamcılık ve medya gibi alanlarda otomatik içerik üretimi sağlarken, sanayi ve üretim sektörlerinde prototip tasarımı ve simülasyon süreçlerini hızlandırıyor. Ancak üretken yapay zekanın getirdiği fırsatların yanı sıra, fikri mülkiyet hakları, veri gizliliği ve etik kullanımı gibi konuların da titizlikle ele alınması gerekiyor.

TÜRKİYE'NİN YATIRIM FIRSATLARI

Türkiye yapay zeka alanında güçlü adımlar atarken; yapay zeka destekli inovasyon projeleri ile yaratıcı çözümler geliştirerek küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Bugün üniversitelerimizde yapay zeka üzerine çalışan bin 200'den fazla akademisyenimiz çalışmalarını sürdürmektedir. 9 bin 500'e yakın yayın ile dünyada yapay zeka alanında en çok araştırma yapılan ülkeler arasında Türkiye 16. sırada yer alıyor. Yapay zeka ve veri analitiği alanında yayınlanmış patent başvurusu olan 66 Türk girişim bulunuyor.

Yapay zeka ekosisteminde akademik araştırmalar ile sanayinin ihtiyaçları arasında köprü vazifesi görerek çalışan TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsü bu alanda önemli bir ihtiyaca cevap vermektedir. TÜBİTAK'ın 2023 Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı kapsamında 17 proje akıllı üretim, tarım, iklim değişikliği gibi alanlarda destekleniyor ve bu projelere toplamda 55 milyon TL üzerinde bütçe ayrılmış durumdadır.

Yapay zekanın etkisi her sektörde kendini gösterirken, bu dönüşümle uyumlu stratejilerin oluşturulması önem arz etmektedir. Türkiye, bu dönüşümde yerini perçinleştirmek için tüm adımları hızla atmaktadır. Ulusal Yapay Zeka Stratejisi (2021-2025) ile yapay zeka teknolojilerine dayalı üretkenliği artırmayı, nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi ve bu alanda küresel bir oyuncu olmayı hedeflemekteyiz.

TÜRKİYE'DE BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM YAŞANIYOR

Türkiye, yapay zeka tabanlı teknolojik yenilikler ve girişimcilik ekosistemiyle, finansal teknolojiler (fintech), oyun (gaming), e-ticaret, sağlık teknolojileri (health tech), siber güvenlik, yeşil enerji (clean tech), otomasyon teknolojileri gibi birçok alanda hızlı bir dönüşüm yaşamaktadır. Startup.Watch verilerine göre ülkemizde yapay zeka alanında faaliyet gösteren 720 aktif şirket var. Örneğin yapay zeka teknolojilerine sıkça başvuran finansal teknolojiler ekosistemimizde 800'den fazla şirket mevcut. Finansal teknolojiler ekosistemimiz, yapay zeka sayesinde müşteri deneyimini iyileştiren ve finansal işlemleri optimize eden çözümler geliştiriyor. Ödeme sistemlerinden kredi değerlendirmesine kadar birçok alanda yapay zeka tabanlı girişimler dünya çapında rekabetçi ürünler sunuyor. Bir diğer örnek oyun sektöründen verilebilir. Yapay zeka destekli oyun motorları ve kişiselleştirilmiş oyuncu deneyimi gibi yeniliklerle global oyun pazarında Türkiye'yi ön plana çıkartıyor. Bu dönüşüm, uluslararası yatırımcıların dikkatini çekerken, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi bu girişimleri teşvik ederek ekosistemimize ve yatırımcılara gerekli her tür yardımı, desteği ve kolaylığı sağlıyoruz.

TÜRKİYE YAPAY ZEKADA HIZLA İLERLİYOR

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Web Summit, Slushi Vivatech, Singapur Fintech Festival, Gitex, ve London Tech Week gibi uluslararası çapta başlıca teknoloji etkinliklerinde Türk girişimcilerin, yapay zeka tabanlı yeniliklerini sergileyerek dünya çapında tanınırlık kazanması konusunda çalışmalar yapıyor. Bunun yanı sıra, ülke içinde düzenlenen Teknofest ve Takeoff gibi etkinlikler, girişimcilik ekosistemini güçlendirmekte ve yapay zekanın dokunduğu alanlarda iş birliği fırsatları yaratıyor. Son yıllarda artan uluslararası finansal yatırımlar ve teknoloji girişimlerimizin aldığı yatırımlar, Türkiye'nin bu sektördeki yükselişini daha da hızlandırdı. Bu dinamik yapı, Türkiye'nin teknoloji odaklı girişimcilik alanında lider bir ülke olma hedefine hizmet ediyor.

Bu dinamizmin bir neticesi olarak, küresel yapay zeka endekslerinde ve küresel sıralamalarda ülkemiz teknoloji sektörü bakımından rekabetçiliğini ortaya koymaktadır. Oxford Insights AI hazırlık raporuna göre Güney ve Orta Asya bölgesinde Hindistan'dan sonra yapay zeka alanında ikinci sırada yer alıyoruz. Stanford Üniversitesi'nin 2024 Yapay Zeka Endeksi Raporu'na göre Türkiye, İngiltere ve Almanya'dan sonra Avrupa'da bilgisayar bilimi, bilişim teknolojileri ve mühendislik alanlarında yeni mezun sayısı açısından üçüncü sırada yer alıyor.

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak Türkiye'nin yatırım potansiyelini küresel ölçekte tanıtan ve uluslararası yatırımcılarla doğrudan iletişim kurarak yatırım süreçlerinin her aşamasında onlara destek olan bir kurumuz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, "Türkiye Yüzyılını Yatırım Yüzyılı"na dönüştürme vizyonu doğrultusunda şekillenen faaliyetlerimiz kapsamında dijital ve konvansiyonel tüm mecralarda 360 derece iletişim ve tanıtma yaklaşımıyla çalışıyoruz.

YAPAY ZEKA YATIRIMLARINA ÖNCELİK

Tüm bu çalışmalarımız için bir yol haritası olma özelliği taşıyan Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) Stratejisi (2024-2028) belgemizi geçtiğimiz Temmuz 2024'te yayınladık. Türkiye'nin küresel UDY akımlarından aldığı payı artırmayı ve ülkeye nitelikli yatırımlar çekmeyi hedefliyoruz. Ana gayemiz Türkiye'nin uluslararası doğrudan yatırımlar portföyünü geliştirmek ve 2028 yılına kadar küresel UDY pastasındaki payımızı %1'den %1.5'e çıkarmak. Strateji belgemizde Türkiye için öncelikli ve nitelikli uluslararası doğrudan yatırım alanlarını detaylı bir şekilde tanımladık ve yapay zeka tabanlı teknolojilerin geliştirilmesine ve uygunlanmasına yönelik yatırımlar da öncelikli yatırım alanları olarak belirledik. Bu bağlamda hedefimiz, bu tür nitelikli yatırım projelerini ülkemize çekerek ülkemizin küresel ve bölgesel ölçekteki güçlü pozisyonunu daha da artırmak. Bu hedefe uzanan yolda, teknoloji girişimciliği ekosistemimizle özellikle yatırımcılara ve fonlamaya erişebilmeleri ekseninde yoğun çalışmalar yürütüyoruz.

Sonuç olarak bizler Türkiye'nin Dünyanın Bağlantı Noktası olduğuna inanıyor ve tüm çalışmalarımızda bu mottoyu öne çıkarıyoruz. Bugün dünyada artıları ve eksileriyle yapay zekanın tüm sektörleri, yatayda ve dikeyde kesen dönüştürücü etkisi tartışılmaktadır. Bu hızlı değişim sürecinde ülkemiz, Ar-Ge, teknoloji ve inovasyon odaklı yatırımlar için dünyanın bağlantı noktası olmaya devam edecek.