Tekstil sektörünün 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10 gerileme ile 11.6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirten İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, hazır giyim sektörü ile birlikte en büyük üçüncü ihracatçı olduklarının altını çizerek sektör hakkında şu bilgileri veriyor: "Türk tekstil sektörü olarak entegre üretim yapımızla sektördeki tüm üretim aşamalarını gerçekleştirebilen birkaç ülkeden biriyiz. Dünyanın en önemli beşinci ihracatçısı, Avrupa Birliği'nin ise en büyük ikinci tedarikçisiyiz. 2023 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Eski Doğu Bloku, Asya ve Türk Cumhuriyetlerine tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdik. 2023 yılında en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler sırasıyla İtalya, Almanya, ABD, Belarus, İspanya, İngiltere, Fas, İran ve Mısır oldu. En büyük ihracat pazarımız AB'ye ise ihracatımız yüzde 17.6 oranında gerileme ile 4.6 milyar dolar değerinde gerçekleşti. AB'nin henüz 2023 yılı verilerinin tamamı yayınlanmamış olsa da ocak-kasım döneminde dünyadan tekstil ithalatının yüzde 20 oranında gerileyerek 23 milyar Euro değerinde gerçekleştiğini gözlemliyoruz. Dolayısıyla tekstil sektörümüzün küresel talep daralması neticesinde pazar payını kaybetmediği için mutluyuz."

"DAHA FAZLA AR-GE VE İNOVASYON YAPMALIYIZ"

Tekstil sektörü ihracatında dünyanın en önemli aktörlerinin Çin, Avrupa Birliği, ABD, Hindistan ve Türkiye olduğunu anlatan Öksüz, Türkiye'nin geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde Vietnam ve Güney Kore'yi geride bırakarak dünyanın en büyük beşinci tekstil ihracatçı ve üreticisi ülkesi konumuna yükseldiğini vurguluyor. En yakın rakiplerin küresel tekstil sektörü ihracatının 20 milyar dolar seviyelerinde olduğunu aktaran Öksüz, "Önümüzdeki ülkelerin üretimlerini teknik ve inovasyon gücü yüksek tekstil ürünlerine yönlendirdiklerini gözlemliyoruz. Türkiye'nin de güçlü üretim altyapısı, beşerî sermayesi ve modern üretim tesislerini de göz önünde bulundurarak ilk üç hedefimiz zor değil. Ancak sadece inovatif altyapısı yüksek, katma değerli ürünlerle yakalarsak kalıcı olabiliriz. Firmalarımızı Ar-Ge ve inovasyon çalışmasına yönlendirmeliyiz" diyor.