Bağımsız Uluslararası Danışmanlık Şirketi FTI'ın Türkiye temsilcisi 'İstanbul Ekonomi' tarafından hazırlanan 'İGA İstanbul Havalimanı Ekonomik Etki Analizi' raporunun sonuçları düzenlenen toplantı ile kamuoyuyla paylaşıldı.
Toplantıda konuşan İGA İstanbul Havalimanı Üst Yöneticisi (CEO) Selahattin Bilgen, İGA İstanbul Havalimanı'nın, salgın sonrasında eski performansına ulaşabilen dünyadaki çok az sayıdaki uluslararası havalimanından biri olduğunu ve hızlı büyümesini sürdürdüğünü dile getirdi.
"SALGIN DÖNEMİNDE AVRUPA'NIN BİRÇOK HAVALİMANINDA OPERASYONEL SIKINTILAR YAŞANDI"
Salgın dönemini iyi geçirdiklerini düşündüklerinin altını çizen Bilgen, "Salgın sonrasında Avrupa'daki büyük havalimanları içerisinde 2019'daki trafik rakamlarına en erken ulaşan havalimanı da İGA İstanbul olmuştu." dedi.
Bilgen, yatırım planlamalarını salgın döneminde beklemeye almadıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"3'üncü pisti salgının ortasında 2020'de açtık. Yatırımlara devam etmek, kapasitemizi korumak ve ilerleyen döneme hazır olmak aslında bizi salgın sonrasına çok hazır bir şekilde getirdi ve rakiplerimizin önünde olmamızı sağladı. Burada bir önemli avantaj da devletimizin de desteğiyle aslında çalışanlarımızı istihdam etmeye devam etmemiz oldu. Havacılık sektöründe birçok şirketin çalışanlarıyla yollarını ayırdığı bir dönemdi. Biz aynı ekiplerimizi korumaya devam ettik ve salgın sonrasına hazırlanmak üzere çalışmalar yaptık. Avrupa'nın birçok havalimanında operasyonel sıkıntılar yaşandı. Bagajları alamayan oldu, yolcuların seferleri iptal oldu. Ama İstanbul havalimanı bu sorundan hiçbir tanesi yaşamadı. Bu da bize salgın dönemi ve sonrasında pazar payımızı artırmak için önemli bir avantaj sağladı."
Bilgen, 2023 yılı itibarıyla İGA İstanbul Havalimanı'nın Türkiye'nin ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkısının 24,2 milyar dolar olduğunu, bu rakamın milli gelirin yüzde 2,2'sine tekabül ettiğini kaydetti.
Bilgen, "Bağımsız bir kuruluş olan Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) verisi kullanılarak hazırlanan gelecek projeksiyonuna göre, 2030'a gelindiğinde, İGA İstanbul Havalimanı ile doğrudan ve dolaylı olarak bağlantılı ekonomik faaliyetlerin 472 bin kişilik istihdam yaratması, milli gelire yaklaşık 44 milyar dolar katma değer sağlaması( milli gelirin yüzde 3,25'i) bekleniyor. Ayrıca hane halkı gelirinin 8,5 milyar dolara ulaşması beklenmekte." diye konuştu.
İGA'nın gelecek projeksiyonu ile ACI rakamlarının son derece yakın seyrettiğine dikkati çeken Bilgen, "Bu da hedeflerimize ulaşacağımız konusunda bizlere sağlam bir zemin sunmaktadır. Ekonomik etki analizine, olası senaryoların tümüne bakarak, havalimanımızın büyümesinin, ülkemizin istihdamına ve milli ekonomimize sağladığı katkının 2030'a kadar hız kesmeden devam edeceğini öngörüyoruz." dedi.
Bilgen, 2024'ün İGA İstanbul Havalimanı'nın 665 milyon avroluk bir yatırım bütçesiyle yıla başladığını bildirerek, şunları kaydetti:
"Yılın son çeyreğine girerken planlarımızda da öngörülebilir şekilde aynen devam ettiğini görüyoruz. Genel havacılık terminalimizin yapımı, Faz 2 yatırımlarımız kapsamında devam eden pist imalatlarımız, öngörülü ve planlanmış şekilde devam ediyor. Otel ve genel havacılıkla ilgili önümüzdeki yıl başında yatırımlarımızın tamamlanmasını öngörüyoruz. İdari ofis yatırımlarımızı içeren Faz 2 yatırımlarımız zaten 2026 sonuna kadar planlanmıştı ve aynı doğrultuda devam ediyor. Bugün baktığımızda kapasite sorunu yok. Ancak 2030'a geldiğimizde, oluşacak kapasite ihtiyacını gidermek için yatırımlara bugünden başlayıp ve devam ettirmek gerekiyor."
İGA İstanbul Havalimanı'nın 2023'te 100 hava yoluna ulaşma hedefi olduğunu ve 2023'ü 101 havayoluyla bitirdiklerini dile getiren Bilgen, "Biz 101 hava yoluna ulaştığımızda 108 hava yolu ile Bangkok, 105 hava yolu ile ikinci sırada Charles de Gaulle yer alıyordu. Bugün geldiğimiz noktada 108 havayoluna ulaşmış durumdayız. Bizim sözleşme imzalama ve uçuş başlatma aşamasında olduğumuz yeni havayollarıyla 112 ya da 113 havayoluna yükselmeyi planlıyoruz. Bu hızda devam edersek onlar da bu şekilde devam ederse, yılı dünyada birinci sıraya çıkarak bitirmeyi öngörüyoruz." dedi.
ÇALIŞMA ULUSLARARASI STANDARTLARA VE METODOLOJİK HASSASİYETE DAYANIYOR
Araştırmanın yöntem ve metodolojisini anlatarak sonuçları hakkında bilgi veren İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Sinan Ülgen ise çalışmanın uluslararası standartlara ve metodolojik hassasiyete dayanan objektif veriler ışığında hazırlandığını söyledi.
Ülgen, Bu araştırmanın doğrudan, dolaylı ve tetikleyici ekonomik etkiler üzerinden yapıldığını bildirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Çeşitli senaryoların çalışıldığı analizde, bağımsız bir kuruluş olan ACI öngördüğü veriler değerlendirildi. Bir diğer senaryo içinse İGA'nın büyüme projeksiyonları temel alındı. İki kurumun verileri ışığında hazırlanan analizlerin birbirleriyle tutarlı oldukları, yakın sonuçlara işaret ettikleri görüldü. Öte yandan araştırmamızda öncelikle, geriye dönük gerçekleşmiş veriler üzerinden 2022 ve 2023 için bir ekonomik etki hesaplandı. Burada, baz yılı niteliğinde 2022'nin ele alınmasının nedeni, dolaylı ekonomik etkilerin ortaya konulması için gerekli Türkiye ekonomisine dair TÜİK tabanlı ayrıntılı sektörel verinin 2022 için mevcut olmasıydı."