USD

37.839
0.04%

EUR

40.9493
-0.51%

GBP

48.904
-0.53%

ALTIN GR

3679.304
-0.63%

BIST 100

9044.64
-7.81%

Sürdürülebilir üretim: Kimyanın molekülleri değişiyor

Kimya sektörü tarih boyunca medeniyetlerin gelişiminde önemli rol oynayan molekülleri, günümüzün çevresel ve sürdürülebilirlik gereksinimlerine uygun şekilde yeniden tasarlayarak, daha yaşanabilir bir gelecek inşa ediyor.

Sürdürülebilir üretim: Kimyanın molekülleri değişiyor

Türkiye kimya sektörü, güçlü sanayi altyapısı, artan küresel talepler ve sürdürülebilir üretim yatırımlarıyla büyümesini sürdürüyor. 2024 yılında 30.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek ülkenin en fazla ihracat yapan ikinci sektörü konumunu koruyan sektör, 2025 yılında 35 milyar dolar ihracat hedefiyle yoluna devam ediyor. Kimya ihracatında nitelikli ve katma değerli ürünlere yönelerek pazar çeşitliliğini artırmayı amaçlayan sektör; yeşil dönüşüm, Ar-Ge ve inovasyon odaklı stratejileriyle küresel rekabette daha güçlü bir konuma ulaşmayı hedefliyor.

STRATEJİK COĞRAFİ AVANTAJ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM

Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Orta Doğu'nun kesişim noktasında bulunması, kimya sektörünün büyümesini hızlandıran en önemli faktörlerden biri. Bu stratejik konum, Türkiye'ye ham madde erişiminde ve ihracat pazarlarına ulaşımda avantaj sağlıyor. Öte yandan, Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) gibi yeni regülasyonlara uyum süreci, sektörün çevreci üretim modellerine yönelmesini hızlandırıyor. İKMİB Başkanı Adil Pelister, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda kimya sektörünün dönüşümüne hız kazandırdıklarını belirterek, kimya ihracatında nitelik ve çeşitliliği artırarak küresel ticaretin fırsatlarını değerlendireceklerini, bu bağlamda 2025 yılında yeni hedeflerle daha güçlü adımlar atacaklarını paylaştı.

İHRACATTA İSTİKRARLI BÜYÜME DEVAM EDİYOR

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2024 yılında kimya sektörü 231 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdi. Türkiye ihracatı 30.8 milyar dolara ulaştı. Türkiye'nin ihracat lokomotifi olan kimya sektörü konumuna ulaşırken, ülkenin en çok ihracat yapan ikinci sektörü oldu.

Plastikler ve mamulleri, 9.4 milyar dolarlık ihracat ile lider konumda yer alırken; onu 7.9 milyar dolarla mineral yakıtlar ve ürünleri takip etti. Anorganik kimyasallar 2.7 milyar dolarla üçüncü sırayı alırken, uçucu yağlar, kozmetik ve sabun ihracatı 2.1 milyar dolara ulaştı. Kauçuk sektörü ise 1.6 milyar dolarlık ihracat ile ilk beşte yer aldı. Kimya ihracatının bu denli hızlı büyümesi, ülke ekonomisinin küresel ticaretteki gücünü artırıyor.

ABD VE MISIR KİMYA İHRACATINDA ÖNE ÇIKIYOR

Kimya ihracatında ilk 10 ülke arasında ABD'nin üçüncü sıraya yükselmesi ve Mısır'a ihracatın yüzde 60 artması dikkat çekti. En fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Hollanda, Romanya, ABD, İtalya, Rusya, Almanya, İspanya, Irak, İngiltere ve Mısır oldu. 2024'te kimya ihracatının yüzde 61,4'ü İKMİB üyesi firmalar tarafından gerçekleştirildi. İhracatta en fazla artış gösteren ülkeler ise ABD ve Mısır oldu. ABD, yüzde 32 artışla üçüncü sıraya yükselirken, Mısır'a ihracat yüzde 60 arttı. Romanya ise yüzde 35 artışla ikinci sıraya yerleşti. Kimya ihracatında en fazla ticaret yapılan ülkelerin Hollanda, Romanya, ABD, İtalya, Rusya, Almanya, İspanya, Irak, İngiltere ve Mısır olduğu görülüyor.

KİMYA TEKNOLOJİ MERKEZİ VE VİZYON 2030 STRATEJİSİ

İKMİB, Vizyon 2030 stratejisi doğrultusunda sektörü küresel ölçekte daha rekabetçi hale getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Kimya Teknoloji Merkezi ile ihracatçılar için 39 yeni test hizmeti sunulacak, 100 test akredite edilecek. Bu merkez sayesinde firmalar hem zaman hem maliyet açısından avantaj elde edecek hem de Türkiye'nin cari açığının azalmasına yıllık 12.5 milyon dolar katkı sağlanacak.

İKMİB Başkanı Adil Pelister, Yeşil Mutabakat kapsamında karbon ayak izinin düşürülmesi gerektiğini belirterek; kimya sektörünün dönüşümü için en az 5 yeni petrokimya tesisine ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor. Hammaddede dışa bağımlılığı azaltarak küresel rekabette daha güçlü hale gelmesi gerektiğini vurguluyor.

2025 YILI YENİ PAZAR PROJEKSİYONU

İKMİB, 25 ülkeye yönelik 47 ihracat etkinliği düzenlemeyi planlıyor. 2025 yılında ABD, Almanya, Pakistan, Avustralya gibi pazarlara odaklanılarak 16 alt sektörde ihracat organizasyonları gerçekleştirilecek. Ar-Ge ve inovasyon destekli üretim stratejileri ile daha fazla teknolojik yatırım teşvik edilecek. Türkiye kimya sektörü, dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve küresel entegrasyon gibi unsurlar sayesinde bölgesel ve küresel arenada daha güçlü bir konuma gelmeyi hedefliyor.

Türkiye'nin kimya sektörü, hem iç piyasa hem de küresel ticarette büyüme potansiyelini sürdürüyor. Çevre dostu ve sürdürülebilir üretim teknolojilerine yapılan yatırımlar, sektörü geleceğe hazırlıyor.

KİMYA SEKTÖRÜNÜN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOL HARİTASI

İKMİB verilerine göre sürdürülebilir kalkınmanın gerçek anlamda sağlanabilmesi için dört temel adımın hayata geçmesi gerekiyor:

Düşük karbonlu ekonomi

Karbon dioksit (CO2) ve sera gazları (GHG'ler, örneğin CH4) nedeniyle yaşanan sürekli iklim değişikliği, mevcut emisyonların azaltılmasını gerektiriyor. Bunu başarmak için temiz teknolojilerin, uygulanmalı ve yenilenebilir enerjilerin (örn. rüzgar, güneş) ve kaynakların (örn. atık, biyokütle) kullanılması şart.

Kaynak verimliliği

Petrokimya ve mineral stokların hacmi giderek azalıyor ve hemen yenilenmiyor. Daha az enerji ve malzeme kaynağı (su dahil) kullanarak, geri dönüşümden faydalanarak, atığı önleyerek/en aza indirerek/yeniden kullanarak iyileştirilmiş ham madde, enerji ve atık yönetimi ile daha verimli süreçler tasarlayarak bu tükenen kaynaklara olan bağımlılık büyük ölçüde azaltılabilir.

Yatırım ihtiyacı

Yenilikçi teknolojiler aracılığıyla olası her türlü kaynağı aldığımız, kullandığımız ve yeniden kullandığımız bir topluma ulaşmak için doğrusal bir ekonomiden (yani al, kullan ve at) döngüsel ekonomiye geçiş yapmak gerekiyor.

İnsanları ve gezegeni önemsemek

Ürün geliştirmeden son kullanıma (veya yeniden kullanıma) kadar sağlık, emniyet, güvenlik ve çevre (SGÇ) uygulamalarının tam olarak uygulanması riski en aza indiriyor, sağlığa zarar verebilecek tehlikeli durumları önlüyor.

EN ÇOK OKUNANLAR