USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Teknoloji Haberleri

14 Mayıs 2024 10:12

Rekabet savaşı bulut teknolojilerine taşındı

Zyxel Networks Türkiye'nin Ülke Müdürü Ömer Faruk Erünsal, şirketlerin hayatta kalmak ve rekabette öne geçmek için bulut tabanlı ağ altyapılarına yatırım yapmaları gerektiğine dikkat çekiyor.

Rekabet savaşı bulut teknolojilerine taşındı

İş, eğitim ve özel yaşamın kendine geniş yer bulduğu internet dünyasında var olabilmek için sağlam bir altyapıya ihtiyaç duyuluyor. Bu alanda da yapay zekanın devreye girdiği bulut tabanlı ağ altyapı teknolojileri son dönemin en çok konuşulan, üzerinde durulan sektörlerinin başında geliyor. Ülkemizde bu alanda çalışan ve birçok hastane, eğitim kurumu, üniversite, otel, restoran, e-ticaret sitesi ile çalışan ve onları dijitalleştiren Zyxel Networks Türkiye'nin Ülke Müdürü Ömer Faruk Erünsal ile konuştuk. Dünyada dijital anlamda kaybedenin şirket ve marka bilinirliğinin tarihten silindiği bir rekabetin yaşandığını söyleyen Erünsal, binası, insan kaynağı, bilinirliği kadar şirketlerin görünmeyen ama çok kullanılan ağ altyapısına yatırım yaparak ayakta kalabileceklerini söyledi.

* Bu yıl mottonuzda bir değişikliğe gittiniz ve kendinizi 'bulut tabanlı ağ altyapıları markası' olarak tanımladınız? Neden bu değişikliğe gerek duydunuz?

Günümüzde internet ile birlikte dünyamız köklü bir değişim yaşıyor. Günümüzün 8 saatini internet başında geçiriyoruz. Yani dörtte biri online olan bir hayat sürüyoruz. Rakam da her geçen gün artıyor, sanırım bu yılki araştırmalarda 9 ya da 10 saat online olduğumuz ortaya konulacak. Yapay zekâ, Endüstri 4.0, IoT, WiFi6 ve 5G teknolojilerine paralel sanal ve artırılmış gerçeklik ile metaverse büyük bir hızla gelişiyor. Yaşanan bu dönüşümün öncülüğünü ise ağ altyapıları teknolojisi üstleniyor. Bu nedenle biz de bulut tabanlı ağ altyapısı markası olduğumuzu vurgulamak istedik.

* Sizce internetin varlığı hayatımızdaki yerini daha da artıracak mı? Dolayısıyla ağ altyapılarına olan ihtiyaç da o oranda artacak mı?

Jeff Bezos, 1993 yılında Amazon'u kurduğunda 'Kim internetten bir şey sipariş eder ki' diyenler çoğunluktaydı. Bugün Amazon dünyanın en değerli şirketlerinin başında geliyor. İlk olmanın avantajını sonuna kadar kullandı, kullanacak da. Günümüzde 24 ile 26 milyon adet e-ticaret sitesi var. Türkiye'de sayı 35 bine yaklaştı. 30 yılda büyük bir değişim bu. Günümüzde ticaretin yüzde 75'i internetten yapılıyor. Bunun da önemli bölümü sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. Sonuçta 5.2 milyar insan her gün Facebook, X (Twitter), Instagram, TikTok, LinkedIn, YouTube'da. Günümüzde her şey çok hızlı değişiyor. 2 milyar kişi uzaktan eğitim öğretim görüyor. Milyarlarca kişi online toplantı yapıyor. Hatta iş nedeniyle uçuşlar bile azaldı. Pandemideki alışkanlıkların bir kısmı sürüyor. Biri alışveriş, ötekisi online görüşmeler. Bunun turizm ayağı var, üretim ayağı var. Fabrikalarda insanlar yerine robotlar çalışıyor, IoT ile birbiriyle konuşuyor, Endüstri 4.0 önüne geçilemez bir hızla ilerliyor. Dolayısıyla tüm bu dijital dünya bulut tabanlı ağ altyapıları olmadan birbiriyle iletişim kuramaz, ticaret yapamaz halde. Eskiden ordunuz ne kadar güçlüyse o kadar büyük bir ülkeydiniz. Şimdi ağ altyapınız ne kadar güçlüyse o kadar güçlü ve büyüksünüz demektir.

* Türkiye'de ağ altyapısının durumu nedir?

Bu alanda büyük bir yatırım yapılması gerekiyor. Bazı kurum ve kuruluşlar bulut tabanlı ağ altyapısı yatırımlarını gerçekleştiriyor ama topyekûn bir yatırıma ihtiyaç duyulduğu açık. Önce fiber ağlar ile internet altyapısının tam olarak ülke genelinde kurulması şart. Türkiye'de 400 bin kilometre fiber ağ olduğu söyleniyor ama kullanıcılar düşük hızlardan yakınıyorlar. Ülkemiz internet hızında şu anda 109'uncu sırada yer alıyor. İnternet fiyatları Türkiye ekonomisine göre kullanıcının tepkisini çekecek düzeyde seyrediyor. Düşük indirme hızlarına sahibiz. Fiber altyapıya paralel olarak bulut tabanlı ağ altyapısı da kullanıldığında internet hızlanıyor, işler hızlanıyor. Ama iş bununla da kalmıyor. Bir kuruma, kuruluşa, binaya, kampüse ezbere ağ altyapısı sistemi kurulamaz. Önce yerinde görmek, incelemek ve ihtiyaçları uzman bir ekiple tespit etmek gerekiyor. Sonrasında ise en uygun çözümü en uygun şekilde sağlamak geliyor. Ardından kurulumla birlikte bakım onarım hizmetleri var. Bunları bir arada sağladığınızda bulut tabanlı ağ altyapısı dünya ile yarışır şekilde hizmet veriyor. Biz bunu sağladığımız için kullanıcılar tarafından en çok tavsiye edilen şirketlerin başında geliyoruz.

* Peki, bu değişim dönüşüm içinde yapay zekâ bizi nasıl etkileyecek? Bunun için yeterli altyapıya sahip miyiz?

Yapay zekâ şu anda dünyada IT başta olmak üzere gazetecilik, yazarlık, tıp, mimarlık gibi alanlarda yarattığı işsizlik nedeniyle gündemde. Birçok şirket yapay zekayı kullandığı için çalışanlarını işten çıkarmayı seçiyor. Geçen yıl 230 bin kişi bu bağlamda işten çıkarıldı. Çoğu da ABD'li dev teknoloji şirketlerinin çalışanlarıydı. Ama yapay zekâ hayatımızı kolaylaştırmaya yarayan ve ilerleyen yıllarda daha da fazla etkin olacak bir bilgisayar programı. Elbette yapay zekâ e-ticaretten sağlığa, eğitimden turizme kadar her alanda rol alacak.

Yapay zekâ dünyayı değiştiriyor, şirketleri trilyonlarca dolarlık değere yükseltiyor ama bunun için bulut tabanlı ağ altyapısı şart. Hangi işle uğraşırsanız uğraşın, eğer altyapınız sağlam değilse o zaman internet ancak rakiplerinizin büyüyüp geliştiği, sizin rekabette geri kaldığınız bir alan olur.

* Türkiye'ye dönecek olursak eğitim, sağlık, turizm gibi kritik alanlarda ağ altyapımız hangi durumda bulunuyor?

Eğitim, sağlık ve turizm Türkiye'nin en önemli güçlü alanları arasında bulunuyor. Ülkemizde Türkiye'de 70 bin ilk, orta, lise okulu var. 208 üniversite ve yüzlerce fakülte bulunuyor. Günümüzde internet sadece öğrencilerin internetten video izleyip, oyun oynaması için gerekli değil. Araştırma yapmak, yapay zekâ ile makale hazırlamak, uzaktan derslere katılmak, 3D yazıcı ile şu anda sadece kalıntıları bulunan tarihi eserleri inşa etmek için internet gerekiyor. Üniversite için zaten sağlam bir internet altyapısı olmazsa olmazlar arasında bulunuyor. Yine Türkiye yılda 1.3 milyon hastadan 2 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri elde ediyor. Bu hastanelerdeki robotik işlemlerden, rezervasyonlara ve hasta bilgilerinin tutulmasına kadar internet gerekiyor. Turizmde ise 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık gelir elde ettik. Ama son dönemde tüm tesiste aynı yüksek kalitede internet çekmiyorsa yani tesisin WiFi skoru düşükse, 7 turizm yıldızına da sahip olsa o otel ve tatil köyü tercih edilmiyor. Yani yataktan, odadan, yemekten önce turizm için internet geliyor. Türkiye'de bulut tabanlı ağ altyapısı çok sağlam olan sağlık, eğitim, turizm kuruluşları var. Zaten onlar tercih ediliyor ve onlar kazanıyor. Bu alanlara yoğunlaştık ve biz de ülkemizin kalkınması açısından bu kritik sektörlerdeki ağ altyapısını yükseltmek için çalışıyoruz. 2024'te de bu kritik alanlardaki varlığımızı daha da artıracağız.

* Son yaptığınız etkinliğin mottosu 'Geleceğe Hazır Bir Ağ Oluşturun' idi. Bu mottoyu neden seçtiniz? Neden geleceğe hazır bir ağ oluşturmak gerekiyor?

Gelecek çok hızlı şekilde ve dijital olarak geliyor. 2024'teki yapılar bile 2028 yılında epey eski kalacak. Bugün global çapta 5.2 milyar kişi internet kullanıcısı. Yakında sanal gerçeklik VR ve artırılmış gerçeklik AR'nin üretilen gözlüklerle daha fazla devreye girdiği günlerde sosyal medya reklamları bu alana akacak. Düşünün YouTube'da, Facebook'taki influencer'in tanıttığı parfümün kokusunu duyabilecek, çikolatanın tadını alabileceksiniz. Restoranlara gidilmeden önce menüler VR ve AR ile tadılabilecek. Bunu bugün devredeki 5G'nin paralelinde 2030'a kadar yaygınlaşacak 6G ile daha yoğun şekilde yaşayacağız. Mesela Çin, ABD, Avrupa bu alanda önemli yatırımlar yapıyor. Öte yandan turizmde, eğlence alanında roller değişecek. Tatile ve tiyatroya, sinemaya, konsere siz değil metaverse'deki avatarınız gidecek. Tüm bunlar internet ile olacak ve tabii ağ altyapısı ile gerçekleşecek. Markalar, kurumlar, kuruluşlar rekabette ayakta kalmak için çok sağlam ve kullanışlı bulut tabanlı ağ altyapısına sahip olmak isteyecekler. Olmayanlar ayakta kalamayacaklar. Birçok devin bu alanda geride kaldığını ve rekabette geriye düştüğünü göreceğiz. Yatırım yapanlar, ağ altyapısı sağlam olanlar ise ayakta kalacak ve büyüyecekler.

* Markalara, kurumlara bu alanda neler öneriyorsunuz?

Bulut tabanlı ağ altyapılarına yatırım yapmalarını öneriyoruz. Wireless, switch, siber güvenlik çok önemli konular. Biz bulut tabanlı ağ yönetimi platformumuz Nebula ve sunduğumuz uçtan uca ürün ve çözümlerimiz ile bu konularda çözümler üretiyoruz. Mesela KOBİ'ler, küçük harcamalarla büyük faydalar sağlayarak ayakta kalır ve büyürler. KOBİ'lerde verinin saklanması, satış yaptıkları e-ticaret sitesinin hızı ve sağlığı da önemli. Bunları ancak bulut tabanlı ağ altyapısı ile sağlayabilirler. Dünya ile rekabet etmeyenler mutlaka elenecekler. İstediğiniz kadar iyi nitelikli ürün üretin, en güzel pazarlamayı yapın, en iyi lokasyondaki otele sahip olun, dilediğiniz yapay zekayı kullanın; ağ altyapınız iyi değilse, siber saldırılara açıksanız, WiFi'niz her alanda büyük bir hızla çekmiyorsa, güvenli bağlantınız yoksa, güvenlik duvarınız sağlam değilse, WiFi6'ya uyumlu bir yapınız yoksa sürdürülebilir bir iş yapmıyorsunuz demektir. Ağ altyapısı görünmeyen bir noktaya yatırım oluyor ama kurumları en görünür kılmanın yolu da buradan geçiyor.

EN ÇOK OKUNANLAR