USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Adil Pelister

YAZARLAR

1.01.2024 11:29:00

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE KİMYA SEKTÖRÜ DE SKDM SİSTEMİNE DAHİL OLACAK

Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ve AB Yeni Sanayi Stratejisi kapsamında hammadde temini aşamasından ürünlerin üretimi, tüketimi ve atık yönetimine dair döngüsel bir yaklaşım ile yeni kurallar getirileceği açıklanırken elektronik ve bilişim teknolojileri, piller ve araçlar, ambalaj, plastikler, tekstil, yapı ve inşaat, gıda, su ve besinler öncelikli sektörler olarak belirlendi. İlk aşamada batarya, tekstil, yapı malzemeleri, ambalaj ve ambalaj atıklarına ilişkin mevzuat taslakları/stratejiler yayımlandı.

MALİ YÜKÜMLÜLÜK 2026'DA BAŞLAYACAK

1 Ekim 2023 itibariyle, 3 yıllık bir geçiş dönemi uygulaması ile Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) yürürlüğe girdi. Geçiş döneminde ithalatçıların veri toplama ve ürüne gömülü emisyonları raporlama yükümlülüğü bulunuyor. Ancak burada ilk etapta mevzuatın alüminyum, çelik, çimento, elektrik, gübre ve hidrojeni kapsayacağı belirtildi. Önümüzdeki dönemde kimya sektörünün ve diğer sektörlerin tamamının da bu sisteme dahil olacağı öngörülüyor. 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren SKDM kapsamında mali yükümlülük başlayacak.

4 TEMEL HEDEF BELİRLENDİ

Öte yandan AB Kimyasallar Stratejisi'ne dayanan Avrupa Kimya Endüstrisi Geçiş Yol Haritası 27 Ocak 2023 tarihinde açıklanmıştı. Bu kapsamda AB kimya sektörünün yeşil ve dijital dönüşümünün sağlanması; dayanıklılığını, sürdürülebilirliğini ve döngüselliğini geliştirmesi amaçlanıyor. Döngüsellik, dijitalleşme, iklim nötrlüğü ve daha güvenli/sürdürülebilir kimyasallar şeklinde dört temel hedefi içeren bu yol haritası ile belli bir takvim planında bir dizi alt hedefler belirlendi. Kimya Endüstrisi Geçiş Yol Haritası, AYM ile uyumlu olacak şekilde hammaddeden mesleki beceri eğitimlerine, finansmandan sosyal etkilere kadar döngüsel ekonominin gereği olan tüm alanların birlikte ele alındığı başlıkları içeriyor.

SEKTÖR 8 YILDIR HAZIRLANIYOR

Türk kimya sektörü Avrupa Birliği mevzuatına uyum kapsamında halihazırda 2017 yılından beri KKDİK mevzuatına hazırlık yapıyor. Bu kapsamda kimyasal maddelerin kayıt, değerlendirme, izin ve kısıtlama süreçleri yönetiliyor. Mevzuat hükümleri uyarınca, Türk kimya sanayinin rekabet ve yenilikçiliğinin artırılması hedeflenmekte, kimyasalları piyasaya arz eden üretici, imalatçı ve ithalatçılar kimyasalların güvenli kullanımını sağlamak zorundadır. Bir diğer uyum mevzuatı olan SEA Yönetmeliği ile piyasaya arz edilen kimyasalların insan sağlığı ve çevre üzerinde olası olumsuz etkilerine karşı koruma sağlanıyor.

1 Ekim 2023 itibariyle, 3 yıllık bir geçiş dönemi uygulaması ile Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) yürürlüğe girdi. Burada ilk etapta mevzuatın alüminyum, çelik, çimento, elektrik, gübre ve hidrojeni kapsayacağı belirtildi. Önümüzdeki dönemde kimya sektörünün ve diğer sektörlerin tamamının da bu sisteme dahil olacağı öngörülüyor

MEVZUAT BEKLENİYOR

KKDİK kapsamında yılda 1 ton ve üzeri imal edilen veya ithal edilen bir kimyasal maddenin her potansiyel imalatçısı veya ithalatçısı imalat veya ithalata devam edebilmek için, 2023 yılı sonuna kadar Bakanlığın Kimyasal Kayıt Sistemi üzerinden söz konusu kimyasal maddenin kayıt işlemini tamamlaması gerekiyordu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın STK'larla ve Bakanlıklarımızla yaptığı görüşmeler sonucunda 2026 senesinden itibaren başlayarak kademeli olarak tonaj bazında geçiş öngörülüyor. Bugünlerde bu mevzuatın Resmi Gazete'de açıklanmasını bekliyoruz, yakından takip ediyoruz.

KOBİ'LERİN YEŞİL DÖNÜŞÜMÜNE DESTEK OLUNMASI HEDEFLENİYOR

Diğer yandan yakın zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla Dünya Bankası finansman desteğiyle 'Türkiye Yeşil Sanayi Projesi' hayata geçirildi. 450 milyon dolarlık bütçeye sahip proje ile sanayicilerin, girişimcilerin ve KOBİ'lerin verimli bir şekilde yeşil dönüşümüne destek olunması hedefleniyor. 'Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası' kapsamında belirlenen 6 öncelikli sektör arasında kimyasallar, plastik ve gübre sektörlerimiz yer alıyor. Dönüşüm projeleri yüksek maliyetler ve sermaye gerektiriyor. Bu anlamda devletimiz tarafından firmalarımızın desteklenmesi büyük önem taşıyor. Bu desteklerle yeşil dönüşüm için harekete geçilmesi tüm sektörleri de olumlu etkileyecek.

DİĞER YAZILARI