USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Kültür&Sanat

01 Kasım 2022 11:06

"Kültür ekonomisi, sosyal kalkınmanın önemli bir aracı"

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ile 'Başkent Kültür Yolu Festivali' vesilesi ile Ankara'da bir araya geldik.

"Kültür ekonomisi, sosyal kalkınmanın önemli bir aracı"

"Başta esnaf ve turizmcilerimiz, festivalimizden ekonomik olarak faydalanıyor. Aslında kente çok büyük bir ekonomi yaratan bir faaliyet kültür ekonomisi, kültür endüstrisi dediğimiz şey, kültür endüstrisinin yarattığı istihdam, katma değer ile birlikte büyük bir endüstri" diyen Özkan, Platin okurları için sorularımızı yanıtladı...

Edebiyatımızın büyük ismi Yahya Kemal'e sorarlar "Ankara'nın en çok nesini seversiniz?" İstanbul sevdalısı üstad fazla düşünmeden cevabı verir "İstanbul'a dönüşünü". Hemen hepimizin bildiği bu nüktenin belki 85-90 senesi var ve artık Ankara o zamanlara göre çok farklı bir kent. Ankara'nın çekici taraflarından biri de tarihsel mirasıyla birlikte hem klasik hem de modern sanata açık olması. 'Türkiye'nin Kültür Yolları' projesi kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenen Başkent Kültür Yolu Festivali 1-23 Ekim 2022 tarihleri arasında beş binden fazla sanatçı katılımı ve 600'den fazla etkinlik ile 4,7 km'lik bir rota üzerinde gerçekleştirildi. 13-14 Ekim tarihlerinde bakanlığın davetlisi olarak bir bölümünü izleme fırsatı bulduğum Başkent Kültür Yolu Festivali, gözlemlediğim kadarıyla Ankaralı ve yolu Ankara'ya düşen herkesin ilgisini çekecek nitelikli ve yoğun bir programı geniş kitlelere taşımayı başarmış. Kente büyük bir ekonomi yaratan festivalin detaylarını konuşmak üzere Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ile bir araya geldik.

* Başkent Kültür Yolu Festivali 1-23 Ekim tarihleri arasında gerçekleşti. Bakanlık olarak bu geniş kapsamlı ve yoğun projelerle neyi amaçlıyorsunuz. Hedefleriniz neler?

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, tarihi ve coğrafyasıyla büyük zenginlikler barındıran ülkemizin şehirlerini hem vatandaşlarımıza hem de yurtdışından gelen turistlere tanıtmak ve bu şehirlerimizi birer kültür destinasyonu haline getirmek gibi bir amacımız var. Her bir şehrimizin kendine ait zenginlikleri, geçmişten devraldığı kıymetli bir kültürel miras ve çok sayıda hikayesi mevcut. Bunların hepsini daha geniş kitlelere aktarmak, bunu yaparken de turizmi daha ileriye taşımak üzere Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un liderliğinde yola çıktık.

Bu kapsamda ilk olarak Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'ni geçen yıl 29 Ekim'de Atatürk Kültür Merkezi açılışıyla birlikte planladık. Festivalin ilk günü AKM açıldı ve şehre sanat anlamında yeni bir enerji geldi. Bu da çok beğenildi. Ardından Ankara'nın tarihi ve güncel kültür zenginliklerine canlılık katmak ve başkentin sahip olduğu kültürel mirası dünya vitrinine taşımak amacıyla Kültür Yolu Festivallerimizi başkentimize de taşıdık ve Mayıs ayında Beyoğlu ile eş zamanlı olarak Başkent Kültür Yolu Festivali'ni düzenlendik.

SANATIN BELİRLİ BİR AKS ÜZERİNDEN YAYILDIĞI ŞEHİR FESTİVALLERİ

Bu festivalleri kurgularken aslında kültür sanat etkinliklerinin tüm şehre yayılmasını amaçladık. Kıymetli kültür sanat kurumlarımız çeşitli müzik festivalleri, sinema festivalleri düzenliyorlar. Bizler de bakanlık olarak tiyatro festivali ya da opera festivali gibi tematik festivaller yapıyoruz. Fakat Kültür Yolu Festivali tematik değil. Sanatın belirli bir aks üzerinde şehre yayıldığı, tabiri caizse sokaklara taştığı bir şehir festivali konsepti çalıştık. Şehirde yaşayanlar ve şehrin ziyaretçileri için bu aksın üzerindeki kültürel ve sanatsal mekanlarını ön plana çıkartmayı, bu kültürel sanatsal mekanlardan başlayan aktiviteleri de sokaklara taşıyarak böylece insanların hiç beklemediği yerde de aslında sanatla karşılaşmasını sağlamayı hedefledik. Çünkü bazen insanlar günlük hayatın koşturması içerisinde yaşadıkları şehirlerdeki mevcut değerleri unutabiliyorlar. Şehre gelen ziyaretçilerin ise bazen o mekanları bilme, bulma ve görme şansı olmuyor.

Şehir festivalleri olarak bunları tasarlamamızın sebebi buydu. Çok da başarılı oldu. Sokaklara taşan festival ruhuyla hiç beklemediği bir yerde karşılaşmak, uzun süredir gitmediği bir yerde bir sergiye bir konsere gitme fikri insanların çok hoşuna gitti. Burada bir amacımız daha vardı. Her şeyden önce kültürel ve sanatsal mekanları festivalle birlikte insanlara bir kere daha hatırlatmak...

OPERADAN TASAVVUF MÜZİĞİNE, ÇAĞDAŞ SANATTAN SEMPOZYUMA

Bu festivallerin bir diğer özelliği de kapsayıcılığı. Bir kere sanatın her alanından etkinlik var. Tiyatrosu var, operası var, klasik müziği var, tasavvufu var, çağdaş sanat var. Sinema, sempozyum ve paneller var. Yelpazemiz çok geniş. Dolayısıyla çok kapsayıcı bir festival. İlginiz, zevkiniz ne olursa olsun hangi yaş grubundan olursanız olun mutlaka festivalin içinde gitmek isteyeceğiniz bir etkinlik buluyorsunuz. Bu da toplumda kapsayıcı bir faaliyet yapmamıza ve herkesi kucaklamamıza vesile oldu.

Ulus'ta 4.7 km'lik tarihi alanda düzenlediğimiz ve Ankara'nın daha az ziyaret edilen müzelerini ve tarihsel mekanlarını ön plana çıkaran Başkent Kültür Yolu Festivali de büyük ilgi gördü. Bunun üzerine festivalleri şehirlere yaymaya karar verdik. Konya'da yıllardır devam eden "Mistik Müzik Festivali"ni büyüterek, şehir içinde bir rota yarattık. Ardından bir doğudan bir batıdan iki şehri de kültür yollarına ekleyerek tüm Türkiye'yi kapsamaya kucaklamaya çalışıyoruz. Çanakkale, çok sevilen, herkesin milli duygularını kabartan bir yer. Ayrıca doğası ve iklimiyle de çok keyifli ve çok ciddi bir potansiyele sahip. Bu nedenle öncelikle Çanakkale'yi ve doğudan da Diyarbakır'ı rotaya ekledik. Önümüzdeki yıl da Adana, Gaziantep ve İzmir kültür yolu festivalleri eklenecek.

(13 Ekim günü Ankara'nın başkent oluşunun 99'uncu yılı, 1000 kişilik 'Seymen Alayı'nın görkemli gösterisiyle kutlandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla gerçekleşen Seymen Alayı, başkent sokaklarında renkli görüntülere sahne oldu.)

* Festival kapsamına alınacak etkinlikleri belirlerken kıstaslarınız neler? Etkinlik programları nasıl belirleniyor. Hangi sanat dallarında nasıl performanslar bu festivallerde yer alabilir?

Tüm festivallerimizde olduğu gibi sanatın her dalını kapsayan, çok geniş yelpazede etkinliklerimiz var. Hangi yaş grubundan olursanız olun ilginize, zevkinize göre mutlaka bir şeyler bulabileceğiniz içerikler oluşturmaya çalıştık. Hem Ankaralılara hem de çevre illerdeki sanatseverlere sanatla dolu bir 23 gün yaşatmak için 78 noktada, 5 binden fazla sanatçının katılımıyla 600'den fazla etkinlik gerçekleştirdik.

Tiyatrodan operaya, klasik Türk müziğinden tasavvufa, geleneksel el sanatlarından çağdaş sanata, çocuk etkinliklerinden film gösterimlerine kadar farklı disiplinlerdeki etkinliklerimizi sadece kapalı mekanlarda değil, şehrin sokaklarında, parklarda her yerde sanatı 7'den 70'e herkesi içine alacak şekilde planlıyoruz. Bu anlamda, sanatın ulaşılabilir olduğunu geniş kitlelere anlatmayı ve sanatseverlerin sanata kolaylıkla ulaşmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Böylelikle hem festivallerin gerçekleştiği hem de çevresindeki illerde sanatseverlere kültür ve sanatla dolu günler yaşatıyoruz.

* Festivalin uluslararası bir yönü de var. Yurtdışından da bir çok sanatçı katılıyor. Festivali inşaa sürecinde yerel yönetim, uluslararası katılım ve ulusal uygulama süreçlerini koordine etmeyi nasıl başardınız?

Bu çapta festivalleri programlamak oldukça meşakkatli bir iş. Biz Bakanlık olarak bu işe gönül verdik ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bakanımızın desteğiyle çok önemli bir iş ortaya çıkardık. Tüm şehirlerimizde hem kamu kurumları hem de özel kurumlar, vakıflar, dernekler, üniversiteler, sanatçılar ve burada adını sayamadığım çok değerli paydaşlarımızla bu festivalleri sanatseverlerle buluşturduk.

KÜLTÜR-SANAT FAALİYETLERİNİN TURİZME ETKİSİ

Festivaller şehirlerimizin marka değerine ve şehrin imajına önemli katkılar sağlıyor ve özellikle iç turizmin canlanması noktasında büyük etkide bulunuyor. Kültür ve sanatımızı ne kadar yukarı taşıyabilirsek, o kadar hızlı bir şekilde turizmde de ilerleme sağlayacağımızı çok iyi biliyoruz. Kültür ve sanat faaliyetlerimizin turizme yansımasını da çok hızlı görüyoruz.

Bu anlamda yabancı sanatçıların katılımını önemsiyoruz. Ayrıca yurtdışından çok farklı ülkelerden geniş katılımlı yabancı basın mensubu ağırlıyoruz onlar da bizimle bu etkinliklere katılıyorlar.

Şehri tanıtmak üzere yabancı tur operatörlerini de getiriyoruz dolayısıyla biz aslında hem sanatseverler güzel anlar yaşatırken bir taraftan yurtiçinden şehre bir hareketlilik kazandırıp bir taraftan da şehri bir turizm destinasyonu olarak da yurtdışında da konumlandırmaya anlatmaya çalışıyoruz. Bunların dışında Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) da Türkiye'nin hali hazırda tüm destinasyonlarını tanıtıyor. Festival olduğu zamanlarda da ajansımız o bölgeye özel daha güçlü tanıtımları yapılıyor.

Turizm büyük bir ekonomi geçen yıl yaptığımız festivallerde turizmcilerimizin çok büyük fayda sağladığına şahit olduk. Bunlar önemli endüstriler. Kente kentliye para kazandıran ve şehriyle de gurur duymasını sağlayan etkinlikler dolayısıyla sosyal kalkınmanın yerel kalkınmanın bir aracı bu kültürel faaliyetler.

* Ankara'da Kültür sanat alanında kapasite geliştirme ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılıyor? Bu alan ekonomik ve sosyal olarak nasıl güçlendirilebilir?

Ankara geçmişte olduğu gibi bugün de çok önemli bir yere sahip. Helenistik dönemde Galat boylarından Tektosag'ların başkenti olan Ankara, Roma döneminde taşra örgütünün başkenti, Bizans döneminde imparatorların konakladığı önemli bir kent, Osmanlı döneminde ise Anadolu Eyaleti'nin merkezi olmuş ve son olarak da modern Türkiye'nin başkenti olarak tarihteki önemli yerini hep korumuş. Ankara sadece siyasetin değil, geçmişten bugüne kültür sanatın da başkenti olmuş. Ankara'nın kemikleşmiş ve gerçekten nitelikli bir sanat izleyici kitlesi var. Buna paralel olarak da Ankara kültür sanat mekanlarıyla da öne çıkan bir şehir. Hem tarihi hem de modern kültür sanat binalarımızda Türkiye'nin ve dünyanın önemli sanatçılarını ağırlayan, önemli tiyatrolara, opera ve balelere ev sahipliği yapan eşsiz bir şehir.

SANATÇILAR İÇİN MEKAN ÖNEMLİ

Festivalimiz de Ankara'nın sanatla olan bu özel ilişkisini daha geniş kitlelere anlatacağımız özelliğe sahip. Tabi özellikle bu çapta büyük konserlere ve sergilere ev sahipliği yapmanız için çok özel mekanlara da ihtiyaç duyuyorsunuz. Sanatçıları konsere davet ettiğinizde ilk baktıkları, sahneye çıkacakları salonlar oluyor. Biz Ankara olarak bu anlamda çok şanslıyız. Özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları ve Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy'un özverili çalışmalarıyla CSO Ada Ankara'nın inşası, Ankara'nın kültür sanat etkinliklerindeki gücünü artırdı. Dünya standartlarında bir mekân olan CSO Ada Ankara; her türde müziğe ve kültür-sanat faaliyetlerine kucak açarak ülkemizin ve dünyanın önde gelen sanatçı, grup ve orkestralarını izleyiciler ile buluşturmaya festival sırasında da devam ediyor. CSO Ada Ankara toprak, su ve yeşille kaynaşan bir kültür-sanat merkezi ve Ankara kültür-sanatında da önemli bir yere sahip. Bu çerçevede CSO Ada Ankara, festivalimizdeki en önemli buluşma noktalarından biri olma özelliği taşıyor.

MÜZE OLAN İKİNCİ MECLİS

Ayrıca Ankara mimarisinde önemli yere sahip restorasyonunu tamamladığımız Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Avrupa'nın en iyi müzesi ödülünü alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Etnografya Müzesi gibi çok değerli mekanlarımız da var. Bunun yanında festivalimizde zamanla işlevini kaybetmiş veya kullanılmayan mekanları da sanat merkezi haline getirerek sanat severlerle buluşturduk. İkinci Meclis olarak da bilinen Cumhuriyet Müzemizin içerisinde bulunan SIĞINAK buna en güzel örnek.

Festivaller şehirlerin imajına büyük katkı sağlarken, işin bir de ekonomik boyutu bulunuyor. Başta esnafımız ve turizmcilerimiz olmak üzere festivalimizden ekonomik olarak faydalanıyor çünkü aslında kültür şehre çok büyük bir ekonomi yaratan bir faaliyet kültür ekonomisi kültür endüstrisi dediğimiz şey çok önemli. Kültür endüstrisinin yarattığı istihdam, katma değer ile büyük bir endüstri. Tabii bu endüstrinin ekonomik bacağı da çok önemli. Biraz önce de belirttiğim gibi kültür ekonomisi, sosyal kalkınmanın da yerel kalkınmanın önemli bir aracı.

* Son olarak Ankara'nın kültür politikasını ve gündeminde neler olduğunu sizden dinleyebilir miyiz?

Biz şehirlerimizi bir kültür destinasyonu haline getirmek istiyoruz. Türkiye her anlamda çok zengin bir ülke. Her şehrimizin ayrı zenginlikleri, kültürel mirasları, anlatılması ve yayılması gereken hikayeleri var. Biz de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak şehirlerimizin hikayelerini, tarihlerini, gelenek ve göreneklerini daha geniş kitlelere anlatmak ve tanıtmak istiyoruz. Kültür ve sanat faaliyetlerinin yaygınlaştırılması konusunda başta festivallerimiz olmak üzere çalışmalarımız bundan sonra da artarak devam edecek. Dün olduğu gibi bugün de yarın da sanatın, sanatçının ve sanatseverlerimizin yanlarında olacağız. Teşekkür ediyorum.

EN ÇOK OKUNANLAR