USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

18 Temmuz 2024 10:56

Sürdürülebilir bir dünya için: Yeşil iş

Yeşil ekonomiye geçiş sürecinin hızlandığı günümüzde yeşil istihdama her zamankinden daha fazla talep bulunuyor. Sürdürülebilirliği ilke haline getiren şirketler ise yeşil iş alanlarının geliştirilmesi için hazırlık yapıyor.

Sürdürülebilir bir dünya için: Yeşil iş

Yeşil ekonomiye geçiş, dünya çapında iş gücü piyasaları üzerindeki yapısal etkisi nedeniyle modern bir sanayi devrimi olarak niteleniyor. Yeşil ekonominin bir parçası olan yeşil istihdam projesi ile ise sektörlerin yeşil dönüşümü sonucunda önemli bir istihdam oranı elde etmek hedefleniyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) yeşil enerjiye geçişin; daha temiz enerji altyapısının kullanıma sunulmasını, yeşil hidrojen gibi yeni teknolojilerin ölçeklendirilmesini ve gezegenin enerji kaynaklarının günlük işleyişini desteklemek amacıyla 2030'a kadar 25 milyon iş yaratabileceğini tahmin ediyor.

YEŞİL İSTİHDAMA İHTİYAÇ ARTIYOR

Üretim sektörünün yanı sıra tarım, hayvancılık, ormancılık, ulaşım, turizm, inşaat, enerji ve atık yönetim sektörleri bu noktada en fazla yeşil istihdama duyulan alanlar olarak öne çıkıyor. Bu değişikliklerin adil ve kapsayıcı olmasını sağlamak için şirketlerin çalışanlarına yönelik eğitim fırsatlarına öncelik vermesi, ilgili bir iş gücü hattı oluşturmak için üniversitelerle ortaklık kurması ve yeşil geçiş sürecinden geçen topluluklarla çalışması gerekiyor.

''EN TEMEL NEDEN, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN OLUMSUZ ETKİSİ''

Yeşil ekonomiye ve yeşil işlere geçişin en temel nedeninin iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı ısınma ve bunun istihdam üzerindeki olumsuz etkisi olduğunu hatırlatan Egon Zehnder Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere; 2024 yılında artış trendine giren, çevresel sürdürülebilirliğe odaklanan 'yeşil yakalı meslekler'in birçok şirket tarafından aranan nitelikler arasına girdiğini söylüyor.

Yeni meslekler ortaya çıkacak

Yeşil yakalı çalışanlar olarak nitelendirilecek geniş bir iş kolu yelpazesi olduğunu dile getiren Yeşildere; elektrikli otomobil mühendisliği, yeşil tasarım uzmanlığı, hava kalitesi mühendisliği, solar teknisyenlik, yenilenebilir enerji mühendisliği, geri dönüşümcülük, dalga enerjisi üreticiliği, rüzgar enerjisi üreticiliği, gıda bilimi, toprak koruma uzmanlığı, çevre sağlığı ve güvenliği uzmanlığı, su kalitesi teknisyenliği, peyzaj mimarlığı, koruma bilimi, yeşil yatırımcılık gibi mesleklerin öne çıkacağını belirtiyor.

Yeşil dönüşüm odaklı istihdam hız kazanacak

Yüzdesel olarak en büyük iş talebi artışına neden olması beklenen ilk üç sektörün; güneş enerjisi, jeotermal enerji ve rüzgar olmak üzere elektrik üretimiyle ilgili olacağı bilgisini aktaran Yeşildere, yenilenebilir enerji gibi alanlarda daha fazla iş imkanı doğarken fosil yakıtlara bağlı endüstrilerde iş gücü kaybı yaşanacağını belirtiyor. Yeşildere, ''Küresel ölçekte işverenlerin yüzde 70'i yeşil dönüşüm için yetenekleri aktif olarak işe aldıklarını ya da almayı planladıklarını söylüyor. Bu da halihazırda çalışma hayatı içinde olan 'mavi yakalı' ve 'beyaz yakalı' çalışanlar için yeni bir kariyer planlaması yapılması için fırsat olabilir'' diyor.

(Egon Zehnder Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere)

''HIZLA BÜYÜYEN YENİLENEBİLİR ENERJİ SEKTÖRÜNDE YETENEK YÖNETİMİ DAHA ÖNEMLİ HALE GELİYOR''

Enerji sektöründe yaşanan dönüşüm ve yenilenebilir enerjinin güçlü yükselişi, rekabet avantajı elde etmek isteyen şirketlerin özellikle yetenek sermayesine daha fazla ve uzun vadeli yatırım yapmasını gerekli kılıyor'' diyen MY Executive Kurucu Ortağı Müge Yalçın; yenilenebilir enerji sektöründe, dijital dönüşüm ve akıllı teknolojilerin tüm iş süreçlerinde her geçen gün daha etkili hale geldiğini vurguluyor. Bu sürecin üst düzey yönetici ihtiyaçlarında da sahip olunan tecrübe ve birikimle birlikte sürekli öğrenmeye açık olmayı avantaj haline getirdiğini söylüyor. Bunun yanı sıra sektörün; inovasyona ve Ar-Ge çalışmalarına yaptığı yatırımlarla, ortaya koyduğu yenilikçi iş modelleri ve stratejik ortaklıklarla büyüme hızını daha da artırdığına dikkat çekiyor.

İK politikaları yeniden şekilleniyor

Yalçın; "Bunların toplamı, sektörün insan kaynakları politikalarında belirleyici rol oynuyor. Eğitim ve yetenek yönetimiyle birlikte iş-yaşam dengesinin sağlanması ve esnek bir çalışma ortamının sunulması öne çıkan uygulamalar arasında yer alıyor. Hızla büyüyen sektörde yetenekli ve başarılı üst düzey yöneticilerin şirkete bağlılığını sağlamak daha da önemli hale geliyor'' diye konuşuyor.

(MY Executive Kurucu Ortağı Müge Yalçın)

''EKİPLERİN FARKINDALIKLARININ ARTMASI ÖNEMLİ''

Yeşil istihdamla ilgili olarak faaliyetlerin önemine değinen Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar ise özellikle yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren şirketlerin stratejik önceliklerini dikkate alarak doğru yetenekleri görevlendirmeleri ve sürdürülebilirlikle değer yaratılabilmesi için ekiplerin farkındalıklarını artırarak, israfı önleyen doğru zihniyetle en iyi uygulamaları hayata geçirmelerinin kritik önem taşıdığını aktarıyor.

Bütünsel bir bakış açısı geliştirilmeli

Bozoklar sektördeki dönüşümle ilgili olarak, ''Enerji sektöründe yaşanan dönüşümde çalışanların, unvandan bağımsız olarak sürdürülebilirlik alanında değer yaratabilmeleri için analitik ve stratejik düşünebilen, sonuç ve performans odaklı, çevik yaklaşımı benimseyen mühendislik altyapısından gelmeleri gerekiyor. Adayların özellikle üretim alanında farklı fonksiyonlarda planlama, değişim, dönüşüm yönetimi alanlarında deneyim kazanmış, yenilikçi uygulamalarla organizasyonun bütününe yönelik çözüm odaklı çalışmalar gerçekleştirmiş olmalarına ihtiyaç duyuluyor" yorumunda bulunuyor. Son olarak yeşil aklama sorunu ile ilgili konuşan Bozoklar, ''Sürdürülebilirlik alanında yapılanların 'yeşil aklama' algısı yaratmaması için kültürel dönüşüm ile hizalanarak üst yönetim tarafından sahiplenilmesi ve sürekli gelişim için bu alanda değerlendirmelerin gerçekleştirilmesi kritik önem taşıyor" diyor.

(Odgers Berndtson Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar)

EN ÇOK OKUNANLAR