Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından hazırlanan 'Katılım Finans Strateji Belgesi' tanıtım toplantısında konuşan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan; 'Tüm insanlık için daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir finansal sistem mümkün' anlayışıyla çalışmalara başladıklarını söyledi. Katılım finans sistemini, sadece dinî hassasiyetler doğrultusunda tasarrufların değerlendirmesine imkân sağlayacak bir yapı olarak değil, aynı zamanda Türkiye'nin kalkınması ve finansal bağımsızlığı noktasında önemli rol oynama potansiyeli bulunan itici bir güç olarak gördüklerini belirten Aşan, "Ülkemizde 1984-2021 döneminde sürekli olarak gelişen ve finansal sistem içinde önemli bir yere gelen katılım finans, önümüzdeki dönemde büyük bir atılım yapma eşiğine girmiştir. Katılım Finans Strateji Belgesi, bütüncül dönüşüm dönemi olarak nitelendirdiğimiz 2022-2025 döneminde katılım finans sisteminin hak ettiği yere ulaşmasını sağlayacak stratejik dönüşümü gerçekleştirmeye yönelik somut adımlar içeriyor" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR MODEL OLUŞTURMAYA ÇALIŞTIK"

Katılım finans açısından bu coğrafyanın sunduğu fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini belirten Aşan, "Bu motivasyonla Türkiye'yi İslami finansın lider ülkesi olarak konumlandırmak istiyor ve bu amaçla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu çerçevede Katılım Finans Strateji Belgesi'nin hazırlanmasında İstanbul Finans Merkezi projesinin vizyonu, güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeye yönelik makroekonomik hedefler ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi uluslararası gelişmeleri özellikle göz önünde bulundurduk. Hazırlık sürecinde, yurt dışında başarılı uygulamalar ve stratejik adımlar detaylı olarak incelenmekle birlikte Türkiye'ye özgü bir model oluşturmaya çalıştık" yorumunda bulundu.

KATILIM FİNANS KURULUŞLARI SEKTÖRDEN % 8.2 PAY ALIYOR

Sektörün büyüklüğü incelendiğinde ise bugün itibariyle katılım finans kuruluşlarının sektörden aldığı pay yaklaşık yüzde 8.2 seviyesine ulaşmış durumda. Bu oranın daha da artarak 2025 yılında yüzde 15'e ulaşması hedefleniyor. Katılım finans sistemi; dört temel sektörden (katılım finansman kuruluşları, katılım sermaye piyasaları, katılım sigortacılığı, katılım sosyal finans) ve her sektör altında yer alan piyasalar, kurumlar ve kuruluşlardan oluşuyor. Mevcut durumda, Türkiye'de üçü kamu, üçü de özel sermayeli olmak üzere 6 adet katılım bankası faaliyet gösteriyor. 2021 yılında katılım bankalarının aktif büyüklüğü bir önceki yıla göre yüzde 64,1 oranında artarak 717.3 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. 2021 yılında katılım bankaları tarafından sağlanan finansman tutarı ise bir önceki yıla göre yüzde 51,3 artarak 335.9 milyar TL seviyesine ulaştı. Diğer taraftan 2021 yılında küresel İslami sermaye piyasası varlıkları 930.3 milyar dolar seviyesine

ulaştı ve toplam İslami finans sektörü varlıklarının yüzde 30,5'ini oluşturdu. İslami sermaye piyasasının en önemli finansal ürünü olan sukuk hacmi ise 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 13, İslami fonların toplam değeri ise yüzde 6,1 artış gösterdi.