* 1951 yılından bu yana ilim ve bilime yönelik çalışmalarıyla hizmet eden vakıf, ilki 2019 yılında verilmeye başlanan ödüllerle neleri hedefliyor?
Bu sene 5 bine yakın yüksek lisans ve doktora öğrencisi, vakfımızın verdiği bursa başvuru yaptı ve biz lisansüstü çalışmaları destelemek için 405 öğrenciye burs verdik. Bir yandan bu şekilde öğrencilere yardımda bulunurken, bir yandan da akademik çalışmaların ödüllendirilmesi ve çalışmaların teşvik edilmesi adına İlim Yayma Ödülleri'ni düzenliyoruz. Bu ödülleri düzenlerken yaklaşık iki yıl kadar süren bir çalışmayla ve hem ülkemizdeki hem de dünyadaki bu tarz çalışmaları da inceleyerek bu iş için bir akademik kurul oluşturduk. Bu ödülleri oluştururken temel gayemiz, ilimle geçen hayatlara kıymet verildiğini göstermek. İlim Yayma Vakfı tarafından verilen bu ödüller, şimdiye kadar Türkiye'de verilen en yüksek düzeyli akademik ödüllerdir. Hamdolsun ödül törenimiz ve ödül alan bilim insanlarımız, kamuoyunda çok ciddi bir itibar gördü. İlim Yayma Ödülleri'ni iki yılda bir yapacağız ve böylelikle de bu ödüller sayesinde Türkiye'nin dünya çapında akademik ödülleri olacak. Hedefimiz; bunu, buralara taşımaktır. Bundan sonra yapacağımız çalışmalar da İlim Yayma Ödülleri'nin kalitesinin gölgesi altında olacaktır.
* Bu yılki başvuruların niteliği ve niceliği hakkında bilgi verir misiniz? Ağırlıklı olarak hangi alanlardan başvurular geldi?
Bu yıl ikincisi gerçekleşecek olan İlim Yayma Ödülleri'ne başvuruların, 2019 yılına göre daha fazla olduğunu görüyoruz. 2021 İlim Yayma Ödülleri başvuru sürecinde toplam 5 bin 21 kişi başvuru sistemine giriş yaptı ve bunlar arasında 159 üniversite ve 34 diğer kurum ve kuruluşlardan 428'i kadın, 683'ü erkek olmak üzere toplam bin 111 başvuru tamamlandı. Tamamlanan başvurularda alınan temel eser türlerinde; deneysel araştırma, tez, kitap, makale, patent, uygulama ve ürün geliştirme yer alıyor. İlim Yayma Ödülleri, 3 kategoriden oluşuyor. 'Büyük Ödül', 'Sosyal Bilimler' ile 'Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri' kategorilerinde, Türkiye'nin her bir coğrafyasından başvurular alındı. Yaklaşık 4 aylık sürede, 6 farklı kurul tarafından 8 aşamalı bilimsel değerlendirme sonucunda seçilen çalışmalar içerisinden 'Sosyal Bilimler' ile 'Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri' kategorilerinin ödül sahiplerine 200 bin TL, 'Büyük Ödül' kategorisinin ödül sahibine de 600 bin TL olmak üzere toplamda 1 milyon TL para ödülü verilecek.
* Ödül için akademik dünyadan yüzlerce başvuru olduğunu biliyoruz. Değerlendirme süreci ve ödüller hakkında neler söylersiniz?
'Sosyal Bilimler' ve 'Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri' kategorileri, doktora ve üzeri unvanlara sahip kişilerin başvurabildiği veya yine aynı unvana sahip kişiler tarafından aday gösterilme yöntemiyle başvuruların gerçekleştirildiği kategorilerdir. Bu kategorik ödüller biraz daha araştırma, geliştirme anlamında akademik olarak doktora unvanına sahip olan araştırmacıları hedefliyor. Doktora bitirmişseniz ödüle aday olabilirsiniz ya da doktora unvanına sahip biri, sizi aday gösterebilir. 'Büyük Ödül'e başvurmak ve aday gösterilebilmek için üniversitede olmak şart değil. Akademik unvan şartı aranmaksızın aday gösterme yöntemiyle 'Büyük Ödül'e aday olunabiliyor. Değerlendirme sürecinde ise seçici 6 farklı kurul tarafından toplam 8 aşamada gerçekleşen bilimsel değerlendirmeler tamamen gizlilik içerisinde yürütülüyor. Değerlendiren heyet, birbirinden habersiz tamamen bilimsel ölçütler dikkate alınarak değerlendirmektedir.
* Ödül töreninin sponsorları hakkında da bilgi verir misiniz?
Ödül töreni sponsorlarımız 4 aşamadan oluşuyor. Bunlar; Ana Sponsor, Platin Sponsor, Altın Sponsor ve İletişim Sponsoru'dur. Ana sponsorlar arasında; Turkcell, Tosyalı Holding, MNG Şirketler Topluluğu ve Hayat Holding yer alıyor. Platin sponsorlar arasında; Aselsan, Emlak Konut, Aksa Enerji ve Memorial bulunuyor. Altın sponsorlar arasında; Evyap Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Megasan Elektronik ve Torkam Holding yer alıyor. Ödül törenimizin iletişim alanındaki desteğini ise bu yıl Demirören Medya yürütüyor. Ödül törenin gerçekleşmesinde destek veren tüm sponsorlarımıza teşekkür ediyoruz.
* Peki bundan sonraki dönem için ödülleri geliştirecek, uluslararası boyuta taşıyacak adımlar neler olacak? Kategorilerde farklılaşma olabilir mi?
İlim Yayma Ödülleri, şu an itibariyle ulusal düzeyde çalışmalarını sürdürüyor. Ulusal düzeyde bütün Türkiye'nin ödülü olmasını arzu ediyoruz ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütüyoruz. Bu ödül, bir dünya görüşünün değil; ilme talip olmuş, alanında çalışmış, öğrenci yetiştirmiş, emek vermiş, buluş yapmış, kitap yazmış, belli bir bölümde çığır açmış hocalarımızın takdirini kazanarak, ödülün sistematiğini oluşturuyoruz. Umuyoruz ki ilerleyen ödül programlarıyla birlikte uluslararası düzeyde başvuruların alındığı ve yurt dışında törenlerin gerçekleştirildiği çalışmalar için hazırlıklara başlayacağız.
* Vakfın ve bu ödüllerin akademik dünyaya doğrudan ve dolaylı katkılarını özetler misiniz?
İlim Yayma Vakfı bir eğitim kurumu olarak Sabahattin Zaim Üniversitesi ve İlim Yayma Ödülleri'yle birlikte akademik dünyanın merkezinde yer alıyor. Vakfımız, hem Vefa'daki yenilenen genel merkezi ve yurduyla hem yılda 2 bin'e yakın öğrenciye sağladığı burs desteği ile hem 12 binin üzerinde öğrenciye sahip Sabahattin Zaim Üniversitesi ile hem de ilkini 2019 yılında tertip ettiği Türkiye'nin saygın ödülü olan İlim Yayma Ödülleri ile eğitimi Türkiye'de yüceltmenin, gençlerin ilme olan ilgisini ve iştiyakını artırmanın mücadelesini veriyor. 2019'da gerçekleştirdiğimiz İlim Yayma Ödülleri Ödül Töreni, bilim ve sosyo-ekonominin toplumla bütünleştiğinin bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Büyük ödülün ilk sahibi Prof. Dr. Fikrettin Şahin, obezite sorununun kontrolü ve tedavisi için Bor'lu çözüm araştırmalarında ürünlerin patentlerini aldı ve satış aşamasına geçti. Mühendislik Ödülü'nün sahibi Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ise hidrojenin yakıt olarak kullanılabilmesinde ortaya koyduğu yeni buluşlarıyla enerjide dünyanın geleceğine ışık tutmaya devam ediyor. Orta Asya ve Rusya'daki Türklerin tarihine ilişkin araştırmalarıyla Sosyal Bilimler Ödülü'ne layık görülen Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu ise, 'Altın Orda Devleti' ni anlatan eserinden sonra dünyada ilk kez Rusya'daki arşivlerde yer alan Osmanlı'ya dair haritaları gün yüzüne çıkarıyor. Dolayısıyla uzun vadede bilimsel çalışmaların teşvik edilmesi yolunda İlim Yayma Ödülleri'nin sadece ulusal düzeyde değil uluslararası düzeyde ve gençleri de içine alacağı bir sistemi oluşturacağını ümit ediyoruz.
* 2019 yılında ödül alan değerli isimlerle vakıf olarak sonrasında nasıl bir iletişiminiz oldu? Sürdürülebilir bağlar kuruldu mu, yeni birtakım iş birlikleri yapıldı mı?
İlim Yayma Ödülleri'ni kurgularken; ödül sahiplerinin yer alabileceği bir kulüp kurulmasını arzuladık. Dolayısıyla sadece ödülün verilip sona erdiği bir tören değil, kendi alanlarında çok kıymetli çalışmalar ortaya koyan bilim insanlarımızın toplumda değer gördüğünü hissettirebilecek çalışmalar gerçekleştirmek ve bu isimleri topluma tanıtmayı arzuladık. Bu yıl içerisinde birçok PR ve röportaj çalışmalarıyla kendileriyle iletişime geçtik ve onların gençlerle buluşmasına vesile olduk.
* İlim Yayma Vakfı olarak 2021 yılını nasıl geçirdiniz, ödüller dışında pandemi koşullarında faaliyetleriniz nasıl devam etti?
Bu süreçten her vakıf, farklı şekillerde etkilendi. Vakfımız ve aynı mecrada hizmet eden vakıflar için eğitimde bir uzaktan eğitim dönemi başladı ve yurtların büyük oranda boşaltılması icap etti. Yurtlarımızı sağlık çalışanlarının konaklamaları için il sağlık müdürlerimizin kullanımına açtık. İstanbul'da 100'ün üzerinde yurt bu şekilde hizmet vermek için hazırlandı. Onun dışında öğrencilerimize burslarımızı vermeye devam ettik. Ülkelerine dönmek isteyen uluslararası öğrencilerin taleplerini yerine getirdik. Yurtta kalıp da evlerine dönen öğrencilerimize, yurdun bu süreçteki dezavantajını da göz önüne alarak yazın bize müsaade edin seneye size yükümlülüklerimizi yerine getireceğiz dedik. Dolayısıyla salgın sürecinde çalışmalarımızda kısmen aksamalar oldu. Fakat toplantılarımızı uzaktan çevrimiçi olarak düzenli şekilde yapmaya çalıştık.
Salgın sürecinde eğitimlerin akamete uğramaması için neler yapabiliriz hep kafa yorduk.
Bir yandan da vakıflarımızın daha sürdürülebilir olması gerektiğinin önemini görmüş olduk. Sıkıntılı dönemlerde öğrencilerimizin burs ve yurt hizmetlerini aksatmamak için çalışmalar yaptık. Aslında bütün hizmet kurumları açısından salgın dönemi birer test ve birer imtihan süreci olmuş oldu.
Bu süreçte ortak çalıştığımız ve istişare halinde bulunduğumuz STK'lar arasında, kim ne yapıyor birbirimizle paylaşalım istedik ve gerçekten vakıflarımız bu süreçte ortaya koyduğu güzel çalışmaları birbiri ile paylaştı. Başta uzaktan eğitim olmak üzere sohbetler, üye buluşmaları gibi çalışmalar gerçekleştirdik.
*2022 yılına yönelik öncelikli hedefleriniz neler olacak?
Bu yıl gerçekleşecek olan tören ile ödül sahibi sayımız 6'ya ulaşacak. Bu rakam, nicelik anlamında küçük görülmesine rağmen ortaya çıkan işler ve işin niteliği bakımından çok ciddi bir iş yükünü de beraberinde getiriyor Ödül sahiplerimizle birlikte çalıştaylar gerçekleştirerek bilimin her alanda yer almalarını arzu ediyoruz.