Pek bilinmez ama mobilya, ihracat artış hızı ve net dış ticaret fazlası gibi alanlarda Türkiye'nin en iyi performans gösteren sektörüdür. 2001 krizinde 250 milyon dolar civarında olan mobilya ihracatı şu anda 20 katına çıktı. Üstelik her yıl açık ara dış ticaret fazlası veriyor. Son 20 yılda sektörün ülkeye sağladığı net döviz girişi ise 35 milyar doları aştı. Bu nedenle 'ihracatın forveti mobilya sektörüdür' demek hiç de yanlış olmaz. Neden böyle dediğimi birkaç örnekle daha destekleyim. Mobilyanın Türkiye ihracatındaki payı istikrarlı bir şekilde artıyor. Bundan 20 yıl önce ihracatımızın binde 7-8 civarı mobilyadan gelirken, bugün bu oran yüzde 2'yi aşmış durumda. Küresel mobilya pazarındaki payımızda da hemen hemen aynı performansı gösteriyoruz. 20 yıl önce dünya mobilya ihracatı sıralamasında 30'larda yer ararken, bugün zirveye yaklaşıyoruz. Savunma ve havacılık ihracatında yazdığımız başarı hikayesinin bir benzerini mobilyada yazıyoruz. Şimdi gelin bu başarı hikayesini, sektördeki son durum ve güncel gelişmeler çerçevesinde değerlendirelim:
01I 45 binden fazla işletme var
TÜİK'in açıkladığı en güncel veri 2022 yılına ait. Buna göre sektörümüzün imalat tarafında 45 bin 277 işletme faaliyet gösteriyor. Mobilya imalatındaki bu firma sayısı, tüm imalat sanayi işletmelerinin yüzde 9.7'sini oluşturuyor. Toplam istihdam ise 242 bin. İmalat sanayinde çalışanların yüzde 5'i mobilya sektörü tarafından istihdam ediliyor. Gerek firma sayısı gerek istihdam hacmimiz her yıl istikrarlı bir şekilde artış gösteriyor. Mobilya imalatı, güçlü ihracat performansımızla paralel şekilde her yıl güçleniyor. Sektörümüzün yine TÜİK verilerine göre cirosu 12 milyar dolara yakın ve şimdiye kadar ulaştığımız en yüksek düzey.
02I 2023'te küresel talep zayıfladı
Eldeki verilere göre, 2023 küresel mobilya talebinin zayıfladığı bir yıl oldu. En büyük pazar olan ABD'nin ithalatı yüzde 20, Almanya'nın ithalatı yüzde 8, Birleşik Krallık'ın ithalatı yüzde 14, Fransa, Kanada ve Japonya'nın ithalatı yüzde 10 civarında düştü. Bu pazarların taleplerindeki düşüş doğal olarak Türkiye ihracatını olumsuz etkiledi. Türkiye'nin 2023 yılı mobilya ihracatı yüzde 2.1 azalışla 5.15 milyar dolar oldu. Bu, ihracatımız gerilese de Türkiye'nin diğer ülkelerden daha iyi bir performans ortaya koyduğunu gösteriyor.
03I Dünyanın en büyük 7. mobilya ihracatçısı
Dünya verileri henüz netleşmediği için tam bir rakam veremesek bile, Türkiye'nin dünya mobilya ticaretindeki payının yüzde 1.8 ile şimdiye kadarki en yüksek düzeye çıktığını düşünüyoruz. CSIL verilerine göre şu anda dünyanın en büyük 7. mobilya ihracatçısı konumundayız. Bu, şu ana dek elde ettiğimiz en iyi derece ve mevcut trendimizi önümüzdeki yıllarda daha da geliştireceğiz. Geçen yıl en çok ihracat yaptığımız pazar 527 milyon dolar ile Almanya oldu. Almanya'nın mobilya ithalatı yüzde 8 gerilemiş olmasına rağmen bizden ithalatı yüzde 4 arttı. İkinci sırada yüzde 7 gerileme ile Irak var. ABD'ye ihracatımız yüzde 6 düşüşle 281 milyon dolara geriledi. Ancak az önce de ifade ettiğim gibi ABD'nin dünyadan mobilya ithalatı yüzde 20 geriledi. Yani buradaki pozisyonumuz az da olsa güçlendi. Fransa, Romanya, Gürcistan, Kazakistan, Suudi Arabistan, Çekya'ya ihracatımızı artırdık. Özellikle Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin normalleşmesi ile bu pazara ihracatımız dört katına çıktı.
04I 2028 ihracat hedefi 12 milyar dolar
Türkiye'nin 2028 genel ihracat hedefi 400 milyar dolar. Mobilya sektörü olarak bizim hedefimiz ise 12 milyar dolar. Şu anda sektörümüzün Türkiye ihracatından aldığı pay yüzde 2 civarında. Türkiye 2028'de 400 milyar dolar hedefine ulaşırsa ve biz de aynı paya sahip olursak, 8 milyar dolara ulaşabiliyoruz. Ancak mobilya son 20 yıldır, Türkiye ortalamasının çok üzerinde ihracat artış oranına sahip. Biz mevcut uzun vadeli büyüme hızımızı koruyabilirsek 12 milyar dolara ulaşabileceğimize inanıyoruz.
05I AB pazarında güzel gelişmeler var
Avrupa genelinde ekonomik aktivite 18 aydır geriliyor; ancak biz buradaki pazar payımızı artırmayı başardık. 2024'te canlanma işaretleri gelmeye başladı. Yılın ikinci yarısında AB ülkelerinde çok daha iyi veriler görmeyi bekliyoruz. ABD, bizim Türkiye olarak potansiyelimizi yakalayamadığımız bir pazar. Ancak son yıllarda buradaki varlığımızı giderek artırıyoruz. ABD 70-80 milyar dolarlık bir mobilya ithalatına sahip.
06I Konut satışları mobilyayı etkiliyor
Mobilya sektörü açısından bakınca, iç tüketimin adeta coştuğu 2021-2023 döneminde mobilya satışlarının bu süreçten fayda görmediğini özellikle belirtmeliyiz. Hatta tam tersine iç satışlarımızdaki reel büyümenin negatif olduğu bir dönem yaşadık. 2021 sonbaharında başlayan faiz indirimlerinin neticesinde yükselen kur, artan işçilik ve malzeme maliyetleri sektörümüzü maliyet tarafından son derece olumsuz etkiledi. Azalan konut satışları ve artan hayat pahalılığı mobilya talebini aşağı çeken faktörlerdi.
"Satın almayı zorlaştıracak yeni adımlar atılırsa, onarılması zor hasarlar ortaya çıkacaktır. Pek çok ülkede satışı taksitle gerçekleştirilen mobilya ürünlerinde taksit sayısının artması gerektiğini düşünüyoruz"
07I Satın alma zorlaşırsa
Biliyorsunuz, mobilya satışları ile konut satışları arasında yakın bir ilişki var. Konut fiyatlarındaki şişkinlik, satışların gerilemesine neden olunca, mobilya satışları da bundan etkilendi. Rasyonel politikalara dönüşü desteklemekle birlikte mobilya sektörünün bu süreçte büyük bir risk altında olduğunu görüyoruz. Bu nedenle bırakın kredi kartı taksitlerinde azalmayı, kullanım ömrü 10-20 yılı bulan, gelir düzeyinden bağımsız olarak tüm hanelerin temel ihtiyacı olan, sadece Türkiye'de değil, pek çok ülkede satışı taksitle gerçekleştirilen mobilya ürünlerinde taksit sayısının artması gerektiğini düşünüyoruz. Son yıllarda sektörümüzdeki üretici ve satıcılar, zaten vade farklarını fiyatlara yansıtmaktan kaçınıp bunu büyük oranda kendileri karşıladı. Şimdi satın almayı zorlaştıracak yeni adımlar atılırsa, onarılması zor hasarlar ortaya çıkacaktır.
Başta ifade ettiğim gibi Türkiye ihracatının forvetlerinden biri mobilya sektörü ve bu sektörün yeni başarılar yakalaması için destek alması gerekiyor. Burada kesinlikle sektöre özel bir pozitif ayrımcılıktan bahsetmiyorum. Devlet, mobilya sektörüne kendi doğasını ve dinamiklerini dikkate alan bir şekilde muamele etmeli. İşte bu nedenle 'ihracatın forveti asist bekliyor' diyoruz.