CLOUD…

Bulut bilişim, (cloud computing); son yılların en popüler teknoloji trend ve gerekliliklerinden biri, belki de en birincisi. Hatta sosyal medyanın, dijitalleşmenin bu kadar gelişmesinin temel nedeni ve sonucu… Basit anlatımla; çalıştırdığımız yazılımların, kullandığımız programların, sakladığımız verilerin kendi bilgisayarımız dışında, internette erişime açık, dünyanın çeşitli noktalarındaki sunucularda olması demek. Bulut bilişim, kendi bilgisayarımızın hard diski ya da şirketimizin bilgi işlem odası yerine dünyanın neresinde olduğunu dahi bilmediğimiz bir takım server’lara uzaktan erişerek, onları kullanmamızı sağlayan mucize. Teknolojideki inanılmaz gelişim ve değişim hızı göz önüne alındığında satın almaya, öğrenmeye, kullanmaya ne paramızın ne de zamanımızın yetemeyeceği yazılıma + donanıma erişimi olanaklı kılan müthiş gelişme. Bulutun, paylaşılan donanım ve yazılım maliyeti, yüksek performans, anında güncelleme, sınırsız depolama kapasitesi, arttırılmış veri güvenliği, işletim sistemleri arasında ve dosya formatlarında uyum, gizlilik, güvenlik diye özetlenebilecek epeyce avantajı var. Dezavantajları ise mutlaka hızlı ve güçlü internet bağlantısı gerektirmesi, düşük hızlarda sorunlar yaşanması, yavaşlık, güvenlik açıkları, yerli yersiz sistem güncellemeleri, büyük sorun çıktığında elin kolun bağlı kalınması, sorumlu bulmakta güçlük çekilmesi şeklinde sıralanabilir. Her halükarda kullanılması artık bir anlamda kaçınılmaz hale gelen bulut bilişim-cloud computing uygulama ve servislerine yönelik örnekler ise Google Mail, Apple MobileMe, Ubuntu One, Picasa, Flickr, Google Docs olarak sıralanabilir. Microsoft (Net Teknolojisi ve Azure), Sun (Open Cloud) ve Google (App Engine) bu alanda en çok geliştirme yapan şirketler. IT müdürlerinize sorun bakalım, sizde durum nedir?

KLOUT...

Klout.com, kişilerin sosyal medyadaki etkinliğini ve etkisini ölçüp analiz raporu ile beraber 1-100 arası puan veren bir uygulama. Google’ın web sitelerini derecelendirmesi gibi Klout’da online olan kişileri skorluyor. Dijital dünyanın makbul ve muteber bir üyesi misiniz yoksa kuru kalabalık mısınız ortalığa döküveriyor… İsteseniz de istemeseniz de online’sanız ve Twitter kullanıcısı iseniz Klout sizi her halükarda derecelendiriyor. Ayıca Google+, Facebook, LinkedIn, YouTube, FourSquare, Instagram, Flickr hesaplarınızı da bağlayarak, gözlemlenme yelpazenizi açıp Klout puanınızı artırabiliyorsunuz. Skor hesabı;  takipçi sayısı, güncelleme sıklığı, arkadaşlarınızın, network’ünüzün ve onların takipçilerinin klout puanları, tweet ve post’larınızın like, retweet, paylaşım sayıları ile belirleniyor. Yüksek skorlu Klout’çular ‘Klout Perks’ (markaların hediye verdiği, sevdiği Klout´çular) olup çeşitli firmalardan sürprizler, ödüller kazanabiliyorlar. Halihazırda Klout puanı 100 olan tek fani Justin Biber. Klout Perks olabilenler indirimli ürün, bilet, geçiş üstünlüğü vb. sadakat programlarının kral ve kraliçeleri, ayaklı reklam tabelaları haline geliyorlar. Sadece bu kadarla kalsa iyi. Klout puanı düşük olanların işe girmeyi, müşteri kazanmayı unutması lazım! Neden, nasıl? Bu yazımdaki örnekleri okumanızı öneririm; http://bit.ly/JMMtVo.