USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Hazır Giyim

20 Şubat 2025 10:11

Çevrim içi satışlar hızla yükseliyor

Hazır giyim sektörü, dijital dönüşümle birlikte köklü bir değişim geçiriyor. İnternet satışlarının hızla yükselmesi, perakendecilerin iş modellerini yeniden şekillendiriyor. E-ticaretin sunduğu fırsatlar, sektördeki büyümenin temel itici gücü haline gelirken, her 10 alışverişten 2'si internet üzerinden gerçekleşiyor.

Çevrim içi satışlar hızla yükseliyor

Hazır giyim perakendeciliğinde internet satışları her geçen gün daha da önem kazanıyor. Tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları hızla dijital platformlara kayarken, markalar da bu talebe yanıt vermek için e-ticaret yatırımlarını artırıyor. Özellikle çevrim içi alışverişin yaygınlaşması, kullanıcılara daha hızlı ve kolay alışveriş imkanı sunarken, rekabeti de farklı bir boyuta taşıyor. Pandemiyle birlikte e-ticaret dünya genelinde hızlı bir büyüme sürecine girdi. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de e-ticaret her geçen yıl büyümeye devam ediyor. Ticaret Bakanlığı E-Ticaretin Görünümü Raporu 2023 verilerine göre giyim, ayakkabı ve aksesuar sektörleri de e-ticaret hacminden en büyük payı alan ilk üç sektör arasında bulunuyor. Hazır giyim ve perakende alanındaki bu büyüme tüketici tercihlerindeki değişkenlikler ile de kendini belli ediyor. Ipsos ve Ernst&Young (EY) gibi danışmanlık kurumlarının tüketici araştırmalarına göre, internet satışları hazır giyimin de içerisinde bulunduğu perakendecilik alanında giderek daha önemli bir konuma ulaşıyor.

TÜKETİCİNİN HAZIR GİYİM ALIŞVERİŞ KARNESİ

Geçtiğimiz yılda, bir birey kendisi ya da yakınları için ortalama 41 adet giyim, aksesuar ve ayakkabı ürünü satın alırken, bu ürünler için ortalama 15 bin 261 lira harcadı. Alışverişçiler her 100 liranın 74'ünü giyim, 19 lirası ayakkabı, 7 lirasını ise aksesuar ürünlerine harcadı.

TÜKETİCİLER SOSYAL MEDYA FENOMENLERİNDEN ETKİLENİYOR

EY Türkiye Şirket Ortağı & Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal, tüketici alışkanlıklarının hızla değiştiği bu dönemde markaların nasıl aksiyon alması gerektiği hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Bağımsız tüketicilere ulaşmanın, onları tanımanın ve etki alanlarına girebilmenin modern dünyada başarı için vazgeçilmez hale geldiğini vurgulayan EY Türkiye Şirket Ortağı & Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal, "Özellikle hızlı tüketim ürünleri sektöründe doğru zamanda, doğru mesajla tüketiciyle gerçek zamanlı bağlantı kurmak kritik öneme sahip. Tüketiciler her geçen gün daha seçici hale geliyor. Bu nedenle markaların ve perakendecilerin tüketicileri etkilemek için yeni yollar bulması gerekiyor" diyor.

14'ÜNCÜ GELECEĞİN TÜKETİCİ ENDEKSİ

EY'nin 30 ülkede, 23 bini aşkın tüketiciyle gerçekleştirdiği 'Geleceğin Tüketicisi Endeksi' araştırmasının 14. versiyonuna atıfta bulunan Birdal, bu raporun tüketici davranışlarındaki değişimlere ve bu değişimlerin tüketici ürünleri (CP) ve perakende şirketleri için ne anlama geldiğine dair değerli bir bakış açısı sunduğunu belirtiyor. Rapora göre, tüketicilerin yüzde 67'si en az bir ürünü bir sosyal medya fenomeninin tavsiyesi üzerine satın almış durumda. Ayrıca katılımcıların yüzde 57'si, satın alma kararı verirken çevrim içi ortamlardan tavsiye aldıklarını ifade ediyor. Bu bulgular, sosyal medya fenomenlerinin tüketici davranışları üzerinde ne denli etkili olduğunu ortaya koyuyor.

ÇEVRİM İÇİ TOPLULUKLARA KATILIM SAĞLANIYOR

Birdal'a göre geleneksel iletişim yöntemleri, bağımsız ve bilinçli tüketicilere ulaşmakta artık eskisi kadar etkili değil. Günümüz tüketicileri, başkalarına tavsiyede bulunabilecekleri, tarafsız ürün incelemelerine ulaşabilecekleri ve aktif olarak etkileşim kurabilecekleri yeni dijital kanallar arayışında. Araştırma sonuçları da bunu doğrular nitelikte; katılımcıların yüzde 57'si satın alma kararı öncesinde çevrim içi topluluklara katılarak veya bu topluluklara katkıda bulunarak tavsiye aldıklarını belirtiyor. Bununla birlikte, yüzde 67'si bir sosyal medya fenomeninin tavsiyesine veya tanıtımına dayanarak bir ürün satın aldığını ifade ediyor. Özellikle Z Kuşağı'nın (yüzde 40); Y Kuşağı (yüzde 39), X Kuşağı (yüzde 30) ve Baby Boomers Kuşağı'na (yüzde 17) kıyasla çevrim içi topluluklarda daha fazla etkileşimde bulunduğu ve bu topluluklardan daha fazla faydalandığı görülüyor.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ DENEYİMLER TASARLANMALI

Araştırmaya katılan tüketiciler, kullanıcı hareketlerini izleyen web sitelerinin (yüzde 30), tarama veya satın alma geçmişine dayalı özel reklamların (yüzde 22) ve önceki içerik etkileşimlerine göre şekillenen yeni deneyimlerin (yüzde 20) çevrim içi alışveriş deneyimini olumsuz etkilediğini belirtiyor. Ancak, büyük perakendeciler, kişiselleştirilmiş deneyimler tasarlayarak, daha fazla trafik çekmek ve markalara sundukları veri sayesinde başarılı olma şanslarını artırabiliyor. Veri güvenliği konusuna da dikkat çeken Birdal, tüketicilerin verilerini paylaşmaya istekli olmalarına rağmen, son 12 ayda artan veri ihlalleri, siber saldırılar ve veri sızıntıları nedeniyle bu konudaki endişelerinin arttığını vurguluyor. Tüketiciler, özellikle kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık, veri güvenliği ihlalleri ve verilerini paylaştıkları şirketlerin hacklenmesi konusunda oldukça endişeli. Birdal, bu endişelerin giderek arttığını ve markaların tüketicilerin bu hassasiyetlerine daha fazla önem vermeleri gerektiğini belirtiyor.

(EY Türkiye Şirket Ortağı & Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal)

EN ÇOK OKUNANLAR