Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, Platin Dergisi Eylül 2024 sayısında Türkiye'nin turizm performansını değerlendirirken sektörün potansiyelini gösterebilmesi için atılması gereken stratejik adımları şöyle sıraladı:

2024 yılının ilk yarısında turizm gelirleri, öngörülere paralel şekilde 23.7 milyar dolara ulaştı. Devletimizin de tasavvuru, sektörümüzün ekonomiye katkısının artacağı yönündedir. Nitekim, Orta Vadeli Program'da yıllık turizm gelirlerinin 2024'te 60, 2025'te 65 ve 2026'da ise 71 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi hedefleniyor. Turizm gelirlerinin bu seviyelere ulaşması, sektörü geri bağlantıları aracılığıyla ülke ekonomimizin ana itici güçlerinden biri haline getiriyor. Geldiğimiz noktada, başardığı hedefleri bile yeterli görmeyen bir sektörün temsilcisi olarak, sektörümüzün ekonomiye katkısının çok daha büyük olabileceğini ve büyümesi gerektiğini düşünüyorum. 100 milyar doları aşan hizmet ihracatının yarısını gerçekleştiren sektörümüzün, uluslararası pazarda küresel turizm oyuncularıyla rekabet edebilmesi çok önemli. Aynı zamanda, kamunun da özel sektörü desteklemesi, turizm işletme ve zincirlerinin ölçek büyütmelerini destekleyecek bir anlayışa geçilmesi büyük önem arz ediyor.

12 AYLIK TURİZM DESTİNASYONU OLMA STRATEJİSİ

60 milyon turist ve 60 milyar doları aşkın gelir hedefiyle turizm sektörümüz için harekete geçtik. Konaklama sektörümüzde 20 bini aşan tesisimiz, 2 milyona yakın yatak kapasitemiz bulunuyor. Bu yatırımlarımız ile dünyanın en büyük 5 turizm ülkesi içerisindeyiz. Ancak, yatak kapasitemizin yaklaşık yarısı 1999 öncesine dayanıyor. Turizm sektörü olarak potansiyelimizi geliştirmemiz ve rekabetçi özelliğimizi korumamız için; hem mevcut yatak kapasitemizin dönüştürülmesi, güncellenmesi, hem de arttırılması mutlak şartlardan biri. Mevsimsel nakit akışı yapısı bulunan sektörümüzde, bu rekabetçi yatırımları gerçekleştirmesi için ise sektörümüzün gerek işletme finansmanı, gerek yatırım boyutunda finansmana erişimi kendi başına stratejik bir konudur.

YENİ TURİZM KORİDORLARI AÇILMALI

Bugüne kadar turizm sektöründe büyüme Antalya, İstanbul ve Ege ağırlıklı olarak gelişti. Gelecek 10 yılda ülke turizmimizde en hızlı gelişimi Anadolu'da yeni turizm koridorlarının hayata geçirilmesi olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde, özellikle de lüks termal ve sağlık turizmi birlikteliğinde, Anadolu'nun eşsiz doğal ve tarihi değerlerini sağlık / wellness turizmi ile birleştirip uluslararası ziyaretçi akışına açmamız çok önemli. Böylece, turizmi 12 aya yayabilme, turizm yatırım ve gelirlerinde ülke genelinde daha dengeli, sürdürülebilir bir yapı oluşturma fırsatına sahip olabiliriz. Bunu, aynı zamanda "turizmin zirvesine yürüme" iddiamızın da ön şartlarından biri olarak görüyoruz.

YATIRIM VE FİNANSMAN İHTİYAÇLARI

Yeni yatırımları yaparken, mevcut turizm tesislerimizin yarısının 5 yıldızlı otellerde toplandığını da unutmamamız gerekiyor. Türkiye'de 952 adet beş yıldızlı otel bulunurken, bu sayı İspanya için 545, İtalya'da 470, Yunanistan'da ise 444 adet. Yeni yatırımlarda, homojen dağılım ve yeni trendleri göz önünde bulundurmalı, 3-4 yıldızlı oteller ve uzun kalışları özendirecek turizm rezidansları ile homojen bir denge sağlamalıyız. Bu dönüşüm, kendi başına önemli finansman ve marka iş birlikleri getirdiği gibi çok değerli yatırım fırsatları da sunuyor.

TURİZMDE İSTİHDAMIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

Unutulmamalıdır ki, turizm 'emek yoğun' bir sektördür. Toplam istihdamın yüzde 9.7'si düzeyinde, doğrudan ve dolaylı işgücü kapasitesini sağlıyoruz. Turizmin özellikle bu dönemde sosyal yapısının bozulmaması ve istihdamının sürdürülebilirliğinin sağlanması çok önemlidir. Turizm sektöründeki istihdam sorunlarını derinlemesine ele almak ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile ortak bir çalışma yürütüyoruz. Bu tür girişimler, hem sektördeki istihdam sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak hem de turizmin sürdürülebilirliğini destekleyecektir.