Öztürk Holding, 33 yıldır bilgi, yenilik, güven ve sürekli gelişimden aldığı güçle geleceğin dünyasına ekonomik, ekolojik ve toplumsal değerler bırakmaya odaklanıyor.
Yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirketler topluluğu olarak kurulduğu 1989'dan bu yana oluşturduğu güçlü network ve referans ağı ile dünya çapında ses getiren projelere imza atan Öztürk Holding için 2001 önemli bir kırılma noktası niteliğinde.
Bir aile şirketi olarak faaliyetlerine başlayan Öztürk Holding'in, aralarında Unilever, Shell ile ulusal ve uluslararası bankaların da bulunduğu kurumların Türkiye'deki yaklaşık 3 milyon m2'ye yakın taahhüt işlerini yerine getirmesi, bu dönemde Bulgaristan'da aldığı taahhüt işiyle yurt dışına açılmasında önemli bir referans oldu. Bulgaristan'ın ardından Almanya'daki taahhüt işini de planlanandan önce tamamlayan Öztürk Holding'in yolu, 33 Afrika ülkesinde prefabrik askeri hastane yapma projesi için Fransız Allianz ile kesişti. EPC Contractor olarak yaklaşık 3 yılda tamamladığı bu taahhüt işi sırasında Afrika'da güçlü bir network ağı oluşturan Öztürk Holding bulunduğu ülkelerde birçok insanın meslek edinmesine ve ülkelerarası iletişimin güçlenmesine de katkı sundu.
2004'te Dubai'de Al Maktum Ailesi ile ortaklığı kapsamında Dutinvest adlı bir fon şirketi kuran Öztürk Holding, doğu ve batı finans sistemlerinin sentezinden oluşan özgün bir modellemeyle Afrika'daki projelerine kaynak yarattı. Umman'da da ortaklık kurarak büyümesini sürdüren şirket, Afrika, Orta Doğu ve son 6 yıldır da Asya pazarında Sri Lanka ve Maldivler'de de projeler yapıyor. İnşaat, enerji, petrol, maden, finans ve savunma alanlarına ek olarak dış ticaret ve eğitimi de ekleyen Öztürk Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ile toplumsal fayda odaklı çalışmalarını konuştuk.
DENİZAŞIRI TÜRKLER VE AFRİKA
> Ağırlıklı şekilde Afrika'da yer almak planlı bir tercih mi, tesadüf mü, yoksa işlerin gidişatı mı bu sonucu getirdi?
Biz dünya haritası hazırlayan Piri Reis geleneğinden gelen denizaşırı Türkleriz. Bizim için iklimin, zamanın, yerin hiç bir önemi yok; yeter ki gidebilelim. Zekası, el becerileri yüksek bir toplumuz ve elimizden her iş gelir; yeter ki görelim. Biz denizaşırı Türkler olarak istersek her girdiğimiz ortamda kendimizi fark ettirebiliriz. Gittiğimiz ülkelerdeki insanları önce dinliyor, ihtiyaçlarını anlayarak risk satın alıyor ve para kazanıyoruz. Bizim en büyük avantajımız, o insanları bulup daha önce yaptığımız işlerle modelleyip uygun bir finansal formülasyon yapmak. Sizi siz yapan şey yaptığınız iştir, bilgidir. Ama finansla birleştiğinde başka bir şey oluyor.
> Sizin Afrikanız nasıl bir yer? Burada iş yapmak isteyen Türkler'e yol gösterici olmak adına neler yapıyorsunuz?
Bizi biz yaparak bu güce getiren Afrika, yeteri kadar bilinmeyen ve girmekte tereddüt edilen bir yer. Biz riski satın alıp, yaptığımız projelerde gösterdiğimiz dürüstlük ve tuttuğumuz sözlerle bir yere kadar geldik. Afrika'da satılan Türk ürünleri nasıl olsa aynı parayı kazanıyoruz mantığıyla çoğunlukla distribütörler aracılığıyla satıldığından Türk malı olarak bilinmiyor. Oysa Afrika'ya bakarken, iş adamlarında milliyetçi bir boyut olmalı. Oradaki ülkelere destekten kaynaklanan tarihi mirasımız ve sermayemize rağmen lobiciliğimiz, güç birliğimiz, etkin faaliyetimiz yok. Biz, bilgiyi yerimizi alacak korkusu olmadan karşılıksız paylaşıp, herkese yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ancak gidilecek yer, bizzat incelenip tanınmalı ve pazar araştırmasına kaynak ayrılmalı. Aksi halde yaşanan sıkıntılar ülke referansında ve repütasyonda olumsuzluklara yol açıyor.
DIŞ TİCARET VE EĞİTİME DE YÖNELDİ
> Yer aldığınız sektörler ile ulusal ve uluslararası düzeyde nasıl bir konumdasınız?
İlk var olduğumuz lokomotif sektörümüz inşaattır. Enerji sektöründe de çok iyiyiz. Mesleğim itibarıyla da dünyada enerji üzerine konuşabilecek ilk 10 kişi arasındayım. Yüzde 23'ü Irak devletinin, yüzde 36'sı bizim geri kalanı da Fransız Elf'in olan Basra'daki rafineride ürettiğimiz petrol ve petrol türevi ürünleri Umman üzerinden satıyoruz. Kamerun'da boksit madeni işletmeciliğimiz var. Türkiye'de de mermer çıkartıp, son kullanıcıya uygun şekilde 27 çeşit ürünü ihraç ediyoruz. Savunmada başta Afrika olmak üzere ülkelerin ihtiyaçlarına göre askeri tertibattan giyim malzemelerine kadar olan ürünleri tedarik ediyoruz. Türkiye'de satın aldığımız bir zincir ile eğitim alanında da varız. Okul öncesinden, ilk, orta, lise ve üniversiteye kadar eğitim sektöründe olmak isteğimizle İngiltere'de kurulu Hampshire ile isim hakkı ortaklığımız kapsamında köklü bir okulun eğitim setlerini kullanmaya yönelik hazırlıklarımız sürüyor. Aynı zamanda dış ticarette de varız.
Türkiye'de 2007'den beri inşai iş yapmıyoruz. Sadece kendimize ait otellerimiz, alışveriş merkezlerimiz ile yatırımlarımız mevcut. Devlete de iş yapmıyoruz. 2021'de 6,1 milyar dolarlık turne over'ımız yani yıllık bir bilançomuz var. 2022'nin ilk 6 ayındaki turne over'ımız da Güney Sudan'la yürüttüğümüz projelerin etkisiyle yaklaşık 4,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
UZUN HAZIRLIK DÖNEMİ VE AİLE DESTEĞİYLE GELEN BAŞARI
> Gündeminizdeki proje ya da yatırımlar neler?
Büyük projeler yapıyoruz ve yeni bir projeye başlarken öncesinde yaklaşık 2.5 sene hazırlık yapıyoruz. Sudan'da 2.5 yılın sonunda finansmanı ve tüm hazırlığı tamamlanmış 11.5 milyar dolarlık, projeye imza attık. Yapılacak ülke borçlanmasının parlamentoda onaylanmasında oy çokluğu yerine oy birliği ilkesine dikkat ettiğimizden önümüzdeki 10 yılı görebiliyoruz. Daha önce "30 yıl kapalı gişe oynuyoruz." diye bir ifadem olmuştu ve sadece Güney Sudan özelinde 10 yıl önümüz kapalı. Sri Lanka, Maldivler, Benin, Malavi hepsinde aynı. Kolay ve herkesin yaptığı bir iş yapmadığımız için önümüz açık. Kimseyle bir rekabetimiz ve hiç kimsenin ayağına basmışlığımız yok. Kendimizin tek rakibiyiz diyebilirim.
> Faaliyetlerinizde size dayanak sağlayan temel motivasyon kaynaklarınız neler?
Ailenizin desteği arkanızdaysa her şeyi yapabilirsiniz. 56 ülkedeki yoğun tempoyu ailenizin desteğiyle yürüyebiliyorsunuz. Afrika'nın ücra yerlerine bile götürdüğüm çocuklarım ve eşim de o iklimleri tadıp sentezlediler. Sağlıklı bir aile yapınız yoksa istediğiniz kadar dünyaya hükmedeceğim, denizaşırı Türküm deyin; fayda etmeyecektir. Tek güç aldığım yer ailem diyebilirim. Dünyadaki liderler için de bu böyledir. Türkiye'de herhangi bir devlet kurumundan yazı, referans mektubu almadan, devletin hiçbir bankasından 1 TL'lik menfatim olmadan ülkem için çabalıyorum. ENR'da dünyanın 18. müteahhidi oldum. Yüzde 100 yabancı şirketim ama seçtiğim isim Öztürk; gerçek Türk. Bütün araçlarımın plakaları Türk. Türk bayrağını dalgalandırmayı seviyor ve bunlarla gurur duyuyorum.
ÇOCUKLAR VE KADINLAR İÇİN SINIR TANIMAYAN GÖNÜLLÜLÜK
> Yarattığınız katma değerle toplum ve çevre yararını gözetecek neler yapıyorsunuz?
Yardım yapan şirketleri kapsayan değerlemelerde yer almak, bizi zaten üstlendiğimiz inisiyatifleri 2021'de bir vakıf ile kurumsallaştırmaya itti. Kovid ile birlikte 2021'de 1 milyonu aşkın yardım talebi içeren mail aldık. Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada da ihtiyacı olanlara yardım etmeyi hedefleyen Lonca Dünya Çocukları Eğitim ve Sağlık Vakfı adında bir vakfımız var. Bu vakıfla öncelikle tüm dünyadaki çocuklara ve sonrasında da kadınlara odaklanıyoruz. Afrika'da iş yapmaya başladığımızdan dolayı çocuk esirgeme kurumlarının rehabilitasyonu ve ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sunuyoruz. 2007 yılında Afrika'da en büyük problemlerden olan kız çocuklarının sünnet edilmesini önlemede etkili olan kampanyanın liderliğini üstlendim. Yine Afrika'da birçok çocuğa eğitim desteği de verdik. Türkiye'de de öğrencileri eğitim alanında destekliyoruz. Bir şekilde dezavantajlı olan çocuklar için birtakım kalıcı konutlar inşa ederek, rehabilitasyonlarını ve bakımlarını üstlenecek merkezler oluştururken, eğitim ihtiyaçlarını destekleyecek yatırımlarımız da söz konusu. Nisan 2022 itibarıyla yasal altyapısı tamamlanan vakfın kurucusu benim. Kendi şirketlerimiz ve ortaklarımızla beraber geliştirdiğimiz bu projeyi yine kendi kaynaklarımızla finanse ederek yürüteceğiz. Bu vakıfla elimizin yetmediği, sözümüzün sürmediği bütün iklimlere yardım edebilmeyi hedefliyoruz.
> Gönüllü çalışmaların imaj ya da reklam olarak değerlendirilmesine bakışınızı aktarır mısınız?
Yardım elini uzatmanın ulviliği bunu söylediğiniz zaman köreliyor. Yardımı kime yaptığımı söylemiyorum. Zaten yardımı yaptıktan sonra unutmak gerekir. İnsanlar yardımı bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüp yapabilirler ama bu anlık değil sürdürülebilir olmalı. Süregelen bir şey olursa o yardım doğru oluyor. Vakıfla birlikte sivil toplum statüsüne geçtiğimizde, kamuoyuna mal olacak, tamamen siyasetten arındırılmış, toplumla birleştirilmiş projeler geliştirdiğimiz zaman tabii ki paylaşırız. Sürdürülebilir olan, her sene onun üzerine daha çok katma değer katan bir yapıya getirmektir. Biz de öyle yapacağız inşallah.
ENERJİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR VE FARK YARATAN ÇÖZÜMLER
> Afrika'da enerji ihtiyacının karşılanmasında geliştirdiğiniz çözümler neler?
Afrika'daki ciddi boyuttaki enerji ihtiyacı karşısında elektik mühendisi olmamın da etkisiyle dünyada patenti bana ait olan, konteyner içerisinde bir türbin geliştirerek Caterpiller ve GB ile paylaştım. Konteynere koyulan türbin ile elektrik ihtiyacı olan ülkelerde 15 günde kurulabilecek bir enerji santrali düzeneği getiren bu sistemi ilk Sudan'da denedik. Bütün dünyada ses getiren bu projeyle Dünya Bankası'ndan ödül aldım. Afrika Birliği ülkelerinde solar enerji panelleri kurduk. Dünya bankası ile birlikte 20 yıllığına geliştirdiğimiz projeyle100 bin köy evine çok pratik iki panel, bir invertör, bir jak fişle ücretsiz elektrik verdik. Ayrıca alternatif enerjiler ürettirmeye başladık, termik santraller yaptık, gemiyle enerji santrali getirtip orada birçok ülkede kiralattırdık.
> Sürdürülebilirliğe katkı için neler yapıyorsunuz?
Solar enerji projeleriyle üretilen enerjide kayıplara odaklanıp, İspanyol bir firmayla ciddi bir ortaklık geliştirdik. Türkiye'de kurulu enerji santrallerinin depolama sistemleri yok. İngiltere'deki şirketimizle, yatırımı yüksek diye kimsenin girmediği bu işe fokuslandık. Yatırımı yapmış şirkete bir bedel yansıtmadan sadece riskini satın alıp, enerji santralinin arkasında bir sistem kurarak, bir depolama tesisi oluşturacağız. Oradaki kaybı önleyip, ülke kazancına katkı sağlarken enerji açığını da kapatmayı hedefleyen bir proje. Sürdürülebilir enerji politikaları açısından çok doğru ve kimsenin görmediği bir bakış açısı; görseler de know how'ı monopol firmanın elinde. Yıllardır yurt dışında işler yaptığımız bu firmayla bir joint venture anlaşması yaptık. Şu an Türkiye'de bununla ilgili data haritaları alınıyor. İnşallah ilerleyen dönemde de başlayacağız.
2023'TE DAHA BÜYÜK SIÇRAMA HEDEFİ
> 2022 kurumsal hedeflerinizde nasıl bir noktadasınız? 2023'e nasıl bir geçiş yapacaksınız?
2022 sonunda yaklaşık 6.7 milyar dolarlık bir turne over'a ulaşmayı hedefliyoruz. 2023'te daha büyük sıçrama yapma hedefimiz var; çünkü kaynakları zengin, çok fazla derecede proje olan bir iki ülkede uzun yıllara dayalı emeğimizin meyvesini toplama dönemi geliyor. Özellikle dış ticarete daha fazla önem veriyoruz; hiç girmediğimiz bu sektörde başta gıda ve sağlık çok ciddi bir satın alma gücü oluşuyor. Bunların hiç birini yarına bırakamadığınızdan bu alan bize kârlı gibi geldi ve hızlı bir ivme bekliyoruz. Daha çok satın alma bazlı işler hedeflediğimiz 2023'te, bu yıla göre yüzde 15 gibi bir büyüme amaçlıyoruz. Bunu da daha çok toplumsal faydaya dönüştürmeyi planlıyoruz.