DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK İş Konseyleri 2023 Yılı Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantıları'nın ardından yeni oluşumlar ve DEİK'in 2024 projeksiyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 151 İş Konseyi'nin 135'inde yeni dönem iş konseyi başkanları ve yürütme kurulları üyelerinin görevlerine başladığını ifade eden Olpak, "70 iş konseyi başkanımız değişti, 46 DEİK üyemiz ilk kez iş konseyi başkanı oldu. Mevcut 22 başkanımız 3. dönem kuralı gereğince görevini bıraktı. 65 başkanımız ise görevlerine tekrar seçildi. Değişen başkanlarımız dinamizm açısından, görevine devam eden başkanlarımız ise DEİK'in kurumsal hafızası açısından son derece önemli bir kazanım oldu. İş konseyi başkanı kadın sayımız ise şu an 11. Önümüzdeki dönemlerde daha fazla kadın iş konseyi başkanımızın olmasını arzu ediyoruz" dedi.

ADAY OLUNAN ÜLKEDE İŞ YAPMA ZORUNLULUĞU

Kamudan destek almayan ve kendi aidatlarıyla faaliyet gösteren bir iş dünyası sivil toplum kuruluşu olduklarının altını çizen Olpak, "Bir iş konseyi başkanı geçen faaliyet döneminde borçlandıysa, kasası eksideyse bir sonraki döneme başkan adayı olamıyor. İş konseyi başkan adayının o ülkeyle mutlaka ticari bir ilişkisi olma zorunluluğu var. İthalat, ihracat, yatırım vs. bunu kesin olarak ispat etmeniz gerekiyor. Bir şekilde aday olduğunuz ülkede işiniz olmalı. Bu kuralı da bir önceki seçim döneminde getirdik. Ukrayna İş Konseyi'nde ise iki liste ile bir seçim yarışı vardı.

Ukrayna İş Konseyi, 60 üyeden 600 üyeye ulaşan bir konuma geldi" yorumunda bulundu.

YEŞİL DÖNÜŞÜM, YEŞİL EKONOMİ

DEİK'İn en yüksek üye sayısına sahip iş konseyleri ise Irak, ABD ve Dijital Teknolojiler İş Konseyleri... 2024 rotalarını daha fazla ticaret ve yeni ticaret koridorları olarak özetleyen Olpak, "DEİK'i, iş dünyamızın Kuzey Yıldızı olarak ifade ediyorum. 'İşimiz, gücümüzü dünyaya taşımak' parolasıyla, dünyanın dört bir yanında 'Kuzey Yıldızı'' gibi yol gösteren, ama kendi takımı içinde de ahenkle hareket eden bir kurum olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail ile Filistin arasındaki süreç ile birlikte dünya önemli bir değişimden geçiyor.

Tedarik zincirinde önemli kavram değişiklikleri oldu. Lojistik, artık ulaşılabilirlik olarak önümüzde çıktı. Bir de bu bunun nearshoring ve friendshoring boyutu söz konusu.

Tek kaynağa bağlı kalmak ise rekabette bizim kendi ayağımıza sıktığımız bir risk olarak karşımıza çıktı. Örneğin çip krizi, ayçiçek yağı krizlerinde biz bunu başımıza gelenler birlikte çok iyi öğrendik ve tecrübe ettik. AB özelinde takip ettiğimiz en önemli konu AB Yeşil Mutabakatı ile Sınırda Karbon Düzenlemesi... Dolayısıyla gündemimiz yeşil dönüşüm ve yeşil ekonomi. Türk iş dünyası olarak en yüksek ihracatı gerçekleştirdiğimiz Avrupa bölgesi özelinde bu yeni sürece hazırlanmamız gerekiyor."

"BÖLGE VE HEDEF BAZLI ÇALIŞMALAR ÖNE ÇIKACAK"

Dijital dönüşümle birlikte dijital ekonominin de konuşulması gerektiğine dikkat çeken Nail Olpak, "Dijital Teknolojiler İş Konseyi'nde 10 ayrı disiplinde çalışan komitelerimiz bulunuyor" dedi. 2024-2025 döneminde İş Konseyleri'nin bölge ve hedef bazlı çalışmalara imza atacağını belirten Olpak, "Örneğin Amerika'yı iki ayrı direktörlüğe böldük. Latin Amerika ve Karayipler için ayrı bir direktörlük kurduk. ABD özelinde DEİK olarak 8 eyalet komitemiz ile her eyalette 1 milyar dolar ticaret hedefimiz var. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için 50 eyaletin olduğu dev bir ülke olan ABD için eyalet bazında çalışacağız. Dolayısıyla eyalet bazında çalışmadıkça ve dişe dokunur ticaret rakamlarına ulaşmadıkça ev ödemizi eksik yapmış oluruz. ABD'de her eyaleti ayrı bir devlet olarak bile değerlendirebiliriz. Ticaret hacmimizi ileride 100 milyar dolara çıkardığımızda çok daha etkin, etkili ve kaydadeğer bir pozisyona kavuşacağız. Dünya ekonomisi yavaşlıyor, küresel ticarette talep daralıyor. Dolayısıyla cari açığımızı en fazla hangi bölgelerde veriyorsak, DEİK olarak bu açığı kapatmak üzere oraya ağırlık veren bir ticari diplomasi yaklaşımı içinde olacağız. Örneğin; Rusya ithalatımızda Çin'i geçerek 46 milyar dolarla 1 numaraya oturdu, Tabii bunun gerekçesi ise enerji. Almanya ihracatımızda 1 numara. Irak, Birleşik Krallık ve ABD de en fazla ihracat yaptığımız ülkeler. Asya'da Türk Devletleri Teşkilatı ile yeniden o pazarda güçlenmek için önümüzde bir fırsat var. Bu bölge cari açığımızı azaltmamız için son derece önemli. Hizmet ihracatına daha fazla odaklanmalı, transit ticaretten de mümkün olduğunca faydalanmalıyız" yorumunda bulundu.

YENİ TİCARET KORİDORLARI

Ticaret duvarlarının ve bloklaşmaların yanında yeni ticaret koridorlarını konuşulduğu bir döneme girildiğini ifade eden Olpak, şöyle devam etti: "Ticaret duvarları iki türlü biçimde öne çıkıyor. Yeşil duvar veya bloklaşma var her yerde. Bir de ticaret yolları ile koridorlar var. Örneğin Çin'in ve Kuşak ve Yol projesi var önümüzde. Orta Koridor önemliyken, Güney koridor ile mesela Süveyş Kanalı sıkıntısı var. İş dünyamız açısından Orta koridoru, AB Yeşil Mutabakatı kadar risk taşıyan bir alan olarak görüyorum. Çin, Avrupa'ya ürünlerini en kısa sürede göndermek istiyor. Bu süreyi 45 günden 11 güne düşürmüş vaziyettleler. Biz ise buradan 3 gün içinde AB'ye ürün gönderen bir ülke olarak, bu lojistik üstünlüğümüzü kaybetmeden bu bloğa dahil olmalıyız."

"HEDEF, ORTA DOĞU VE KÖRFEZ ÜLKELERİ"

Önümüzdeki dönemde Orta Doğu ve Körfez ülkelerine odaklanacaklarını söyleyen Olpak, "Suudi Arabistan'da yüzde 150 ihracat artışımız oldu ama sıfırdan başlayarak yeniden bu noktaya geldik. Ticaret hacmimiz 6 milyar dolara geldi. Birleşik Arap Emirlikleri ile ise dış ticaretimiz hiç durmadı. Şu an 8.5 milyar dolarlık ihracata ulaştık. Katar ile zaten iyi bir konumdayız. Dış ticaret ve finansal anlamda birlikte yürüyoruz. BAE özelinde enerji alanında yeniden Türkiye'ye ilgi var ve yeşil projelerle ilgileniyorlar. Yatırım için Türkiye'ye gelmek istiyorlar. Haklı olarak beraber başlayacakları, startını birlikte vereceğimiz projelere odaklanıyorlar. Suudi Arabistan, Türk iş dünyasını Saudi 2030 vizyonu için davet ediyor. En büyük problemleri ise iş yapacak firma bulamamaları...Dolayısıyla bize bunu açıkça ifade ediyor ve gelin birlikte çalışalım diyorlar. Eskiden orada iş yapmak için Suudlu ortağınız olması gerekiyordu ama artık önümüzde böyle bir engel yok. Türkiye'nin oradaki projelerden ciddi bir pay alma şansı var. Rusya tarafında ise ödemeler ve para transferleri konusunda ABD elindeki en büyük kozu kullandı. Dolayısıyla 22 Aralık kararları önümüzde ciddi bir risk oluşturuyor. Bankacılık işlemleri konusunda atılacak adımlar pek çok ülkeyi doğrudan etkileyecek" açıklamasında bulundu.