100'ün üzerinde uluslararası e-ticaret platformu üzerinden 100'ü aşkın ülkede Türkiye menşeli ürünleri tüketicilerle buluşturan Trendyol, e-ihracat alanında da yatırımlarını ve çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Bu yıl 2 milyar dolar, önümüzdeki üç yılda ise yaklaşık 10 milyar dolarlık e-ihracat hacmi hedefi açıklayan Trendyol Grubu'nun CEO'su Erdem İnan, e-ihracat özelinde teknoloji, lojistik ve pazarlama alanlarına toplam 5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştireceklerini vurguluyor.
* Türkiye'nin, global e-ticaret ve e-ihracattaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pandemiyle birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de e-ticaret güçlü bir büyüme trendi yakaladı. 2023 yılında da devam eden bu büyüme trendi sonucu, e-ticaret sektörü tahminen 1.5 trilyon liranın üzerinde bir hacme ulaştı. E-ticaretin toplam ticaret içindeki payı da istikrarlı bir biçimde artmaya devam ediyor. Türkiye'de e-ticaretin toplam perakende içindeki payı yüzde 14. Bu pay, dünyada bu anlamda en ileri pazarlardan olan Çin'de yüzde 33 civarında, ABD'de yüzde 15 iken, Avrupa'da da ortalama yüzde 21-22 civarında. Dünya ortalamasında ise yüzde 19.5'lik bir pay mevcut. Dünya ortalamasına göre çok geride olmamamıza rağmen burada önümüzdeki yıllarda, hâlâ ciddi bir büyüme potansiyeli olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemiz ayrıca hem kaliteli üretim yapan markalarıyla hem de ham madde ihtiyacını karşılayan tecrübeli tedarikçileriyle öne çıkıyor. Aynı zamanda önemli bir üretim ve lojistik merkezi konumundayız. Bu avantajlar geniş bir bölge için de fırsatlar barındırıyor. Türk üreticilerinin kaliteli ürünleri çevremizdeki 500 milyonluk nüfusa hitap ediyor. Sınır ötesi e-ticarette avantajlara ve güçlü bir potansiyele sahibiz. Dolayısıyla Türk ürünleri ve satıcıları önümüzdeki dönemde bölgede adından daha çok söz ettirecek. Ülkemizin e-ticaret ve e-ihracat yolculuğuna, yüz binlerce üreticimiz ve esnafımızla katkıda bulunmayı sürdürüyoruz.
"İGA YANINA E-İHRACAT MERKEZİ KURULACAK"
* E-ihracat özelinde yatırımlarınız olacak mı?
Bu yılki hedefimiz e-ihracatta öncü olmak. Bu kapsamda teknoloji, lojistik ve pazarlama alanları başta olmak üzere e-ihracat için 5 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştireceğiz. İhracata 400 Türk üreticisi ile TrendyolMilla ürünleri satarak başladık. Burada elde ettiğimiz deneyimle pazaryeri modelini yıllar içinde satıcılarımızla birlikte büyüttük. Şimdi de 300 binden fazla satıcımızın tamamını e-ihracat ekosisteminin bir parçası haline getirmek istiyoruz. Buna ek olarak Türk ürünlerinin ve Türk markalarının yurt dışına verimli bir tedarik zinciri ile ulaşmasını sağlayabilmek için ihracata özel lojistik yatırımlar da yapacağız. Bu doğrultuda farklı merkezlerden gelen benzer ürünlerin depo içerisinde birleştirilmesini sağlayan konsolidasyon merkezleri ve siparişin müşterinin eline ulaşmasındaki sürecin yönetildiği fulfillment merkezleri açacağız. Ayrıca müşterilere daha hızlı teslimat gerçekleştirebilmek için İstanbul Havalimanı yanındaki (İGA) e-ihracat merkezi yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu merkez ile yakın coğrafyayı kapsayan lojistik ağımızı kurmayı hedefliyoruz.
"ÇALIŞAN SAYIMIZI 2 BİNİN ÜZERİNE ÇIKARACAĞIZ"
* Bu işin mutfağında çalışan ekip hakkında da bilgi alabilir miyiz?
Şirketimiz bünyesinde halihazırda 750'den fazla ekip arkadaşımız e-ihracat alanında çalışmalar yapıyor. Teknoloji ekibimizde 400'den fazla mühendis e-ihracata yönelik geliştirmelere imza atıyor. 2028 yılına kadar bu alandaki çalışan sayımızı 2 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Nitelikli insan kaynağımız ve güçlü yatırımlarımızla Türkiye'deki satıcıları Körfez, Avrupa ve Azerbaycan'daki müşterilerle buluşturarak, 2028'de 30 milyon aktif müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Bölgenin en güçlülerinden biri olan Türkiye'deki e-ticaret ekosisteminde satıcılarımızla birlikte yeni başarı hikayeleri yazmak için sabırsızlanıyoruz.
"Şirketlerin sürdürülebilir e-ihracat için pazarlama yatırımına yönelmesi ve yeni pazarlarda markalarını müşterilere tanıtabilmesi gerekiyor"
Erdem İnan, Türkiye'nin e-ihracattaki avantaj ve dezavantajlarını şöyle sıralıyor:
Avantajlar
* Türkiye'nin coğrafi konumundan üretim yetkinliklerine, lojistik gücünden kültürel değerlerine e-ihracatta elini kuvvetlendiren pek çok avantajı var.
* Ülkemizin coğrafi konumu 4 saatlik uçuş mesafesinde 4.2 trilyon dolarlık perakende sektörüne ve 500 milyonluk nüfusa erişimi kolaylaştırıyor.
* AB ile Gümrük Birliği, Birleşik Arap Emirlikleri ve Birleşik Krallık da dahil 23 ülkeyle serbest ticaret anlaşmalarımız bulunuyor.
* Katma değerli ürün imalatının GSYİH'ye oranında yüzde 22 ile Çin'in bir puan gerisindeyiz. Bölgenin ise lideri konumundayız.
* Rekabetçi fiyata kıyasla kaliteli üretimimizle ve Çin-İtalya arasındaki en gelişmiş üretim kapasitemizle öne çıkıyoruz.
* Ülkemizde e-ticarete kayıtlı 548 bin satıcı bulunuyor. Bu önemli bir rakam.
* Kültürel alanda da bölgede güçlü bir etki yaratıyoruz. Türk sosyal medya influencerlarının bölge ülkelerinde milyonları aşan takipçileri var.
* Dünyada ABD'den sonra en çok dizi ihracatı yapan ülkeyiz. Türkiye'nin artan yumuşak gücü (soft power), bölgede Türkiye menşeli ürünlere ve markalara olan ilgiyi de artırıyor.
Dezavantajlar
* Operasyonel güçlükler ve yüksek taşıma maliyetleri,
* Uluslararası müşteri çekmek için gerekli olan yüksek pazarlama yatırımları,
* İhracat süreçlerinin tam anlaşılamaması,
* Dil bariyeri gibi çeşitli zorluklardan bahsedebiliriz.