Vodafone Grubu'nun bünyesinde yer alan Vodafone Türkiye, "herkes için dijital bir gelecek inşa etme" vizyonu doğrultusunda, birey ve kurumlara sabit, mobil ve içerik hizmetleri dahil tüm telekomünikasyon teknolojilerini tek çatıda sunan Vodafone Türkiye'nin CEO'su Engin Aksoy, pandemi sürecinde, yoğun trafiğe rağmen kesintisiz hizmet vermeye devam ettiklerini ve müşterilerinin artan mobil ve sabit data kullanımı ihtiyacını karşılamak için kapasite artırımları yaptıklarının altına çizdi.
2020'de dijitalleşmeye yönelik neler yaptınız?
Vodafone olarak, bu yıl Türkiye pazarında 15'inci yılımızı kutluyoruz. Bu süreçte, Türkiye'nin en büyük uluslararası doğrudan yatırımlarından biri olarak, ülkemizin dijitalleşmesi için 25 milyar TL'yi aşkın yatırım yaptık. Hem dijitalleşme yönünde attığımız adımlar, hem de finansal performansımız, Grubumuzda takdir görüyor ve örnek gösteriliyor. Ekim-Aralık 2020 dönemini kapsayan üçüncü çeyrekte servis gelirlerimiz %17,7 organik büyümeyle 3,6 milyar TL'ye ulaştı. Bu sonuçla, Vodafone Grubu içinde servis gelirleri bakımından en çok büyüyen operatör olduk. 23,4 milyona ulaşan mobil müşteri sayımızla Türkiye'nin ikinci büyük mobil iletişim şirketi olmayı sürdürüyoruz. Diğer yandan, 1,2 milyonu aşan sabit genişbant müşteri sayımızla bu alanda da önemli bir oyuncu olma yolunda ilerliyoruz. Vodafone Grubu genelinde 4.5G şebekesi en büyük operatörüz ve en iyi uygulamaların yapıldığı pazarlardan biriyiz.
TEKNOLOJİ HAYATIN HER ALANINDA VAR OLMAYA BAŞLADIKÇA, MÜŞTERİLERİMİZİN İHTİYAÇLARI DA FARKLILAŞIYOR
Geleceğin dijital servislerde olduğunu düşünüyoruz. 2020'de Vodafone Yanımda, Online Self Servis ve Vodafone TV gibi dijital kanallarımızı kullanan aylık aktif müşteri sayımız bir önceki yıla göre %22 artışla 16,3 milyonu aştı. Bugün yeni müşteri alımlarımızın yaklaşık %30'u dijitalden geliyor. Teknoloji hayatın her alanında var olmaya başladıkça, müşterilerimizin ihtiyaçları da farklılaşıyor. Müşterilerimiz, iletişim kurmanın yanı sıra iş, eğlence, alışveriş, bankacılık, sigorta gibi tüm ihtiyaçlarını tek bir platform üzerinden karşılamak istiyor. Bu tespitten yola çıkarak geliştirdiğimiz Vodafone Yanımda uygulamasına son 4 yılda önemli yatırımlar yaptık. Amacımız, Vodafone Yanımda'yı e-ticaretten sigortaya, finanstan gaming'e kadar her alanda kullanılan bir uygulama olarak konumlamak. Bugün müşterilerimiz, Vodafone Yanımda üzerinden sunduğumuz Fırsatlar Dünyası ile 100'ü aşkın farklı markanın 400'ü aşkın fırsat kampanyasına ulaşabiliyor; süpermarket servisi ile market alışverişlerini online olarak hızlı, kolay ve güvenilir bir biçimde yapabiliyor; ayrıcalıklı sigorta teklifleri ile dijital ortamda en uygun sigorta ürünlerine ve özel faydalara sahip olabiliyor. Uygulamamızın 2020 yılında tekil kullanıcı sayısı 22 milyonu, aylık ziyaret trafiği ise 300 milyonu aştı.
2021'de dijital yatırım planlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Vodafone olarak, 2025 yılına kadar Türkiye'nin en hızlı büyüyen dijital servisler şirketi olmayı hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için 2 yol izleyeceğiz. Birincisi kendimizi dönüştürmek, ikincisi toplumu dönüştürmek. Kendi dönüşümümüz, yeni nesil telekom şirketi olmayı kapsıyor. Bu doğrultuda, sadece iletişim hizmetleri sunmanın ötesine geçiyor; dijitalleşmenin gücünü kullanarak, dijital pazaryeri, finans ve sigorta hizmetleri sağlayıcısı, dijitalleşmek isteyen işletmelerin en önemli destekçisi olma yönünde adımlar atıyoruz. Yeni iş alanlarımızın büyümesini desteklemek amacıyla holding yapısına geçtik.
HEDEFİMİZ, DİJİTAL SERVİSLER ODAĞIMIZI DEVAM ETTİREREK BU ŞİRKETLERİMİZİ DAHA DA BÜYÜTMEK
Bugün, Vodafone Holding A.Ş. bünyesinde 4 ana dikey altında 10 şirket faaliyet gösteriyor. "Telekom" dikeyinin altında Vodafone Telekom (Mobil), Vodafone Net, Vodafone Kule Hizmetleri; "Servisler" dikeyinin altında Vodafone Dağıtım, Vodafone Bilgi (COPS), Vodafone Teknoloji; "Finansman ve Sigorta" dikeyinin altında Vodafone E-Para, Vodafone Sigorta; "TV ve Medya" dikeyinin altında ise Vodafone Dijital ve Vodafone Medya şirketlerimiz var. Hedefimiz, dijital servisler odağımızı devam ettirerek bu şirketlerimizi daha da büyütmek. Diğer yandan, sunduğu ürün ve hizmetlerle toplumun her kesimine dokunan bir şirket olarak, toplumsal dönüşümde de önemli bir rol oynuyoruz. Dijitalleşmeyi kullanarak toplumun dönüşümüne katkı sağlamak gibi hayati bir misyonumuz var. Amaç odaklı vizyonumuz doğrultusunda, teknolojinin dönüştürücü gücüyle toplumsal fayda üretmeyi hedeflediğimiz çalışmalar yapıyoruz.
2025 hedefimize ulaşmak için Bağlantı, Vodafone Yanımda ve Vodafone Business unsurlarından oluşan bir büyüme planı oluşturduk. Buna göre, altyapımızı en yeni teknolojilerle geliştirmeye devam ederek müşterilerimize en iyi dijital deneyimi yaşatmaya devam edeceğiz. Vodafone Yanımda'nın her gün girilip işlem yapılan, kullanılan ve yaşayan bir "süper uygulama" olması için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu uygulamamız, yeni kategorilerle büyümeye devam edecek ve her ihtiyaca cevap veren bir pazaryeri haline gelecek. Vodafone Business markamızla, her ölçekten işletmenin teknoloji ortağı olmaya devam edeceğiz. Kurumsal alanda Veri Merkezi, Bulut Çözümleri, Siber Güvenlik, Özelleştirilmiş Mobil Ağ ve IoT alanlarında yapacağımız yatırımlarla önümüzdeki 5 yıl boyunca katlanarak artan bir hızda büyümeyi planlıyoruz. Büyüme hedeflerimizi gerçekleştirirken ana odağımız "mutlu paydaşlar yaratmak" olmaya devam edecek. Başka bir deyişle, mutlu müşteri, mutlu iş ortağı ve mutlu çalışan hedefiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Pandemi ile beraber dijitalleşmenin önem kazandığını görüyoruz. Siz bu konuda kendinizi nasıl konumlandırırsınız?
Pandemi, herkesin hayatında önemli değişimlere yol açtı. Bu değişimin temel sağlayıcısı dijitalleşme olurken, telekom operatörleri de bu sürecin en önemli unsurları olarak konumlandı; çünkü, operatörlerin ağları, altyapıları yetersizse, dijital teknolojiler hayata geçemez. Dolayısıyla, içinde bulunduğumuz tablonun tutkalı telekomünikasyon teknolojisidir, diyebiliriz. Günlük hayatımızı sürdürmek için telekom teknolojilerinden, özellikle de mobil iletişim teknolojilerinden bugüne kadar görülmemiş ölçülerde yararlanıyoruz. Fiber bağlantılar, mobil genişbant ve mobil uygulamalar sayesinde insanlar evlerinden işlerine, sağlık ve eğitim hizmetlerine, alışveriş olanaklarına erişebiliyor.
SALGIN SEBEBİYLE EVDE KALMASI GEREKEN TOPLUMU HAYATA BAĞLAMAYA DEVAM ETMEYİ ÖNEMLİ BİR SORUMLULUK OLARAK GÖRDÜK
Vodafone olarak biz de bu dönemde, yaptığımız işin hem toplumun hem bireylerin dönüşümü için ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi anladık. Bu da bize ayrı bir heyecan ve tutku verdi. Bu süreçte işimize bağlılığımız daha da arttı, topluma faydamızı çok net gördük. Pandemi sürecinde, yoğun trafiğe rağmen kesintisiz hizmet vermeye devam ettik. Müşterilerimizin artan mobil ve sabit data kullanımı ihtiyacını karşılamak için kapasite artırımları yaptık. Saha ekiplerimiz tüm zorluklara rağmen operasyonlarımızın ve iletişimin devamlılığını sağladı. Bireylerden kurumlara toplumun her kesimini bağlantıda tuttuk. Salgın sebebiyle evde kalması gereken toplumu hayata bağlamaya devam etmeyi önemli bir sorumluluk olarak gördük. COVID-19'un yaşamımıza etkilerini azaltmak ve iletişimin sürekliliğini sağlamak için, şebekemizin hizmet kalitesini korumaya, kritik kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlamaya, şeffaf bilgi akışını geliştirmeye, evdeki yaşamı ve evden çalışmayı kolaylaştırmaya, iş dünyasına destek olmaya, kamu kurumlarına ve şirketlere mobil verilerle ışık tutmaya odaklandık.
Türkiye'de pandemi sonrası uzaktan çalışmaya devam edecek olan birçok şirketin varlığından söz ediliyor. Kısa sürede altyapılarını kuran bu şirketler yeni normalde de bu çalışma düzeninde devam eder mi?
Pandemi, "Ofiste olmak başarı göstergesidir, çalışanların verimliliğini görerek sağlayabilirim" anlayışını ortadan kaldırdı. Yeni dönemde çoğu şirketin hibrit çalışma modeline geçmesi gerekecek. Şirketlerin yeni normallerinden biri, sosyalleşmenin, ofiste çalışmanın ve evde çalışmanın çok daha iyi harmanlanıp dengelenebileceği bir çalışma şekli olacak. Ekibin bir kısmının evden çalıştığı, bir kısmının ise sahada hareket halinde olduğu, bununla birlikte iki tarafın da entegre çalıştığı ve birbirini beslediği bir düzen oluşacak. Nereden çalıştığınızın çok önemi olmayacak ve kişiye özel şekillenen istihdam politikaları yaygınlaşacak.
EYLÜL İTİBARIYLA HİBRİT ÇALIŞMA MODELİNE GEÇMEYİ PLANLIYORUZ
Vodafone'da, aşı ve normalleşme takvimine bağlı olarak Eylül itibarıyla hibrit çalışma modeline geçmeyi planlıyoruz. Çalışan deneyimini ve esnekliği merkezine alan, uzaktan çalışmanın verimliliği ile ofislerde çalışmanın sinerjisini harmanlayan bir model uygulayacağız. Bu modelle, uzaktan çalışmanın getirdiği özgürlük ve verimliliği, ofislerde olmanın getirdiği ortak çalışma kültürü ve sosyal ortam ile entegre edeceğiz. Çalışanlarımıza hem uzaktan çalışma, hem de inovasyon, ortak akıl üretme, ekiplerarası sosyal etkileşim için ofislerimizi kullanma imkânı sunacağız. Amacımız, evdeki verimlilik ve ofisteki işbirliğinin sinerjisini en üst seviyeye çıkarmak. Hibrit modelde, toplam çalışma zamanımızın ortalama %40'ı ofisten, %60'ı ise uzaktan olacak şekilde düzenlenecek.
Dijitalleşmenin istihdama olumlu veya olumsuz etkileri nelerdir?
Dijitalleşme, sağladığı fırsat eşitliğiyle istihdam politikalarını olumlu yönde etkiliyor. Vodafone olarak, geçen yıl, Müşteri Hizmetleri birimimizde ana odağı dijitalleşme olan, uzaktan çalışma esasına dayalı "yeni nesil çalışma sistemi"ni hayata geçirdik. Bu sistemde, kişiler, dijital teknolojiler sayesinde istedikleri yerden, istedikleri şekilde ve istedikleri kadar çalışabiliyor. Dijital dünyaya uygun bir çalışma şekli sunuyoruz. Dijitalleşme sayesinde, kişilere zaman bağımsız, şehir bağımsız, lokasyon bağımsız çalışmanın ayrıcalığını yaşatıyoruz.
YENİ NESİL ÇALIŞMA SİSTEMİYLE ÖNÜMÜZDEKİ 3 YILDA 3.500 EK İSTİHDAM YARATMAYI HEDEFLİYORUZ
Hedefimiz, daha önce çalışma hayatına girmemiş, özellikle evden çıkmakta problem yaşayan vatandaşlarımızın aile ekonomisine katkı sağlamasına imkân vermek. Ev kadınları, engelli bireyler ve üniversite öğrencilerini önceliklendiren bir çalışma sistemi sunuyoruz. Örneğin, evinde çocuğuna ya da yaşlı bir büyüğüne bakmak zorunda olan ya da başka bir sebeple evinden ayrılamayan kadınlar, bu sistemle evinden çalışıp aile bütçesine katkı sağlayabiliyor. Fiziksel engelinden ötürü evden çıkamayan ama çalışma hayatında son derece üretken olabileceğine inanan engelli vatandaşlarımız, bu sistemle evden çalışarak iş hayatının içinde yer alabiliyor. Eğitim temposu nedeniyle tam zamanlı çalışma imkânı bulamayan ama kendi harçlığını çıkarmak isteyen gençlerimiz, istedikleri zaman aralığında istedikleri yerden çalışarak para kazanabiliyor. Oturduğu şehirde çağrı merkezi hizmeti veren şirket olmayan ama bu işkolunda başarılı olabileceğine inanan kişiler, dijital teknolojilerimiz sayesinde belirli bir mekanda olma zorunluluğu olmadan çağrı merkezi hizmeti vererek gelir sahibi olabiliyor. Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere, yeni nesil çalışma sistemiyle, bireylerin hayatına dokunacak ve toplumsal gelişime katkı sağlayacak farklı bir çalışma modeli sunuyoruz. Yeni nesil çalışma sistemiyle önümüzdeki 3 yılda 3.500 ek istihdam yaratmayı hedefliyoruz.
Tüm dünyanın dijitalleşmeye hızlıca geçişi ile veri trafiği rekor seviyelere ulaştı. Veri güvenliği yeterince sağlanıyor mu?
PWC'nin Küresel CEO araştırmasına göre, siber tehditler 2 yıldır CEO'ların gündeminde ilk 5 içinde yer alıyor. Gartner'ın araştırmasına göre, dünya genelinde siber güvenlik harcamalarının 2022'de 133,7 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Vodafone olarak, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin bağlantı, veri merkezi ve siber güvenlik ihtiyaçlarını analiz ederek uçtan uca çözümler sunuyoruz. Vodafone Siber Güvenlik portföyümüzle, işletmelerin tüm altyapılarını olası siber ataklara karşı korumaya yönelik çözümler sunuyor ve operasyonel kesintilere engel oluyoruz. Veri güvenliği alanında uluslararası geçerli sertifikasyonlara sahip olan veri merkezlerimiz, siber güvenlik çözümleri ile işletmelerin verilerini güvende tutuyor.
VODAFONE SİBER GÜVENLİK OPERASYON MERKEZİ'Nİ (SOC) HAYATA GEÇİRDİK
İşletmelerin tam olarak siber güvenliğini ve iş sürekliliğini sağlama misyonumuz doğrultusunda Vodafone Siber Güvenlik Operasyon Merkezi'ni (SOC) hayata geçirdik. Bu merkezde görev yapan analistlerimiz, son teknolojik çözümleri kullanarak ve iyi bir süreç yönetimi yaparak işletmelerin siber güvenlik olaylarını tespit ve analiz ediyor; olası tehditlere karşı gerekli müdahaleleri gerçekleştiriyor. Merkezimiz, işletmeler için güvenlik operasyonlarının yetersizliği, IT ekipleri arasındaki koordinasyon eksikliği, güncel olmayan envanter bilgileri, güvenlik ve olay yönetimi, bileşenlerinin eksikliği, olay müdahale süreçlerindeki eksiklikler, yetersiz şifreler ve nitelikli personel eksikliği gibi sorunları ortadan kaldırıyor.
Diğer yandan, Vodafone Güvenli Erişim Yönetimi (PAM) çözümümüzle, veri sızıntılarını engellemek, ayrıcalıklı/yetkili hesaplar kullanılarak yapılan atakları önlemek için şirket kaynaklarına olan erişimleri yetkilendiriyoruz. Ayrıca, bilgi işlem yöneticileri ve son kullanıcı için erişimlerin güvenli hale getirilmesini ve tüm erişim aktivitelerinin kayıt altına alınmasını sağlıyoruz.
Vodafone Türkiye'nin 5G ile ilgili çalışmaları var mı? En son gelinen noktayı bizimle paylaşır mısınız?
Vodafone olarak, 5G alanında global deneyimimizi Türkiye'ye taşıyarak müşterilerimize en iyi dijital deneyimi yaşatmaya hazırlanıyoruz. Dünya çapında 5G teknolojisinin gelişiminde kritik rol oynayan Grubumuz, İngiltere, İspanya, Almanya ve İtalya gibi 10'u aşkın ülkede 5G şebekesini devreye aldı. Bu konudaki global bilgi birikimimiz ile platform desteği ve modül tedariki alanlarında öncü rol üstleniyoruz.Grubumuzun uluslararası düzeyde zenginleştirdiği bilgi ve donanımı, 5GTR Forum ve 5G Vadisi gibi platformlara aktararak, Türkiye'nin 5G Beyaz Kitabı'nın tamamlanması gibi çalışmalara önemli katkılar sağladık.
5G UYGULAMALARI, ŞİMDİDEN MEVCUT ŞEBEKEMİZ ÜZERİNDE ÇALIŞMAYA BAŞLADI
Üyesi olduğumuz 5G Vadisi Açık Test Sahası'nda verilen ilk sinyale de gerçekleştirdiğimiz testler ve çalışmalarla katkı sunduk. Türkiye'de ilk defa hizmete aldığımız 5G'nin öncü teknolojilerinden Dar Bantta Nesnelerin İnterneti (NB-IoT) üzerinde çalışan yerli ve milli firmalarımızın sayısı her geçen gün artıyor. BTK önderliğinde 5G Test Vadisi'nde ve teknokentlerde birçok firma ile ortaklaşa çalışmalar yürüterek, yerli ve milli 5G ekosisteminin oluşmasına katkı sağlıyoruz. Geçtiğimiz aylarda Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın teknoloji merkezi olan MEXT'in test şebekesinde 5G altyapısının hazırlıklarını tamamladık. Türkiye'yi dijitalleşme liginde hızlı adımlarla tırmandıracak olan 5G uygulamaları, şimdiden mevcut şebekemiz üzerinde çalışmaya başladı. Geleceğe Hazır Şebeke altyapımızla müşterilerimiz için 10 kata kadar daha yüksek hız, daha fazla bağlantı sayısı ve daha düşük gecikme süresi sağlayabileceğiz.
OPERATÖRLER OLARAK AMACIMIZ, ALTYAPIDA DEĞİL, ÜSTYAPIDA, YANİ VERECEĞİMİZ ÜRÜN VE HİZMETLERLE REKABET EDEBİLMEK OLMALI
5G hazırlıklarının kuşkusuz en önemli parçası, tüm ülkeyi kapsayan yaygın bir fiber ağına sahip olmak. 5G'ye geçebilmek için sektör olarak bir an evvel fiber yayılımını sağlamalıyız. Fiber altyapı yaygınlığındaki %10'luk artış, gayrisafi yurtiçi hasılada %1'lik artışı tetikliyor. Mevcut fiber altyapısına yarısı kadar yeni fiber eklediğimizde bu yatırım kaynaklı GSYHİ büyümesinin 2023 yılında 44 milyar dolar olacağını hesaplıyoruz. Bugün ilave 15 milyon hanenin kapsanması için 5 milyar dolar yatırım gerekiyor. Bu noktada, mevcut fiber altyapıya erişimin düzenlenmesi ve yatırımların önünün açılması önem taşıyor. Operatörler olarak amacımız, altyapıda değil, üstyapıda, yani vereceğimiz ürün ve hizmetlerle rekabet edebilmek olmalı. Bu sayede, tüketicinin de makul fiyatlarla fibere erişiminin sağlanabileceği görüşündeyiz. Fiber yatırımlarının önceliklendirilmesi ve kamu politikası haline getirilmesi önem taşıyor. Vodafone olarak, hem sabit hem mobil pazarda altyapı paylaşımına, yatırımları hızlandıracak ve bu sayede daha yaygın ve daha iyi bir hizmet sağlayacak her çözüme sıcak bakıyoruz.