Volitan Global Kurucusu ve CEOsu Ufuk Eren, sağlık sektöründe yapay zeka teknolojilerinin etkisiyle yaşanan dönüşümü Platin'e değerlendirdi:
"Teknolojinin eksponansiyel gelişmesi, dünyanın en büyük pazar yeri olan sağlık sektörüne dokunarak her zamankinden daha hızlı bir şekilde dönüştürüyor. Yapay zeka, bu devrimin merkezinde yer alıyor ve sağlık hizmetlerinden, teşhis ve tedavi yöntemlerine kadar her alanda köklü değişikliklere yol açıyor. Gelişen algoritmalar ve büyük veri analizleri, sadece hastalıkları daha erken ve hızlı teşhis etmekle kalmıyor, aynı zamanda bireylerin sağlık durumlarını proaktif bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyor. Bugün, sadece birkaç yıl öncesine kadar imkansız görünen yenilikler, hızla uygulanabilir hale geliyor ve bu dönüşüm Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için de büyük fırsatlar sunuyor. Sağlık endüstrisindeki bu yeni dönem, yapay zekanın sunduğu potansiyelle şekillenecek ve önümüzdeki yıllarda sağlık hizmetleri, bugün hayal edemediğimiz bir boyuta taşınacak. Son yıllarda sağlık sektörü, yapay zeka teknolojilerinin etkisiyle büyük bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşüm yalnızca klinik uygulamalar ve hasta bakım süreçlerinde değil, sağlık hizmetlerinin organizasyonundan ilaç geliştirme süreçlerine kadar geniş bir yelpazede hissediliyor.
1. Klinik karar destek sistemlerinin evrimi
Yapay zeka destekli tanı ve tedavi öneri sistemleri, hekimlerin karar alma süreçlerinde giderek daha büyük bir rol üstleniyor. Özellikle görüntüleme analizi, patoloji ve genetik veriler üzerinde çalışan sistemler, doğruluk oranlarını artırıyor. Önümüzdeki yıllarda bu teknolojilerin sadece hastalıkları tespit etmekle kalmayıp, kişiselleştirilmiş tedavi protokolleri sunması bekleniyor. Türkiye'de özellikle radyoloji ve onkoloji alanında yapay zeka çözümleri hızla yaygınlaşıyor.
2. Kişiselleştirilmiş tıp ve genetik yapay zeka
Yapay zekanın genetik verileri analiz etme kapasitesi, kişiye özel tedavi yaklaşımlarının temelini oluşturuyor. CRISPR gibi gen düzenleme teknolojileriyle entegre çalışan yapay zeka algoritmaları, genetik hastalıkların daha hızlı teşhis ve tedavisini mümkün kılacak. Türkiye, biyoteknoloji ve genetik araştırmalarında önemli bir ivme kazanmış durumda. TÜSEB ve TÜBİTAK destekli projeler ve biyoteknoloji girişimlerinin artışı, Türkiye'nin bu alanda bölgesel bir merkez olma yolunda önemli adımlar attığını gösteriyor.
3. Sağlıkta büyük veri ve tahmine dayalı analitik
Gelecekte sağlık sistemleri, yapay zeka destekli tahmine dayalı analitik ile daha etkin hale gelecek. Hasta verilerinden elde edilen içgörüler, salgınların öngörülmesinden, hastanelerin kaynak planlamasına kadar geniş bir yelpazede kullanılacak. Türkiye'nin Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen büyük veri projeleri, özellikle Covid-19 pandemisi sırasında dijital altyapının gücünü gösterdi.
4. İlaç geliştirmede yapay zekanın yükselişi
Yeni ilaç moleküllerinin keşfi ve klinik deneme süreçleri, yapay zeka sayesinde hızlanıyor. Geleneksel yöntemlerle yıllar süren bu süreçler, yapay zekanın sunduğu simülasyon ve modelleme araçlarıyla büyük ölçüde kısalıyor. Yerli ilaç şirketleri ve araştırma merkezleri, yapay zeka tabanlı ilaç geliştirme projelerine yöneliyor. Türkiye, bu alanda uluslararası işbirliklerini artırarak küresel ilaç piyasasında daha güçlü bir rol oynayabilir.
(Volitan Global Kurucusu ve CEOsu Ufuk Eren)5. Hasta izleme ve dijital sağlık çözümleri
Giyilebilir teknolojiler ve uzaktan hasta izleme sistemleri, sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırıyor. Bu cihazlardan gelen verilerin yapay zeka ile analiz edilmesi, kronik hastalık yönetiminde devrim yaratacak. Türkiye, dijital sağlık girişimleri ve uzaktan izleme teknolojilerinde büyüyen bir pazar. Yerel start-up'lar, global oyuncularla rekabet edebilecek yenilikçi çözümler sunuyor.
6. Evde sağlık testleri
Yapay zeka sayesinde evde sağlık testleri çok daha erişilebilir ve hızlı hale geliyor. Örneğin, idrar yolu enfeksiyonlarının teşhisi için kullanılan yapay zeka destekli uygulamalar, yalnızca bir test kiti ve akıllı telefon yardımıyla doktor ziyaretine gerek kalmadan teşhis koyabiliyor. Bu, hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de tedavi sürecini hızlandırıyor. 2025 yılında, tele-sağlık hizmetleri ile entegre edilecek bu tür evde testler, hastaların doktora gitme zorunluluğunu önemli ölçüde azaltarak sağlık hizmetlerini çok daha konforlu hale getirecek.
7. Yapay zeka destekli dijital asistanlar (AI botları) ve insansı robotlar
Sağlık sistemleri genellikle karmaşık ve hastalar için yorucu süreçler içeriyor. Yetersiz insan kaynağı ve sınırlı dijital çözümler, hasta deneyimini olumsuz etkileyebiliyor. Yapay zeka botları, bu sorunları çözmek için tasarlanıyor. Hasta randevularını otomatik olarak planlayabilen, test ve takip süreçlerini organize eden, soru ve endişelere anında yanıt veren bu botlar, sağlık hizmetlerini daha kişisel ve erişilebilir hale getirecek. 2025 itibarıyla, yapay zeka destekli bu çözümlerin yaygınlaşmasıyla, sağlık sistemleri kullanıcı dostu bir yapıya kavuşacak. Ayrıca, insansı robotların yapay zeka ile birleşimi, sağlık sektöründe önemli bir dönüm noktası olacak. Bu gelişme, sağlık hizmetlerinin daha hızlı, doğru ve erişilebilir olmasını sağlayarak, hem hasta bakımını hem de doktorların iş yükünü önemli ölçüde azaltacak. Aynı zamanda, humanoid robotlar, özellikle yaşlı bakımında, tedavi süreçlerinde ve rehabilitasyon programlarında değerli birer yardımcı haline gelecek.
8. Pasif izleme ve yaşlı bakımı
Yaşlanan nüfusla birlikte, evde güvenli ve etkin bakım büyük bir zorluk haline geliyor. Geleneksel yöntemler (kamera kullanımı veya giyilebilir cihazlar) birçok kişi tarafından rahatsız edici bulunuyor. Pasif izleme teknolojileri bu noktada devreye giriyor. 2025'te bu tür pasif izleme sistemlerinin, yaşlı bakımında standart bir uygulama haline gelmesi bekleniyor.
9. Doktorlar için çevresel dokümantasyon
Doktorlar, her gün hastalara ayırdıkları sürenin yanı sıra, ortalama 3.2 saatini medikal not yazmaya ve idari işlere harcıyor. Yapay zeka tabanlı dokümantasyon sistemleri, bu yükü hafifletmek için devreye giriyor. Doktor-hasta görüşmelerini kaydedip analiz eden bu sistemler, doktor adına otomatik olarak not oluşturuyor. Örneğin, Mayo Clinic ve Kaiser Permanente gibi kurumlarda kullanılan bu teknoloji, doktorların hastalarına daha fazla vakit ayırmasını sağlıyor.