İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Mustafa Gültepe ile sektörün önümüzdeki döneme ilişkin yol haritasını konuştuk. Aslan'a sorduğumuz soru ve aldığımız cevaplar şu şekilde:

2021'yi ne kadarlık bir ihracatla kapatmayı hedefliyorsunuz

2021'de 10 aylık verilere baktığımızda geçen yıla göre yüzde 19,8 artıdayız. Bu yılı 20 milyar dolara yakın bir ihracat ile tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Böylece, 2014'deki 18,7 milyar dolarlık en yüksek ihracat çıtamızı da 20 milyar dolara çıkarmış olacağız.

2022 hedeflerinizi nasıl revize ettiniz?

Sektör olarak ihracatta bu yıl çok iyi bir ivme yakaladık. Tedarik zincirindeki değişimin de etkisi ile ülkemize Çin ve diğer bölge ülkelerinden önemli bir sipariş kayması var. Mevcut tablo bu şekilde devam ederse 2022'de 21 – 22 milyar dolar civarında bir ihracata ulaşmamız sürpriz olmaz.

Yeni dönemde nasıl bir strateji uygulayacaksınız?

İHKİB olarak Türkiye'yi küresel moda endüstrisinde ilk sıralara çıkarma strateji ile çalışıyoruz. Bu strateji ışığında orta vadede ihracatımızı 33 milyar dolara çıkarma hedefimiz var. Pandemi ile birlikte tedarik zincirindeki değişim, sektörümüz ve ülkemiz adına büyük bir fırsatı beraberinde getirdi. Avrupalı markalar Çin gibi uzak coğrafyalar yerine Türkiye'yi tercih ediyorlar. ABD'li markaların da ülkemize ilgisi giderek artıyor. Son aylarda siparişlerde büyük bir artış gözlemliyoruz. İhracata çalışan markalarımızın önümüzdeki birkaç ay için kapasiteleri dolu. Ülkemize artan ilgiyi kalıcı hale getirebilmeli, yani müşteriye rekabetçi fiyat verebilmeliyiz. Oysa bir süredir pamuk ve pamuk ipliği başta olmak üzere sektörün en önemli ham maddelerine küresel pazarlardaki fiyatın daha üzerinde bir maliyetle erişebiliyoruz. Sorunun çözümü için ülkemizden pamuk ve pamuk ipliği ihracatına gözetim getirilmesini, iplik ithalatında uygulanan ek verginin de kaldırılmasını istiyoruz.

Öte yandan, Ekim 2021 itibarı ile kapasite kullanımında yüzde 82,7'ye ulaştık. İhracata çalışan firmalarda oran yüzde 90'larda. Dolayısı ile çok hızla yeni yatırım yaparak kapasite artırmamız gerekiyor. Pandeminin olumsuz etkileri, sonrasında ise ham madde fiyatlarındaki olağanüstü artış nedeniyle firmalarımızın finansman ihtiyacı büyüdü. Sektörün ihtiyacı ve firmalarımızın iştahı olmasına rağmen finansman sıkıntısı nedeniyle firmalarımız yatırım yapmakta zorlanıyorlar. Üretim üssüne dönüştürmek istediğimiz Anadolu'da kamuya ait olan ve halen atıl duran binaların uygun koşullarda firmalarımıza tahsis edilmesi talebimiz var. Bu talebimize olumlu yanıt alabilirsek atıl yüzlerce binayı birer üretim ve istihdam merkezine dönüştürebiliriz. Arazi ve bina için harcamadığımız finansman kaynaklarımızı da katma değerli üretimimizi arttıracak yatırımlar için kullanabiliriz. Ayrıca bölgesel teşviklerin yanı sıra günün koşullarına uygun yeni teşvik mekanizmalarının da geliştirilmesi, istihdama elverişli ilçelerde bölge ayrımı gözetilmeksizin 6. Bölge teşviklerinin uygulanması gerekiyor.