Kadınların hayatın her alanındaki rolü, zamanla kazandığı yeni kimlikleri ve kadın gücüyle, ellerinin değdiği her işi güzelleştirdiklerinden alınan ilhamla geliştirilen motto evde, işte, en zorlu şartlarda, her kadının, her annenin sahip olduğu mücadele ruhunu yansıtıyor.
Zirveye özel olarak, MÜSİAD Kurumsal İletişim ekibi ve etkinliğin icra kurulu tarafından hazırlanan etkinlik müziği video paylaşım platformlarında büyük ilgi gördü. Etkinlik günü yayına alınan tema filmi ise geniş yankı bulmayı ve kadın farkındalığını artırmayı hedefliyor.
İş dünyası temsilcileri, girişimciler, profesyoneller ve gençlerin katılımları ile düzenlenen zirvede; kadının ticari yaşantısında, iş hayatında karşılaştığı olumsuz durumların iyileştirilmesini, aile şirketlerinde sürdürülebilirliği ve en önemlisi aile hayatı ile iş hayatı arasındaki dengenin nasıl sağlanması gerektiği programın çerçevesini oluşturuyor.
MÜSİAD Kadın 2018'den bu yana, Kadın Potansiyeli için çalışılıyor
6 Yıl önce, MÜSİAD bünyesinde bir marka olarak kurulan MÜSİAD Kadın, ilk gününden bu yana, kadın potansiyelinin hem nicelik hem nitelik bakımından geliştirilmesi için çalışmalar düzenliyor. Kadınların hem iş hem de sosyal hayatta karşılaştığı sorunları ve iş-yaşam dengesini sağlayabilmek adına çözümler geliştirirken, çeşitli kurum ve kuruluşlarla ortak faaliyetler yürüterek, geliştirilecek politikalar için alt yapı oluşturmayı amaçlıyor.
MÜSİAD Kadın tarafından yürütülen faaliyetlerden bazıları ise şu şekilde; "İş Dünyasındaki Kadınlar MÜSİAD'da Buluşuyor" programı, iş dünyası temsilcilerinin bir araya getirildiği network ortamı sağlıyor, "İlham Veren Buluşmalar" programları ile toplumu, aileyi ve değerlerimiz konuşulurken "Stüdyo Programları" ile iş hayatından aile hayatına akademik hayattan sosyal hayata kadar birçok önemli isim ile çekimler gerçekleştiriliyor.
Ayrıca, Emine Erdoğan Hanımefendi'nin liderliğinde başarı ile yürütülen Sıfır Atık projesine atıfta bulunarak 4 haftalık bir eğitim programı olan "Dönüşüm Evden, Eğitim Anneden Başlar" projesi de yürütülmektedir.
Yakın zamanda hazırlanan "TAYA (Türk Annelerine Yardımcı Akademi)" projesi ile çalışan annelerin bakıcı sorununa yönelik akademik bir çalışma ve beraberinde rapor hazırlanırken, genç kadınlara rol model olacak, iş ve sosyal hayatında başarılara imza atmış kadınların hayat hikayelerinin yer aldığı, Cumhuriyetimizin 100. Yılı'na ithafen "Türkiye Yüzyılında 23 Kadın" adlı eser de literatüre kazandırılmıştır.
Tüm bu adımlardan yola çıkarak, bütüncül bir bakış ve özgün yaklaşımlarla, ele alınan konuların tüm paydaşlarını bir araya getirmek için hem çalışan, hem şirketler hem de devlet yetkililerinin bir araya getirildiği Uluslararası Farkındalık Zirvesi düzenleniyor.
Kadının Toplumdaki Rolüne Vurgu Yapıldı
Programın açılış konuşmalarını gerçekleştiren, MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar Koca, zirvede yaptığı konuşmada, kadınların toplumsal rollerine dikkat çekerek, MÜSİAD Kadın'ın bugüne kadar gerçekleştirdiği projelerle iş dünyasında, sosyal sorumluluk alanlarında ve aile hayatında kadının gücünü ortaya koyduğunu belirtti. Koca, zirvede paylaştığı vizyon ile kadınların hem iş hem de aile hayatında sürdürülebilir bir denge kurarak topluma katkıda bulunduklarını vurguladı.
Meryem İlbahar Koca, özellikle "Bize Fark Etmez" mottosuyla düzenlenen zirvenin önemine değinerek; "Su damlasının hangi toprağa düştüğü fark etmez; özü itibariyle, filizlendirir ve hayat verir. Hayattaki rollerimiz de işte böyledir. Ortamlar ve koşullar değişse de, bulunduğu konumla ahengi yakalar ve özünden bir şey kaybetmez" dedi. "Duruşuyla, kimliğiyle, değerleriyle ve fıtratına uygun var olma çabasıyla, her insan biriciktir. Tıpkı, büyük bir orkestra gibi... Her enstrüman kendine özgü bir ses çıkarır, bu sesler bir araya geldiğinde, ortaya çıkan çok sesli melodi, dünyanın en güzel eserine dönüşür" ifadelerini kullandı.
Koca, "Dünyamız, insani ve ahlaki değerlerin, yerle bir edildiği bir dönemden geçiyor. Aileyi ifsad etme hareketiyle, nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzun farkındayız. Tehdit altında olan, sadece değerlerimiz değil, istikbalimiz olan çocuklarımız, yarınlarımızdır" dedi.
Yakın zamanda da sıkça karşılaştığımız aile içi ve kadına şiddet olaylarına da değinerek; "Aile kurumunun temsiliyetine büyük zarar veren, aile içi şiddete karşı, topyekün mücadele şarttır" dedi ve bu konularda alınacak tüm aksiyonların daha etkin şekilde sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
MÜSİAD Kadın Uluslararası Farkındalık Zirvesi'nde Kadın Girişimciliği ve İstihdamına Vurgu
Programa katılan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı gerçekleştirdiği konuşmada, kadın istihdamı ve girişimciliğinde yaşanan olumlu gelişmeleri vurguladı. Asmalı, konuşmasında MÜSİAD'ın 34 yıllık köklü geçmişine değinerek, "Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji" prensibiyle Türk iş dünyasında yerli ve milli bir güç olma vizyonunun altını çizdi. Zirvenin, iş dünyasında kadının rolünü daha da güçlendirmek adına önemli bir platform olduğunu belirtti.
Asmalı, kadınların iş gücüne katılımındaki önemli artışlara dikkat çekti. 2024 yılının ikinci çeyreğinde kadın istihdamının 10,9 milyona yükseldiğini ve işsizlik oranının %10,8'e gerilediğini ifade etti. Ayrıca, 12. Kalkınma Planı kapsamında, 2028 yılına kadar kadın iş gücüne katılım oranının %40,1'e çıkarılması hedefleniyor. Bu bağlamda, kırsalda kadın girişimciliği, teknoloji okuryazarlığı ve bakım hizmetlerinin geliştirilmesi gibi stratejik adımların atılacağı vurgulandı.
Zirvenin ana teması olan "Bize Fark Etmez" mottosuyla, iş dünyasında kadının karşılaştığı zorlukların aşılması, aile-iş dengesi ve sürdürülebilir aile şirketlerinin önemi konuşulurken, Asmalı, bu tür zirvelerin kadın girişimciliği ve istihdamındaki artışta önemli bir rol oynayacağına inandığını belirtti.
Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye
Programa iştirak eden, T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş konuşmalarında, kadınların iş dünyasındaki yerinin güçlendirilmesinin ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma açısından kritik önem taşıdığını belirtti. "Bize Fark Etmez" mottosuna atıfta bulunan Göktaş, kadınların karşılaştıkları zorlukların onları daha da güçlendirdiğini ve engeller karşısında asla yılmadıklarını vurguladı.
Göktaş, Bakanlık olarak kadınların iş gücüne katılımını artırmak ve girişimcilik ekosisteminde aktif rol almalarını sağlamak için çeşitli teşvikler sunduklarını ve projeler geliştirdiklerini ifade etti. Kadın istihdam oranını %32,9'a, iş gücüne katılım oranını %37,3'e çıkardıklarını belirten Bakan, 12. Kalkınma Planı kapsamında bu oranları 2028 yılına kadar daha da artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Konuşmasında kadınların toplumsal hayatta güçlenmesinin, şiddetle mücadelede de önemli bir rol oynadığını dile getiren Göktaş, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için risklerin erken tespiti amacıyla 81 ilde sosyal risk haritaları oluşturulacağını duyurdu. Zirvenin kadınların potansiyellerini ortaya çıkarmak ve toplumsal farkındalığı artırmak adına önemli bir adım olduğunu belirten Göktaş, "Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye" vizyonuyla çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti.
Programın 1. Oturumunun başlığı, "Bir Yastıkta Bir Ömür : Başarı ve Güven" oldu. Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un moderatörlüğünde, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ve eşi Opet Yönetim Kurulu Kurucu Başkanı Fikret Öztürk'ün yaşamlarına dair, Opet'in kuruluş hikayesi ve iş/aile dengelerini içeren paylaşımları ile oturum tamamlandı.
2.Oturumun başlığı, "Çıraklıktan Ustalığa Giden Yol: Bir Yolculuk Hikayesi" oldu. Ömer Ekinci'nin moderatörlüğünde, ORKA Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kübra Orakçıoğlu Kazan, BEE'O Propolis Kurucusu Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı ve Mapla Biyoteknoloji Kurucusu Merve Canpolat'ın konuşmalarıyla gerçekleşti. Konuşmacılar, iş hayatlarındaki tecrübeleriyle genç girişimcilere yol gösterdi.
The Spirit of the Time: Gaza
Kanadalı işaret dili ve İngilizce öğretmeni, Gazze başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalarda yaşanan zulümler hakkında sosyal medya paylaşımlarında sesini gür bir şekilde çıkaran, milyonlarca insana bölgeye dair bilgilerin aktarılmasını sağlayan Jenny Molendyk Divleli, Gazze'de yaşanan soykırımı bir kez daha tüm katılımcılara hatırlattı.
Programın 3. Oturumu - Farklı Roller, Tek Bir Kadın başlığıyla gerçekleşti. Habertürk Genel Yayın Yönetmeni moderatörlüğünde, Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, TUBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy ve Yıldız Holding Kadın Platformu Başkanı Begüm Mutuş, konuşmalarında, kadınların profesyonel kariyerlerinde, aile ve sosyal hayatı nasıl dengelendikleri, karşılaştıkları güçlükler ve baş etme yolları üzerine paylaşımlarını gerçekleştirdiler.
Emine Erdoğan, Uluslararası Farkındalık Zirvesi'nde "Kadın" Vurgusu Yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, MÜSİAD Kadın tarafından düzenlenen Uluslararası Farkındalık Zirvesinde yaptığı konuşmada, son 20 yılda Türkiye'de kadın haklarına yönelik birçok reform gerçekleştirdiklerini belirtti. "Kadınlarımızın haklarını güvence altına alan, toplumsal hayattaki konumlarını sağlamlaştıran güçlü bir hukuksal altyapı oluşturduk ve bu temelin üzerine her gün yeni düzenlemeler ekleniyor," dedi.
Kadının Toplumdaki Yeri ve Katkısı
Erdoğan, kadınların sosyal kalkınmanın temel gücü olduğunu vurgulayarak, sağlıklı ve güçlü bir toplumun kadınların sağlığı, güvenliği ve ekonomik güçlenmesiyle mümkün olabileceğini söyledi. "Kadınlar, aile yapısının temel taşı ve gelecek nesillerin yetiştiricisidir," diyerek, onların emeğinin sadece iş unvanlarıyla değil, aileden üretime her alanda değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Emine Erdoğan, kadınların aklı, zekası, şahsiyeti ve değerleriyle üretim hayatında yer almasının adalet ve hakkaniyetin gereği olduğunu anlattı.
Ayrıca, empati kurma, duyguları anlama ve yönetme becerisi yüksek kadınların çalışma hayatında güçlendirilmesinin daha adil ve yaşanabilir bir dünyanın anahtarı olduğunun altını çizen Erdoğan, "Gerçek anlamda bir güçlendirme içinse kadının hayattaki tüm rollerini kapsayan bütüncül ve denge odaklı bir yaklaşım gerekir. Kadınlar, tabiatındaki çok yönlülük ve hızlı adapte olma becerisiyle elbette birçok sorumluluğu sırtlanabilir, farklı durum ve şartlara hızlı uyum sağlayabilir. Buradaki anahtar kelime, bu çeşitli roller arasındaki dengedir." dedi.
Kadınların Karşılaştığı Zorluklara Çözüm Arayışı
Erdoğan, kadınların iş ve aile hayatı arasında denge kurarken yaşadığı sorunlara dikkat çekti: "Kadınların emeği işgücüne katılımla sınırlı görülmemeli. Onlar tarlada, evde, sanatta da üretimin bir parçasıdır." AK Parti döneminde sağlanan evde bakım desteği, doğum izni ve kreş gibi düzenlemelerin bu çabaların bir parçası olduğunu belirtti.
Ayrıca, ""Bugün iş hayatında kadınların sorunları konuşulurken evi ve işi arasında savrulan kadınların, tırnak içinde 'eşitlik' adı altında sarf ettikleri insanüstü efor ve yaşadıkları çelişkiler göz ardı ediliyor. Öte yandan, kadın emeği yalnızca ünvanlar ve işgücüne katılım üzerinden değerlendiriliyor. Oysa kültürümüzde kadın, tarlayı sürerken de, bir çocuğu yetiştirirken de, aileyi idame ettirirken de üretendir. Önümüze gelen bir tas çorba, yemenideki oya, kilimdeki desen ve arkamızdan okunan her bir duada kadın emeği vardır."
Erdoğan, kadınların hayatın tüm alanlarında kendi tabiatlarıyla var olmaları sağlandığında, adalet ve denge ekseninde bir dünyanın oluşacağını kaydederek, bu yüzden, kadınların aile hayatına yönelik esnek uygulamaların tüm sektörlerde yaygınlaşmasının öncelikleri olması gerektiğini bildirdi.
Kadınlara Tavsiyelerde Bulundu
Erdoğan, MÜSİAD Kadın'ın kurulduğu günden bu yana, iş hayatında kadına dair tüm meseleleri hakkaniyet çerçevesinde ele aldığını ve bu amaçla birçok nitelikli projeyi hayata geçirdiğini dile getirerek, "Dönüşüm Evden, Eğitim Anneden" projesiyle Sıfır Atık Hareketi'ne sundukları katkılar için MÜSİAD Kadın'a teşekkür etti.
Kadınların, geleceğin inşası konusundaki önemine değinen Erdoğan, "Elimizdeki dünya, insanlığın değerleriyle birlikte parça parça dağılırken kadın duyarlılığına, sezgisine ve şefkatine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. İçinde çocuklarımızın yaşamasına razı olacağımız geleceğin dünyasını kadın eli değmeden inşa edemeyiz. Tüm yıkımlara ve kayıplara rağmen, elindeki imkanlarla her gün yaşamı yeniden kuran Filistinli kadınlar, daha yaşanabilir bir dünya umudumuzu ayakta tutuyor. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, bugün dünyadaki bütün kadınların aynı fırsatlara sahip olması için emek veren herkese şükranlarımı sunuyorum." şeklinde konuştu.
İlham Veren İsimlere Ödül Takdim Edildi
Zirve kapsamında Alev Alatlı'yı temsilen kızı Funda Aktan'a, Prof. Dr. Ümit Meriç'e, Prof. Dr. Nurhan Ataso'a ve BAYKAR Finans Grubu Başkanı Canan Bayraktar'a Farkındalık Ödülleri verildi. Erdoğan, gençlere bu isimlerin hayat hikayelerinden ilham almalarını tavsiye etti.
Son olarak, kadınların sosyal ve ekonomik alanda güçlendirilmesiyle adil ve dengeli bir dünya kurulabileceğini belirten Erdoğan, "Kadınların emeğine sahip çıkarak onlara destek sunmak, toplumsal kalkınmanın anahtarıdır," diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Ödüle layık görülenlerin hayat hikayeleri
Alev Alatlı
Eserleriyle düşünce dünyasına ışık tutan mütefekkir, yazar Alev Alatlı, yaşamı boyunca birçok ödüle değer görüldü. Usta yazar Alatlı, 2006'da Rusya'da Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü'nü, 2014'te edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü aldı.
Filistin halkına reva görülen zulme karşı duyarlılığıyla öne çıkan Alatlı'nın Filistin davasını duyurmak üzere yaptığı çalışmaları, Yaser Arafat tarafından da fark edildi. Alatlı, bu nedenle "Özgürlük Madalyası"yla onurlandırıldı.
Nurhan Atasoy
Türk sanat tarihi alanındaki çalışmalarıyla önde gelen akademisyenlerden Prof. Dr. Nurhan Atasoy, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, KÜSAV ve Taç Vakfı'nın kurucu üyesi, "Turkish Cultural Foundation" Bilimsel Danışmanı ve daimi öğreticilik görevleri üstlendi. Atasoy, 1997 yılında Maltepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığının ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığına atandı.
Osmanlı sanatı ve Türk İslam sanatları üzerine uzmanlaşan Atasoy, 120'nin üzerinde konuda sayısız eser verdi. Atasoy, özellikle Türk kültür ve sanat tarihinin uluslararası alanda tanıtılmasında öncü olurken, emekliliğinden sonra da üretmeye devam etti.
"Kadınlar, toplumsal değişimin öncüsü olabilir; her birimiz, kendi hikayemizi yazma gücüne sahibiz." sözleriyle kendi hikayesini yazmak isteyen tüm kadınlara ilham kaynağı oldu.
Ümit Meriç
İstanbul Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan Prof. Dr. Ümit Meriç, Sosyoloji Tarihi, Kurumlar ve Aile Sosyolojisi dallarında tercüme ve telif üzerine birçok çalışmaya imza attı.
Gençlere ve yeni nesil akademisyenlere mentorluk yaparak, ilham veren ve kariyer gelişimlerine destek olan öncü yazar ve düşünür Meriç, bir dönem başörtüsü yasağı sebebiyle 30 senelik hocalık hayatına veda etmek zorunda kaldı.
Meriç, babası Cemil Meriç'in düşünce ve edebiyat mirasını yaşatarak, fikirlerini bugünün toplumuna taşımakta önemli bir rol oynadı.
Sosyal adalet, eğitim ve kültürel konularda yürüttüğü çalışmalarla, toplumsal farkındalığı artıran Meriç, insanları bu konularda düşünmeye teşvik etti.
Canan Bayraktar
Özdemir Bayraktar ile 1978 yılında hayatını birleştiren Canan Bayraktar, finans alanındaki kariyerine 1985 yılına kadar devam etti, finans alanındaki ilk kadın yazılımcılardan biri.
Bayraktar, annelik vazifesi nedeniyle çalışma hayatına bir süre ara verdikten sonra, Baykar'ın finans yönetimine, Milli İHA serüvenine başladığı ilk yıllardan itibaren hem bir emekçi hem de uzmanlığıyla destek verdi.
Yaklaşık 20 yıldır Baykar Yönetim Kurulu Üyesi olarak gece gündüz demeden ülkemizin IHA destanına emek veren Bayraktar, başarılı iş yaşamı ve aile hayatı arasındaki dengeyi sağlama azmi sayesinde birçok insana örnek oldu.