USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Portre

20 Eylül 2021 15:28

"TEMSA'yı bir otomotiv şirketinden çok, otomotiv odaklı bir teknoloji şirketi olarak tasarladık"

Temsa CEO'su Tolga Kaan Doğancıoğlu ile otomotiv sektörünün geleceğini, Türkiye pazarını, fiyat politikalarını ve inovasyon hedeflerini Platinonline.com için konuştuk. Doğancıoğlu "Artık dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik iş dünyası için öncelikli maddeler haline geldi. Biz de geçtiğimiz yıllarda TEMSA bünyesinde ciddi bir teknolojik dönüşüm hamlesi başlattık ve TEMSA'yı bir otomotiv şirketinden çok, otomotiv odaklı bir teknoloji şirketi olarak tasarladık” dedi.

"TEMSA'yı bir otomotiv şirketinden çok, otomotiv odaklı bir teknoloji şirketi olarak tasarladık"

1968 yılında kurulan ve 1987'den beri Adana'da bulunan 510.000 metrekarelik üretim tesisinde faaliyetleri sürdüren ve yılda 10.000'in üzerinde otobüs, midibüs ve hafif kamyon üreten TEMSA, Platinonline.com'un dijitalleşme sohbetlerinin konuğu oldu.

Bu ülkenin bir markası olarak, ülkemizde ve dünyada başlatılacak bir elektrikli araç seferberliğine tamamen hazır oldukları mesajını veren Temsa CEO'su Tolga Kaan Doğancıoğlu, elektrifikasyonun dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte TEMSA da bu geleceğin vazgeçilmez oyuncularından biri olacağını söyledi.

Yılın ilk yarısını nasıl geçirdiniz? İkinci yarı ve yılsonu beklentileriniz nelerdir?

Yılın ilk yarısı, sürdürülebilirliği ve teknolojiyi odağımıza aldığımız bir dönem oldu diyebilirim. Bunların kesişiminde de elektrikli araçlar var. Sabancı Holding ve Skoda ortaklığından aldığımız güçle, elektrikli araçlar konusundaki uzmanlığımızı dünyanın farklı coğrafyalarına taşımaya devam ediyoruz. Son dönemde gerçekleştirdiğimiz ihracat anlaşmaları ve teslimatlarla buradaki yetkinliğimizi ve kararlılığımızı da ortaya koyduk. Pandeminin yarattığı tüm zorlu sürece rağmen TEMSA'nın ilk elektrikli araç ihracatını 2020 yılının sonunda yapmayı başardık. İsveç gibi bu alanda dünyanın öncü ülkelerinden birine gönderdiğimiz ilk araçlar elektrikli araçlar konusunda geldiğimiz seviyenin de en somut göstergesi oldu. İsveç'in ardından Belçika, Prag, Romanya, Çekya ve diğer pazarlara yönelik anlaşmalarımızla özellikle Avrupa'da etkinliğimizi artırmaya devam ediyoruz.

Tüm bu ihracat başarılarımızın yanında elektrikli araçların ülkemizde yaygınlaşması için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda ilk elektrikli aracımızı Gaziantep Belediyesi'ne sunmuş; burada pilot olarak çalıştırmıştık. Şimdi de Antalya ve Mersin'de elektrikli araçlarımız demo sürüşlerini tamamladı.

Yine geçtiğimiz haftalarda, ASELSAN ile geliştirdiğimiz ilk yerli elektrikli aracımızın Samsun'da yollara çıkması için gerekli imzalar atıldı. Teslim ettiğimiz 10 adet elektrikli aracımızla, Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin geleceği olan geliştirilebilir ve sürdürülebilir toplu ulaşım projesinine öncülük ettik. Farklı elektrikli modellerimiz de şu anda Türkiye'nin farklı bölgelerinde test sürüşlerini gerçekleştiriyor. Aldığımız geri dönüşler de bizi son derece mutlu ediyor, gururlandırıyor. Bugün TEMSA İsveç'e elektrikli araç ihracatı yapabilen; küresel şirket vizyonuyla Mersin'den Kaliforniya'ya kadar çok farklı bölgelerde elektrikli araçlarını yollara çıkarabilen bir teknoloji şirketine dönüşmüş durumda.

Öte yandan uluslararası etkinlik ve fuarlarda da aktif olarak yer alarak 'smart mobility' çözümlerimizi sergilemeye devam ediyoruz. En son geçtiğimiz haftalarda Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen IAA Mobility 2021 Fuarı'na katıldık. Burada Avenue Electron ve MD9 electriCITY araçlarımızın yanı sıra kendi bünyemizde üretmeye başladığı batarya paketlerimizi tanıttık.

Yıl sonuna bakacak olursak, ihracat ve teslimatlarımızın yoğun bir şekilde devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu ülkenin bir markası olarak, ülkemizde ve dünyada başlatılacak bir elektrikli araç seferberliğine tamamen hazırız. Elektrifikasyonun dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte TEMSA da bu geleceğin vazgeçilmez oyuncularından biri olacak.

Pandemi süreciyle araç tedarikinde büyük sıkıntılar yaşandı. Buna çip krizi de eklenince sektörde duraksamalar yaşandı. Bu konuda neler yaptınız?

TEMSA olarak, bu dönemde en hızlı hareket eden ve önlem alan şirketlerden biri olduğumuzu söyleyebilirim. En güçlü olduğumuz ürün ve pazarlarda bile pandeminin olumsuz etkisini çok güçlü biçimde hissetmemize rağmen, iş modelimizi değiştirerek ve başka fırsatlar yaratarak şirketi canlı tutma becerisi gösterdik.

Salgına rağmen devam etmesi gereken toplu taşıma konusundaki endişeler tüm dünya ve Türkiye gündemindeydi. Biz de bu kapsamda yolcu ve sürücü sağlığını gözetecek önemler alarak burada kullanılacak teknolojiler üretmeye başladık.

Diğer bir unsur da teknoloji kullanımının salgının tetiklemesiyle çok daha fazla elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili ürünleri gündeme getirmesiydi. Otomotiv endüstrisi içerisinde ihtiyacı gördüğünüz gün çözüm üretmek, çok geç kaldınız anlamına gelir. TEMSA bu açıdan çok şanslı bir şirket, çok öncesinde elektrikli araçlar konusunda yatırımlarına başlamış, bu konuda farklı ürünleri piyasaya hazır hale getirmiş bir şirket. Bu sayede de pandeminin yarattığı tüm zorlu sürece rağmen diğer endüstri dallarına göre nispeten daha hazırlıklıydık ve krizi fırsata çevirmeyi başarabildik bu anlamda.

Ar-Ge ve inovasyon konusunda neler yapıyorsunuz?

Artık dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik iş dünyası için öncelikli maddeler haline geldi. Dolayısıyla en büyük rekabet avantajını bu değişime hızla adapte olarak organizasyonlarını çevik bir şekilde dönüştürebilen şirketlerin yakaladığını söyleyebiliriz.

Bununla beraber biz de geçtiğimiz yıllarda TEMSA bünyesinde ciddi bir teknolojik dönüşüm hamlesi başlattık ve TEMSA'yı bir otomotiv şirketinden çok, otomotiv odaklı bir teknoloji şirketi olarak tasarladık. Uzun yıllardır Ar-Ge ve inovasyona büyük yatırım yapan bir şirket olarak, bu kapsamda yeni teknolojiler için şirket bünyesinde TEMSATech platformu kurduk. Bu platform bünyesinde elektrikli araçların yanı sıra otonom araçlar, güç dağıtım ve araç şarj ünitesi, şarj istasyonları gibi çok farklı alanlarda çalışmalar yapıyoruz. Yurtdışına ihraç ettiğimiz elektrikli araçlar da TEMSATech'in bir ürünü...TEMSA olarak, tüm segmentleri kapsayan geniş ürün yelpazemizle yarının yeni nesil mobilite çözümlerini tasarlıyor, geleceği şekillendiren akıllı mobilite vizyonuyla daha iyi bir gelecek için çalışmalarımızı hızla sürdürmeye devam ediyoruz.

Öte yandan artık yurtdışına ihraç ettiğimiz elektrikli araçlarımızda kullandığımız pil ve batarya paketlerini Adana'daki tesislerimizde geliştirip üretmeye başlayarak büyük bir başarıya imza attık.

Gelecek yatırımlarınızdan ve otonom araç projelerinizden ve sektöre yön verecek bahseder misiniz?

TEMSA olarak, Sabancı Holding ve Skoda Transportation'dan aldığımız teknoloji ve rekabet gücüyle, oyun kurucu şirketler arasında yer almak için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz.

Yüzde yüz Türk mühendisleri tarafından geliştirilen elektrikli araçlarımız ile de pazarda büyük fark yaratıyoruz. Avrupa başta olmak üzere yurt dışı pazarlardaki konumumuzu güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elektrifikasyon bugün ulaşım dünyasındaki en önemli gündem maddesi.

Biz de Ar-Ge ve inovasyonu büyüme stratejimizin temeline koyarak buna uygun araç teknolojilerini geliştirmeye; seri üretime hazır hale getirdiğimiz farklı alternatiflerdeki araçlarımızı dünyaya ihraç etmeye devam ediyoruz.

2025 toplam otobüs hacmimizin yarısından fazlasını elektrikli araçlar tarafından karşılamayı hedefliyoruz. Elektrikli araçlarımızda ihracatın payının da yüzde 80'lere ulaşmasını öngörüyoruz.

Kısa vadede bakacak olursak da bu yıl geçtiğimiz yılın 2-3 katı büyüklüğünde bir iş hacmine ulaşmayı planlıyoruz diyebiliriz. Burada kendimize ve teknolojimize çok güveniyoruz. Yakın zamanda batarya paketleriyle, kaportasıyla tüm teknolojisiyle Adana'da ürettiğimiz elektrikli araçlarımız Silikon Vadisi başta olmak üzere ABD'nin farklı bölgelerinde de yollarda olacak.

Öte yandan, otonom otobüsle alakalı çalışmalarımız var, bunun ticarileşmesi için 2021'de daha fazla çalışacağız. Önce kontrollü alanlarda, yollarda veya üniversite kampüslerinde deneyeceğiz. Ondan sonra 3-4 yıl içerisinde TEMSA'nın elektrikli araçlarla beraber otonom araçları da geliştirdiğini göreceğiz.

Ayrıca, kardeş şirketimiz Skoda Transportation ile birlikte bölgelerdeki gücümüzü ve varlığımızı da artırıyoruz. Bugüne kadar daha çok şehirlerarası ulaşıma odaklanan TEMSA'nın artık şehir içi elektrifikasyon çözümlerinde de çok aktif olacağını göreceğiz. Skoda troleybüs, tramvay, tren gibi alanlarda çok tecrübeli ve güçlü. Bu alanlarda da etkinliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Müjde olarak beklenen tramvay ve tren gibi faaliyetleri yakından takip ediyoruz. Ülkemizde yerli bu tür ürünleri Adana'da üretmek gibi bir hedefimiz de var.

İşlevsel ve fonksiyonel olarak yeni seçenekler sunacak ne gibi dijital uygulamayara odaklanacaksınız. Dünyada bu konuda meler oluyor, Türkiye'nin bu konuya adaptasyonu için nasıl bir yol haritası izlemesi gerekiyor?

Bugün tüm dünyada teknolojiyle otomotivin iç içe geçtiği bir süreçten geçiyoruz. Teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, bu iki alanı sınırlayan çizgiler de artık yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Özellikle yeni neslin ekonomik aktiviteye ve karar verme süreçlerine dahil olması, otomotiv başta olmak üzere belli başlı sektörlerdeki dönüşümü hızlandırıyor. Bu dönüşüm ışığında özellikle elektrikli araçlar ve otonom teknolojilerin yakın gelecekte çok daha belirleyici olacağını söyleyebiliriz. Dünyada toplu taşımanın geleceği artık elektrikli araçlar odağında şekilleniyor.

Bu konu ülkemiz için de potansiyeli en yüksek alanlardan bir tanesi. Bugün TEMSA olarak, elektrikli araç teknolojilerinde dünyanın sayılı şirketleri arasında yer aldığımızı, kimi coğrafyalarda pazarın tek oyuncusu olduğumuzu gönül rahatlığıyla ve aslında büyük de bir gururla söyleyebilirim.

TEMSA olarak çok uzun yıllardır elektrikli araç teknolojileri konusunda çalışıyoruz. Özellikle bu konu da sahip olduğumuz tecrübeyi, modern şehirleşme ve akıllı toplu ulaşımın geleceği için kullanıyoruz. Adana'daki tesisimizde ürettiğimiz araçlarımızla bir yandan ulaşımın geleceğine ve dünyamızın sürdürülebilirliğine katkıda bulunurken bir yandan da gerçekleştirdiğimiz katma değerli ihracatla Türkiye ekonomisine destek veriyoruz.

Bugün, yüzde 100 Türk mühendisliği ile geliştirdiğimiz araçlarımız dünyanın 66 ülkesinde yollarda. Bu kapsamda yurt içi ve yurt dışında elektrikli otobüs teslimatlarımıza da hız verdik.

EN ÇOK OKUNANLAR