Kriz dönemlerinde, toplumların davranış şekilleri hızlı bir dönüşüm sürecine girer. Alışıla gelmemiş bir sürecin karşısında değişim, iş süreçlerinin tüm bileşenlerini de dönüştürür. İş dünyası toplumları ve ekonomiyi etkileyen global krizler karşısında iki temel davranış sergiler; birincisi bu koşullara hızlı adapte olarak kendisine yeni alanlar açmak, ikincisi ise olayı anlamlandırmaya ve uyum sağlamaya çalışırken kaybedilen zaman nedeniyle rakiplerinin gerisine düşmek, hatta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmak. Devletlerin kriz dönemlerindeki adımları, ekonomik işleyiş yapısına göre değişiklik gösteriyor. Bu durumda işletmelerin davranışlarını etkileyen bir başka yol daha açılıyor. Türkiye’nin uyguladığı karma ekonomik modelde, piyasalar konusunda farklı ülkelere göre daha çok ön açıcı olabiliyor. Teşvik programları geliştirebiliyor, sınırlamalar koyabiliyor ve bu çalışmalarla doğrudan işveren ve çalışanların koşullarına etki edebiliyor. Bu uygulamaların sürdürülebilirliği ve etkisine ilişkin farklı yorumlarda bulunulabilir ancak krizin ilk dönem etkilerini minimize etmede ciddi katkı sağladığı açık bir gerçek.
OLASI SENARYOLARLA ADIM ATILMALI
Pandeminin piyasalar üzerindeki etkisini azaltmak için yoğun çaba sarf edilse de bu konunun bir süre daha gündemimizde olacağı açık bir gerçek. Ancak hayat durmuyor, bize düşen çalışmaya, üretmeye ve geliştirmeye devam etmek. Bu süreçten birlikte mücadele ederek başarılı bir şekilde çıkabiliriz. Dolayısıyla çalışma hayatımıza ilişkin bir karar vermeden önce iyi düşünmek, olası senaryoları çalışmak ve bu senaryolar doğrultusunda atılacak adımları belirlemek gerekiyor.
PANDEMİ, ÇALIŞANLARIN ÖNCELİKLERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Çalışanların kariyer planlamalarına ilişkin alacağı kararlar, pandeminin etkisiyle dönüşen önemli bir başlık. Çünkü pandemi, şirketlerin işe alım politikalarını ve çalışanların önceliklerini de değiştirdi. Yeni görev tanımları, çalışma yöntemleri ve personel yetkinlikleri dönüştü. Önceliklerin değişmesiyle yeni koşullar ortaya çıktı. Bugün birçok şirket yetiştirmek üzere personel istihdamını bir süre beklemeye alırken daha çok uzman ve kritik personel istihdamına yönelik adımlar atmaya başladı, kilit roldeki çalışanlarını şirkette tutmak için yeni uygulamaları hayata geçirdi. Yapılan araştırmalara göre şirketlerin önemli bir kısmı bünyesindeki kilit roldeki çalışanlarını tutmak için özlük haklarında iyileştirme adımları atıyor. Bununla beraber evden/uzaktan çalışma modeliyle gri hale gelen iş-özel hayat çizgisini yeniden tanımlamaya ve performans sistemlerinde önemli değişiklikler yapmaya çalışıyor. Çalışanların önemli bir kısmı, pandemi süreci öncesinde özlük haklarının iyileştirilmesi, çalışma ortamındaki ekip uyumuna önem veriyordu. Pandemiyle birlikte bunlara ilave olarak özel alan hassasiyeti, uzaktan çalışma modellerine hızlı uyum, sağlık hakları konusunda daha hassas ve güven veren işletmelere yönelmeye başladı.
İŞVEREN NASIL BİR YOL İZLEMELİ?
Yeni dönemle birlikte kariyer planlaması yaparken iş verenler ve çalışanlar, oluşan yeni koşulları dikkate almalı. Aksi halde kısa vadede kazançlı görünen bazı davranışların götürüsü daha fazla olacaktır. İşverenler ise ekonomik gelişmeleri de dikkate alarak aldığı kararların çalışma hayatına etkisini iyi analiz etmelidir. Ticari kaygıları ön planda tutarak aldığı kararları nitelikli personelini kaybetmesine neden olmakla birlikte gün sonunda elde etmeye çalıştığı kazancı da kaybetmesine neden olacaktır.