USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

08 Temmuz 2024 11:53

“Hem bugünün hem yarının ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz”

Hedeflerinin; mevcut ürün portföylerini en güncel teknoloji, yönetmelik gereklilikleri ve müşteri ihtiyaçları doğrultusunda sürekli geliştirirken; emisyonsuz araç portföylerini de büyütmek olduğunu söyleyen Mercedes-Benz Türk Otobüs Geliştirme Ürün Portföy Yönetimi Direktörü Dr. Zeynep Gül Koca ile Ar-Ge'ye bakış açısını ve yeni dönem hedeflerini konuştuk.

“Hem bugünün hem yarının ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz”

Boğaziçi Üniversitesi'nde Makina Mühendisliği eğitiminin ardından Mercedes-Benz Türk ailesinde 2004 yılında Kamyon Geliştirme Departmanı'nda başlayan; 2010 yılında Mercedes-Benz Türk Ar-Ge Merkezi'nde Güç Aktarım Sistemleri Ekip Yöneticisi olarak görev alan, 2011-2014 yılları arasında ise Almanya'daki global çatı şirket Daimler AG'de ürün konsepti ve özelliklerini geliştiren ekibin yöneticiliğini üstlenen Dr. Zeynep Gül Koca, bu ayki kariyer röportajımızın konuğu... Kamyon geliştirme alanında edindiği 10 yıllık tecrübesini 2014 yılında otobüs geliştirme ekibine dahil olarak sürdüren Koca; bu süreçte homologasyon, müşteri özel isteklerinin dizaynı, prototiplendirme ve karoseri geliştirme gibi farklı konularda ekiplere liderlik etmiş bir profesyonel. 2019 yılından bu yana Mercedes-Benz Türk Otobüs Geliştirme Ürün Portföy Yönetimi Direktörü olarak görev yapan Dr. Zeynep Gül Koca, erkek egemen bir sektörde ve alanda kariyer yolculuğu yapmayı, Ar-Ge'de yeni dönem hedeflerini ve iş dışında neler yaptığını Platin okuyucuları için anlattı.

* Ar-Ge'yi nasıl bir süreç olarak tanımlarsınız? Size göre bu alanın en keyifli yönleri nelerdir?

Ar-Ge, düşünce ve yaratım aşamasından uygulamaya kadar her süreçte yer alma fırsatı sunan, bir fikirden yola çıkarak problemleri çözmeye veya yeni fonksiyonlar oluşturmaya çalışan bir süreçtir. Bu süreçte müşteri isteklerini ve teknolojinin sınırlarını düşünmenin yanı sıra ilk tasarımdan başlayıp malzeme seçimine, üretim tekniğinden tedarikçi seçimine, test süreçlerinden montaj ve servis bakımına kadar çok çeşitli boyutlarda düşünme yetkinliği gereklidir. Ayrıca, sürekli yenilikleri takip etmek, kendini güncel tutmak ve teknolojik gelişmelere öncülük etmek de büyük önem taşır. Bu işin en keyifli yanlarından biri ortak bir amaç için bu büyük bir ekiple çalışmak ve her bir kişinin bakış açısından faydalanarak ortak bir başarı elde etmektir. Diğer keyifli taraf ise tamamladığımız tüm süreçler sonucunda banttan çıkan araçlarda veya yollarda toplumun hizmetinde gördüğümüz çözümlerimizdir.

* Mercedes-Benz Türk Otobüs Geliştirme Ürün Portföy Yönetimi Direktörü olarak bize ekibinizden bahsedebilir misiniz? Hoşdere Otobüs Fabrikası bünyesinde bulunan İstanbul Ar-Ge merkezinizin yetki ve sorumlulukları nelerdir?

İstanbul, Neu-Ulm ve Mannheim lokasyonlarında faaliyet gösteren global bir ekibim var. Bu ekip, ürün yönetimi, araç konsept çalışmaları, müşteri taleplerinin geliştirilmesi, sipariş yönetimi, araç yaşam döngüsü yönetimi, veri yönetimi ve numunelendirme gibi bir çok alanda çalışarak ürün ailemizin gelişimine katkı sağlıyor. Mühendislerimiz, bu alanlarda sorumluluk alarak ürünlerimize kendi imzalarını atıyor ve Mercedes-Benz ve Setra markalı otobüslerin Ar-Ge faaliyetlerinde önemli bir rol oynuyorlar. İstanbul Ar-Ge Merkezimiz ise 2009 yılında kuruldu ve bu yıl 15'inci yıl dönümünü kutluyor. Türkiye'den dünya çapında mühendislik hizmetleri sunmasının yanı sıra, faaliyetleriyle ülke ekonomisine de katkı sağlıyor. Hoşdere Otobüs Fabrikası bünyesinde bulunan İstanbul Ar-Ge merkezimiz Mercedes-Benz ve Setra marka otobüsler için iç donanım, karoser, dış kaplama, elektrik altyapısı, teşhis sistemleri ve donanımsal dayanıklılık testleri konusunda yetkinlik merkezi olarak faaliyet gösteriyor. Ayrıca, Kuzey Amerika pazarı için üretilen Mercedes-Benz Tourrider'ın Ar-Ge faaliyetlerinin büyük bir kısmı da İstanbul Ar-Ge merkezi tarafından yürütülüyor.

* Peki Mercedes-Benz Türk olarak üniversitelerle Ar-Ge alanında iş birlikleri yapıyor musunuz?

Mercedes-Benz Türk olarak üniversite ve endüstri iş birliğinin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu iş birliği sayesinde ticari araçlar alanındaki tutkumuzu genç nesillerle paylaşıyor ve onların ilgi ve heyecanlarına ortak oluyoruz. Üniversitelerle yaptığımız iş birliklerini inovasyon ve akademik çalışmalar olmak üzere iki temel başlık altında sürdürüyoruz. İnovasyon alanında, Türkiye ve uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğimiz projelerle üniversitelerdeki öğrenciler ve akademisyenlerle birlikte çalışarak bilime ve endüstriye katkı sağlıyoruz. Akademik alanda, Bahçeşehir Üniversitesi'nin "CO-OP Eğitim Modeli" kapsamında 2009 yılında başlattığımız çalışmalarla mühendislik fakültesi öğrencilerine kamyon ve otobüs ürün grupları ile ürün geliştirme süreçleri konularında güncel bilgiler sunmaya başladık. Aynı iş birliğini 2022 yılında Türk-Alman Üniversitesi'nde de başlattık. Derslerimiz, sektörel ihtiyaçlar, yeni gelişen alanlar ve trendler göz önünde bulundurularak Mercedes-Benz Türk'ün üst düzey yöneticileri tarafından özenle hazırlanıyor ve veriliyor. Öğrencilere Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası'nı ziyaret etme imkanı sunarak; gençlerin üretim süreçleri hakkında derinlemesine bilgi edinmelerini de sağlıyoruz. Şimdiye kadar 400'ün üzerinde öğrenci derslerimize katıldı. Üniversitelerde verdiğimiz derslerde gençlerle olan iletişim ve etkileşim bizim için her zaman büyük bir ilham kaynağı oluyor.

* Ar-Ge alanında gerçekleştirdiğiniz güncel projelerinizden bahsedebilir misiniz? AB ile ortak gerçekleştirdiğiniz Ar-Ge projeleriniz bulunuyor mu?

Bu yıl içinde devreye alınacak değişikliklerden 2030 yılına kadar sürecek projeleri çeşitli hız, kapsam ve içerikte eş zamanlı olarak yöneterek, hem araç yaşam döngüsünü hem de geleceğin ulaşım çözümlerini şekillendiriyoruz. Avrupa Birliği'nin araştırma, geliştirme ve inovasyon programlarına hem otobüs hem de kamyon ürün gruplarında aktif katılım sağlıyoruz. Bu yıl Horizon Europe programı destekli Forest ve Base projeleri kapsamında, geleneksel kompozit malzemelerin yerine yeni ve çok işlevli biyokompozitlerin geliştirilmesi üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca AB Pil Yönetmeliği gerekliliklerine uygun bir Dijital Batarya Pasaportu (DBP) hizmetini hayata geçirme çalışmalarını sürdürüyoruz. AB ile yaptığımız Ar-Ge iş birliği sadece projelerle sınırlı değil; aynı zamanda sektörün dönüşümü ve ilerlemesi için stratejik ortaklıklar kuruyoruz. Örneğin Mercedes-Benz Türk olarak 4-5 Haziran tarihlerinde Avrupa'nın teknoloji ekosistemiyle Türk üretim şirketlerini bir araya getirerek işbirliği ve inovasyon fırsatlarını artırmak amacıyla gerçekleştirilen 'Acces2Tech Türkiye' etkinliğinin sponsorlarından biriydik. Etkinlik kapsamında 4 Haziran Salı günü, Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü, TÜBİTAK ve Türkiye'deki bazı kamu kuruluşlarının temsilcilerini Hoşdere Otobüs Fabrikası'nda ağırladık. Bu şekilde, sektördeki teknoloji trendlerinin ve yenilikçi çözümlerinin gelişimine katkı sağlayan iş birliklerinin önemini ve değerini daima vurguluyoruz.

* 2024 yılı ve sonrasına yönelik yönetim vizyonunuz nedir? Çalışma biçimlerinizde ne gibi yenilikler uygulamayı planlıyorsunuz?

Hedefimiz, mevcut ürün portföyümüzü en güncel teknoloji, yönetmelik gereklilikleri ve müşteri ihtiyaçları doğrultusunda sürekli geliştirirken, emisyonsuz araç portföyümüzü de büyütmek. Bu teknolojik dönüşüm sürecinde süreçlerimizin esneklik ve çeviklik açısından uygun olmasını sağlamak çok önemli. Bu amaçla, 2023 yılı itibariyle Ar-Ge bünyesinde yapılandırılmış çevik çerçeve programına (SAFe) geçiş yaptık SAFe çalışma metodu, 200'den fazla global grup tarafından yürütülen Ar-Ge çalışmalarında çevik prensipleri uygulamaya olanak sağlıyor. Bu yöntem ile çalışanlarımızın ürün sorumluluğu, takım koçluğu veya araç mimarisi gibi çeşitli roller üstlenerek geliştirme süreçlerindeki etkinliklerini artırmayı hedefliyoruz. Değişkenlerin ve bilinmezliklerin bol olduğu bu dönemde, özellikle ağır ticari araç endüstrisindeki dönüşümü şekillendirirken müşteri odaklı çözümler geliştirme konusunda bu yaklaşımın önemli bir katkı sağladığını görüyoruz. 2024 yılında, tüm ekip üyelerimizin geri bildirimlerini dikkate alarak bu yaklaşımı üretim ve geliştirme süreçlerimize entegre ettik. Bu yöntemlerle, geleceğin sürdürülebilir ve yenilikçi ulaşım çözümlerini şekillendirerek, hem bugünün hem de yarının ihtiyaçlarına yanıt vermeyi ve sektördeki öncü rolümüzü güçlendirmeyi hedefliyoruz.

* Yoğun iş temponuz dışında neler yapıyorsunuz?

İş hayatımın yanı sıra akademik çalışmalarıma da devam ediyorum. Bahçeşehir Üniversitesi'nde tamamladığım MBA ve Doktora programlarının yanı sıra üniversite-sanayi iş birliği kapsamında, 2019 yılından beri Bahçeşehir Üniversitesi'nde Ticari Araç Mühendisliği dersleri veriyorum. Ayrıca iş hayatımda olduğu kadar ailem, arkadaşlarım ve hobilerimle de ilgileniyorum. Özellikle yelken hobimi şirketimizdeki yelken kulübünü kurarak Mercedes-Benz Türk ailesiyle paylaşmanın keyfini çıkarıyorum. Yeni çalışma arkadaşlarımızın da bu alanda kadın yarış ekibi kurarak yeni başarılara imza atmaları beni son derece gururlandırıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR