Rami Kışlası'nın tarihi Sultan III. Mustafa dönemine dayanıyor. Yapımına 1757'de başlanan kışla, II. Mahmut zamanında yeniçeriliğin kaldırılması çalışmaları sırasında tadilattan geçirilerek yeni kurulan 'Asakir-i Mansure-i Muhammediyye' ordusuna tahsis edilir. Padişah II. Mahmut, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı'nda karargah olarak burayı seçer ve savaşı buradan yönetir. 1971'e kadar TSK bünyesinde hizmet veren kışla, 1980'den itibaren mülki idareye devredilir. Kışla'nın kütüphane olarak yeniden yapılandırılması fikri ise 'İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti' çalışmaları sırasında çıkar. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yoğun gayretleri ile 2014 yılında başlatılan Rami Kışlası restorasyonu, İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü yönetiminde gerçekleştirilir ve Türkiye'nin en büyük kütüphanesi ortaya çıkar.
220 DÖNÜMDE 10 İHTİSAS KÜTÜPHANESİ
Toplam 220 dönümlük alan içinde, 36 bin metrekarelik kapalı alanın yanı sıra ağaçlarla çevrili yapay bir göleti de barındıran Rami Kütüphanesi, 51 bin metrekarelik peyzaj alanına sahip. 4 bin 200 kişilik oturma alanı bulunan kütüphanede, 0-3 ve 3-6 yaş gruplarına hizmet veren 'Bebek ve Çocuk Kütüphanesi' ile orta öğrenim öğrencileri için tasarlanmış bir 'Gençlik Kütüphanesi' yer alıyor. Ayrıca yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin, akademisyenler ve araştırmacılar başta olmak üzere tüm yetişkin kullanıcıların kaynak ihtiyaçlarına yanıt verecek 'Yetişkin Kütüphanesi', Genel Eserler, Felsefe-Psikoloji, İlahiyat, Sosyal Bilimler, Dil Bilimleri, Bilim ve Teknoloji, Güzel Sanatlar, Eğlence ve Spor, Edebiyat, Tarih ve Coğrafya kütüphanelerinden oluşan 10 ihtisas kütüphanesinin yanı sıra Atatürk İhtisas Kütüphanesi ve Yazma Eserler Kütüphanesi'yle kitapseverlerin ve araştırmacıların hizmetinde olacak.
7 gün 24 saat hizmet verecek olan Rami Kütüphanesi'nde 2 milyondan fazla kitap bulunuyor
"UNESCO KÜLTÜR MİRASI LİSTESİ'NE ALINMASI İÇİN GEREKLİ ÇALIŞMALARI BAŞLATTIK"
Rami Kütüphanesi Genel Koordinatörü Osman Zorlu, açılış öncesi yaptığı açıklamada "Bu eseri korumak adına Rami kütüphanesi yönetimi olarak UNESCO Kültür Mirası Listesi'ne alınması için gerekli çalışmaları başlattık. Kütüphanemizi hem milletimize hem de insanlığa emanet etmek adına UNESCO Kültür Mirası Listesi'ne de alınacağını ifade etmek istiyorum" yorumunda bulundu. "Yazma Eserler Şifahanesi tarafında Türkiye'nin en büyük matbu eser arşivi yer alıyor. 115 bin nadir matbu eser var" şeklinde konuşan Zorlu; sergi salonlarında, ulusal ve uluslararası sergilere, konferanslara ve etkinliklere ev sahipliği yapılacağını belirterek, restorasyonu aslına uygun inşa edilen ve bulunduğu mahalleye büyük bir katkıda bulunacak olan kütüphanenin, Türkiye'nin ilk sürdürebilirlik sertifikasına sahip kütüphanesi olduğunu söyledi.
Rami Kütüphanesi'nin içerisinde yıl boyunca söyleşiler, seminerler, atölyeler ver sergiler yer alacak. Yazma eserler kütüphanesi bünyesinde bulunan Şifahane'de gerçekleştirilecek olan kitap restorasyon çalışmaları ve arşiv bölümleriyle kadim bilginin korunması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor.
TÜRKİYE'DE SÜRDÜRÜLEBİLİR MÜZE SERTİFİKASI ALAN İLK KURUM
Açılışta, konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy "İstanbul Rami Kütüphanesi, 30 Aralık 2022'de Biosphere tarafından yerinde gerçekleştirilen denetimde, 'Sürdürülebilirlik Sertifikası' almaya hak kazanan ülkemizdeki ilk kurum olmuştur" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Biosphere, Sürdürülebilir Turizm Konseyi' tarafından akredite bir programdır. Bu sertifika; koruma, araştırma, iletişim ve sergi alanlarında faaliyet gösteren kurumlar için tasarlanmış bir turizm sürdürülebilirlik sertifikasıdır. Dünyada İspanya dışında bu sertifikaya sahip kurumu olan tek ülke Türkiye olmuştur. Malumunuz olduğu üzere, 'Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı'nı hazırlayarak, uluslararası düzeyde tescilini aldık. Dünyada böylesine kapsamlı bir çalışmayı yapan ilk ülke olarak bunun meyvelerini toplamaya başlıyoruz."